Rabiatul Adeviyye'de olmak
Rabiatül Adeviyye Meydanındaki İhvan’ı Müslimin ve darbe karşıtlarının, sonu ölüm de olsa, dik duruşlarını ve insanlık onur mücadelelerini bizzat görme fırsatını bahşettiği için yüce Mevla’ya ne kadar şükretsem azdır
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-13 16:16:38
TIMETURK / Haber Merkezi
Sebahattin KUL
Rabiatül Adeviye Meydanına doğru ilerlerken M. Akif İNAN rahmetlinin ‘Her eylem yeniden diriltir beni/ Nehirler düşlerim göl kenarında’ dizeleri dudaklarımdan dökülmeye ve arkadaşlara da mırıldanmaya başladım. Meydana girerken darbe karşıtlarının kumdan torbaların arkasında kendilerini koruduklarına şahit oluyor ve yoklamalardan sonra alana giriyorsunuz. Meydan, sağlı sollu çadırlarla dolu. Çadırlardaki insanların büyük çoğunluğunun Kura –ı Kerim okuduğunu görüyorum, ötekilerin ise bazıları uyuyor, bazıları yemek için hazırlık yapıyorlar. İnsanlar bir gaye için bir araya geldiklerinden dolayı amaç birliği ve insanlar arasında kardeşlik ruhunu görünce hep aramızda tartıştığımız, insanların dünyevileşmesi, sekülerleşmesi ve kendini beğenmesiyle narsizm illetine düçar olduğumuzu düşünerek, yıllardır birlikte mücadele ettiğimiz insanların makam, mal noktasında olumsuz hikayeleri aklıma geliyor ve galiba diyorum bu hastalığı yenmek için kardeşlik ruhunu yeniden diriltmek, kendimizi ve dünyanın saadetini yeniden inşa etmek için bu insanlara baksak muhakkak bu insanların görüntüsünden ders alırız diye düşünüyorum. Meydanlarda gezerken sanki Hasan El-Benna’nın, Seyyit Kutup’un, Ömer Tilmizani’nin, Abdulkadir Udeh’in ruhları meydanlarda bizimle birlikte dolaşıyor gibi hissettim.
Meydanlarda gezerken sanki hak- batıl mücadelesinde hakkın, mazlumun, doğrunun, iyinin, güzelin ve adaletin yanında yer alma mutluluğunu yaşadım. Çünkü halkı tarafından seçilmiş, başkan ve milletvekillerinin lağvedildiği ABD-İsrail tandanslı bölgenin Suudi ve Birleşik Arap Emirliği gibi ülkelerin de finanse ettiği bir darbede Hakkın yanında yer almak insanı ümitlendiriyor.
Türkiye’deki darbe teşebbüsünde bulunan Ergenekoncuların mahkum olduğu haberleri özgürce mısır halkının seçtiği şura meclisinin milletvekillerini umutlandırdığını gördük. ‘İnşallah buradaki askerlerin de darbe teşebbüsünde bulunduğu için yargılandıkları günleri görürüz.’ şeklinde temennide bulundular.
İftarımızı çadırdaki İhvan yöneticileriyle beraber açtık. Hiç birinin birbirinden farkı yok; büyüklenme, protokol gibi uygulamalar yok. İhvan’ın üst düzey bir yöneticisinin sevecen ve güler yüzlü tavırlarıyla şakalaşarak bize yemek dağıtması; Asr-ı Saadette Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sahabe efendilerimize su dağıtırken dışarıdan gelen bir elçinin ‘Sizin efendiniz kim?’ dediğinde elçiye cevap olarak ‘ Halkına hizmet eden’ dedikleri kıssayı hatırlattı.
İhvan’ın yöneticileri genelde üniversite mezunu veya üniversitede akademisyenler. İhvan cemaati Mısır şartlarına göre (hatta dünya şartlarına göre) kültürel, siyasi, sosyal, fikri vb. konularda kendilerini çok iyi yetiştirmiş bir teşkilat. Mısır’ın kötü yönetimine, geri kalmışlığına, dışarıya bağımlı bir ülke görünümünden lider bir ülke olması için tek çare olabilecek insanlar topluluğunun İhvan olduğu düşüncesi beynimde pekişti.
Ailesiyle teşkilatı bütünleştirmiş bir yapıyı çok arzu ederdik hep. Çadırlarda evli genç çiftleri samimiyetle, sanki ayetler yeni iniyormuş gibi heyecanla kuran okuyorken görmek bizi de heyecanlandırıyordu. Çadırlardaki insanların yarıdan çoğu Kuran-ı Kerim okuyor. Böyle bir eylemi Türkiye’deki herhangi bir cemaat yapsa ne kadar Kuran-ı Kerimle barışık ve onu çok okuyan bir görüntü verebilir acaba!..
Bir şarkı sözünde ‘Sevgi kuşun kanadında/ Sevgi başucumuzda’ dediği gibi darbe karşıtlarını gördüğümüzde kendi menfaatleri için değil toplumun, gelecek neslin, tarihe tanık olmanın ve tavır koymanın özgüvenini, sevincini, mutluğunu görünce çok etkilendik. Severek, isteyerek meydana katılmışlar ve meydanda da sevgi topluluğunu oluşturmuşlar. İftar vaktine az süre kala meydanda gezerken bizlere hurma vermeye çalışana mı bakarsınız, sofrasına davet edene mi bakarsınız, bizlere sevinçle tebessüm edene mi bakarsınız. Mutluluğu birbirine ikram etmede yarışana mı bakarsınız… Hepsinin yüzlerinde bir sevgi sadakasını dağıtan mutluluğu görürsünüz.
İhvan Teşkilatı yöneticileri orta yaşlı ve dinamik bir yapı gösteriyor. Bizdeki Refah Partili yıllardaki hizmet aşkıyla dolu yılları hatırlatıyor. Meydanda her gün 10’u geçkin nikah töreni yapılıyor, farklı etkinlikler düzenleniyor. Meydanı canlı tutabilmek için bir çadır oluşturmuşlar; bu çadırda ezgiler, sikeçler, şiirler vb. etkinliklerin hazırlıkları yapılıyor ve daha sonra meydandaki platformda çıkıp sanatlarını icra ediyorlar.
Şehit ve yaralılarla ilgili de bir çadır oluşturmuşlar. Buraya şehit olanların veya yaralıların isimlerini bildiriyorlar ve ailelerine nasıl hizmet edilmesi gerekiyorsa öyle hizmet ediyorlar. Rabiatül Adeviyye meydanında teşkilatçılık olarak şunları da yapsalar diyeceğiniz bir eksiklik göremiyorsunuz.
Temennimiz ve duamız bu insanların başarılı olmaları. Aksi takdirde Mısır, İslam ülkeleri ve dünya kaybedecek ABD-İsrail gibi şer güçleri kazanacak. Bundan dolayı dünyadaki adaletin, iyiliğin, güzelliğin savunması Mısır’dan başlıyor. Mısır’a dua ettiğimizde kendimize de dua ettiğimizi aklımızdan çıkarmayalım. Selam ve dua ile…
Haber Ara