Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Nuri Cömert, kış aylarının gelmesiyle birlikte hava sıcaklıklarında yaşanan ani düşüşlerin kalp ve damar sistemi üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu söyledi. Soğuk havanın vücudun ısı dengesini korumak için bir dizi fizyolojik tepki vermesine neden olduğunu ifade eden Cömert, bu tepkilerin kalbin daha fazla çalışmasına yol açtığını ve kalp krizi riskini artırdığını belirtti. Kış aylarında kalp krizi geçirme riskinin yaz aylarına göre daha yüksek olduğunu aktaran Cömert, soğuk havanın tetikleyici bir unsur olduğunu vurguladı. Asıl sorunun ise genellikle yıllar boyunca sessizce ilerleyen damar sertliği olduğunu kaydetti. Özellikle risk grubundaki kişilerin düzenli kontrollerini yaptırmasının ve gerekli önlemleri almasının kış aylarında daha da büyük önem taşıdığını ifade etti.
SOĞUK HAVA KALP VE DAMAR SİSTEMİNİ ZORLUYOR
Uzm. Dr. Nuri Cömert, kış aylarında hava sıcaklığının ani düşmesinin vücudun ısı dengesini korumak için verdiği fizyolojik tepkiler nedeniyle kalp ve damar sistemi üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu dile getirdi. Bu süreçte özellikle kalp damar hastalığı riski taşıyan kişilerde kan basıncında yükselme, kalbin oksijen ihtiyacında artış ve pıhtılaşma eğiliminde artma gibi tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabildiğini aktardı. Soğuk havanın ciltte ve yüzeysel damarlarda daralmaya yol açtığını belirten Cömert, kanın vücudun merkezine, yani kalp ve hayati organlara yönlendirildiğini söyledi. Bu durumun kan basıncını yükselttiğini ve kalbin daha fazla güç harcayarak kan pompalamak zorunda kaldığını kaydetti. Özellikle hipertansiyonu olan hastalarda soğuk havanın kan basıncını 10 ile 30 mmHg arasında artırabildiğini ifade eden Cömert, kontrolsüz hipertansiyonun kalp krizi ve inme riskini katladığını belirtti.
KİMLER RİSK ALTINDA VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Soğuk havalarda vücudun ısısını koruyabilmek için metabolizmanın hızlandığını, kalbin daha hızlı atmaya başladığını ve oksijen ihtiyacının arttığını anlatan Uzm. Dr. Nuri Cömert, koroner damarlarda darlık bulunan kişilerde bu durumun göğüs ağrısı ya da kalp krizine yol açabildiğini söyledi. Soğuk havanın platelet aktivasyonunu artırdığını ve kanın pıhtılaşma eğilimini yükselttiğini dile getiren Cömert, bunun da damar tıkanıklığı riskini artırdığını ifade etti. Kış aylarında sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının kalp üzerindeki yükü daha da artırdığını belirten Cömert, özellikle influenza enfeksiyonunun kalp krizi riskini 6 kata kadar yükseltebildiğini aktardı. Koroner arter hastalığı olanlar, daha önce kalp krizi geçirmiş kişiler, kalp yetmezliği hastaları, kontrolsüz hipertansiyonu bulunanlar, diyabet hastaları, 65 yaş üstü bireyler, sigara içenler ve obezite sorunu yaşayanların risk altındaki gruplar arasında yer aldığını söyledi.
Kış aylarında kalp sağlığını korumak için alınması gereken önlemleri de sıralayan Cömert, kat kat giyilmesini, özellikle baş, boyun, el ve ayakların iyi korunmasını önerdi. Soğuk havada ağır egzersizlerden kaçınılması gerektiğini ifade eden Cömert, kar küremenin özellikle 40 yaş üstü erkeklerde kalp krizini tetikleyebildiğini belirtti. Grip aşısının önemine dikkat çeken Cömert, Türk Kardiyoloji Derneği'nin kalp hastalığı bulunan herkese yıllık grip aşısı önerdiğini aktardı. İlaçların düzenli kullanılması, tansiyon ve şeker takibinin aksatılmaması gerektiğini dile getiren Cömert, soğuk havada dışarı çıkmadan önce hafif bir şeyler yenilmesinin de riski azaltabileceğini söyledi. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı ve aşırı yorgunluk gibi şikayetlerde vakit kaybetmeden 112'nin aranması ya da en yakın acil servise başvurulması gerektiğini ifade etti.
İHA
Yorum Yap