'Burada özgürce ölebilirsiniz'
Arakanlı Müslümanlar canlarını kurtarmak için kaçtıkları komşu Bangladeş'te başka bir savaş vermek zorunda kalıyor. Tek sermayeleri ise canları...
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-05 11:11:14
32 yaşındaki Moraem Becum, elindeki bebeğini susturmaya çalışırken kontrol etmeye uğraştığı kızının yaşadıklarını anlatırken çaresizliklerinin de özetini yapıyor.
Yüzünde daha yeni açılmış yaralar var Nour’un. 11 yaşında babasını kaybettiğinde girdiği şok, onu saldırganlaştırmış. Saldıracak birini bulamayınca kendisine zarar veriyor.
Bir öğün sonra ne yiyeceğini bilmeyen onbinlerce talihsiz insanın arasında kaybolmuş üç kişilik bir aile onlar.
Sayılarının çokluğuna aldanmamak lazım. Aslında onlar, dünyanın en görünmez insanları... Canlarını kurtarmak için kaçtıkları Myanmar’da uğradıkları şiddeti dünya kabul etmiyor, sığındıkları Bangladeş ise varlıklarını...
TÜRKİYE 20 YIL SONRA FARKINA VARDI
Soykırımla eski Yugoslavya topraklarındaki Boşnaklar veya Ruanda’daki Tutsilerle aşağı yukarı aynı tarihlerde tanıştılar. Dünyanın gündemine girmeseler de BM’nin yardım listesinde yer buldular.
Türkiye ise onların varlığını 20 yıl sonra geçen Ramazan ayında başlatılan yardım kampanyalarıyla öğrendi: Arakanlı Müslümanlar yani Rohingyalılar...
Kökleri yüzyıllar öncesine dayanan Rohingya Müslümanları, Myanmar’ın Bengal Körfezi’ne açılan Arakan eyaletinde yaşıyor. 1940’lardan beri sistematik olarak ülkeden uzaklaştırılmalarına uğraşılıyor. 28 Mayıs 2012’de Budist bir kadının üç Rohingya tarafından tecavüze uğradığı iddiasının ardından Budistler yeni bir linç kampanyası başlattı. Hükümetin desteklediği Rakhine yani Budist topluluk o günden beri Arakanlı Müslümanları ya öldürüyor ya da sınırdışı ediyor.
‘KAÇMASAYDIM ÇOCUKLARIM ÖLDÜRÜLECEKTİ’
S. A., eşini ve çocuklarını büyükbabalarına emanet ederek kaçmak zorunda kalan bir baba. ‘Ailen neden orada kaldı?’ sorusunu yanıtlarken sesi titriyor: “İnternet bağlantım olduğu için katliam görüntülerini benim yaydığıma dair bir söylenti çıktı. Eşimin babası politikacı olduğu için onları koruyabiliyor. Ama eğer oralarda saklansaydım ailemi öldüreceklerdi.”
‘KUR’AN’IN ÜZERİNE TUVALETİNİ YAPTI’
200’ü aşkın öğrencinin okuduğu medresenin müdürü Abdürşükür Malawi ise gözü önünde sakalı yakılan imamı ve elindeki Kur’an’ı yere atıp üzerine tuvaletini yapan askerleri anlatırken cümlelerini hıçkırıklardan tamamlayamıyor.
“Durmayacaklar” diyor Zafar Raafeak, “Arakan’dan Müslümanların ismini silmeden durmayacaklar.” Raafeak son günlerde sınırın Bangladeş tarafında sıklıkla dile getirilen başka bir iddiayı anlatıyor korkulu gözlerle: “Yakaladıkları Müslüman çocuklara bir sıvı enjekte ediyorlar. Bu çocuklar iki gün içinde ölüyor...”
KOCASININ MEZARINI HİÇ BİLMEYECEK
İki çocuğunu kurtaran ancak hiçbir zaman mezarı olmayacak eşini Myanmar’da bırakan Banou Bourhan, geride bıraktıklarını anlatmak istemiyor. “Hikayeni ne kadar çok insan öğrenirse diğerleri için o kadar çok yardım gelir” sözleri bile etkilemiyor onu. Gözlerindeki keder, sadece çocuklarına baktığında yumuşuyor.
KARADENİZ’DE 160 MİLYON İNSAN
Kaçmak tek kurtuluşları ama o da sadece teoride, çünkü sığındıkları Bangladeş onları istemiyor. Sokaklarda dolaşınca anlaşılıyor ki bu bir devlet politikası değil, çoğu Bangladeşli de aynı fikirde.
Bangladeş Başbakanı Sheikh Hasina “Bizi neden sorumlu tutuyorsunuz, bu ülkede kalacak bir oda daha yok” derken Karadeniz Bölgesi kadar bir coğrafyada 160 milyonu aşan fakir halkının da yardıma ihtiyacı olduğunu vurgulamak istiyor. Ancak sorun onlara yardım etmemesi değil yardımları engellemesi.(Kürşat ÖZMEN/NTV)
İLGİLİ HABERLERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara