Mustafa Burak Sezer/ GERÇEK HAYAT DERGİSİ
Benim grupla tanışmam geçen sene olmuştu. İslamabat Uluslararası İslam Üniversite?sinde, kahve içmek için Kosovalı bir arkadaşımın odasını ziyaret ettiğimde, lap topundan hip-hop soundları yükseliyordu. Sonra gruba Ürdün?lü bir arkadaşımın bilgisayarında rastlayıp, tüm hit video kliplerini flash diskime kaydetmiştim. Başka bir gün, çay içmek için uğradığım bir Türk arkadaşın Taylandlı oda arkadaşı Rüştü?nün bilgisayarında Ountlandish?in video klipleri dönüyordu. Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı, hukuk öğrencisi Mağribi ise ellerini, yüzünü filan acaip şekillere sokarak gruba ait lirikleri seslendiriyordu?
Siyasi duruşların kutuplaştığı ve varlıklarını belli sınırlar içinde sürdüren kültürlerin hiçbir zaman birleşemeyeceğine inanılan bir zamanda yaşıyoruz. Dünya, insanları ?biz? ve ?onlar? diye ikiye ayıran defolu bir prizma içinden gözlemleniyor. Böyle bir çağda, sabırla bekleyerek ve pişerek, yeteneğini hepimizin insan olduğunu hatırlatmaya çalışan bazı insanlar adeta bir tansiyon düşürücü oluyor. Aynı sosyal statüyü, siyasi düşünceyi, dini inancı paylaşmasanız veya aynı düzlemde yaşamasanız da damarlarınızdan akan kan komşunuzun damarlarında akan kandan pek de farklı değil. Hepimiz Adem?in çocuklarıyız. İşte burada Outlandish?in öyküsü başlıyor: Kopenhag?ın çok kültürlü varoşlarından Brondby Strand?da birlikte büyüyen, gençlik kulüplerinde takılan ve futbol sahalarında top koşturan ortak bir maceranın yükselişi?
Islam Online?ın Outlandish?in assolisti İsam Bachiri?yle yaptığı bir söyleşide, grup üyelerinin nasıl bir araya geldiği sorusuna: Bachiri: ?Waqas, Kopenhag?ın batı varoşlarında, bize yakın bir mahallede yaşıyordu. Ben de 1988?de aynı mahalleye taşındım, Lenny?nin ailesi de 1989?da aynı mahalleye taşındı. O zaman hepimiz hemen hemen aynı yaşlarda, futbol için deli olan, bir sürü çocukla sokaklarda top koşturan, hiphop müziğin trend olduğu mahallelerde birlikte takılan çocuklardık. Önce break dansıyla, raple işe başladık ve daha sonra kendimizi şiirle ifade etme yolunu bulduk.? diyor.
İSLAMİ TEMALARI İŞLİYORLAR
Outlandish, 1997 yılında Danimarka?da kurulan, birçok ödüle sahip ve daha çok hiphop tarzı müzik yapan batılı bir grup. Fas asıllı, Danimarka?da doğumlu Isam Bachiri, Pakistan asıllı, Danimarka doğumlu Wakas Ali Qadri ve Honduras?lı Lenny Martinez?den oluşuyor. İsam ve Vakkas Müslüman olarak, Lenny Katolik olarak, grubun her üç üyesi de kendilerini inandıkları dine son derece adamış insanlar. Hiphop/R&B [rhythm and blues], /soul music türünde yaptıkları parçaları kaynağını Fas, Arap, Pakistan/Pencabi, Avrupa, Hint ve Latin Amerika gibi farklı, çok kültürlü ritim ve tınılardan alıyor. Şarkılarının çoğu İngilizce olmakla birlikte zaman zaman İspanyolca, Urduca/Pençapça, Danca ve Arapça liriklerle de beslenerek çok sesli bir müziğe ulaşabiliyorlar. Tüm bu etkiler, Outlandish?i ender bulunur ve diğer müzik fraksiyonlarından farklı kılıyor. Grup, sık sık İslami temalara, Batıda yaşayan Müslümanların karşılaştığı günümüz problemlerine değiniyor. İngiltere?den Güney Amerika?ya, Danimarka?dan Amerika?ya kadar tüm dünyadaki pek çok yaşıtları gibi hiphop onların da yaşam tarzlarını ele geçirmiş. Önce rap müzikten ve rap müziğin duyguları ifade etme yeteneğinden etkilenirler. Zamanla hiphop üzerine kurulu olan kendi hayatları için de soundtrack özelliği taşıyan şarkılar yaratabildiklerini görürler.
?GANSTERLERE ÖZENİYORDUK
OLGUNLAŞTIK,
KENDİMİZİ ANLATIYORUZ?
İsam Bachiri, grubun kendi stilini ne zaman geliştirmeye başladığı hakkındaki soruya şöyle cevap veriyor: ?Outlandish kurulmadan önce, Amerika?da hayli yaygın olan gangster rap sahnelerine özeniyorduk ama olgunlaştığımızda bizim kişiliğimizi yansıtmayan bu türü terk ettik ve daha çok ikinci nesil olarak yaşayan Kopenhag?ın mültecilerini, kendi çevremizi anlatmaya başladık. İnsanları, bizi Amerikan hiphop gruplarıyla karıştırmasını istemiyorduk. Doğrudur, hepimiz aynı formülü kullandık ama sonradan bu formülü kendi köklerimize uyguladık.?
Değişim konusunda nelerden ilham aldınız sorusuna ise, ?Bir insan olarak, zamanla birlikte ilerliyoruz ve bu sebeble tarzınız da değişiyor. Biz bir hiphop grubuyuz ama her zaman da bu üslüba yapışmak, takılı kalmak gibi bir zorunluluğumuz yok. Halk müziği ya da yarıArapça müzik yapmanın hiç bir mahsuru yok. Bu yüzden Ümmü Gülsüm?den (Meşhur, klasik Mısırlı şarkıcı) bazı tınılar, doneler aldık mesela. Ve Ümmü Gülsüm gibi bir efsanenin şarkısını kendi müziğimizle kaynaştırmamız bizim için büyük bir onurdu.? Diye cevaplıyor Bachiri.
ŞİMŞEKLER ÇAKAR VE?
İlk single çalışmaları 'Pacific To Pacific' (Pasifik?ten Pasifik?e), Amnesty International?ın yardımlaşma ve hayır etkiliğinde kullanılmıştı. Diğer single çalışmaları 'Saturday Night' (Cumartesi Gecesi), daha sonra Danimarka yapımı ?Pizza King? adlı filmin soundtrack?i olarak eklenmişti. Bu teklikler grubun Danimarka?da satışa çıkan ilk albümü Outland's Official?ın (2000), aynı zamanda birer prelüdü oluyordu. Outland?s Official?ın piyasaya çıkması grup için bir dönüm noktası oluyor, seyirci ve eleştirmenler adeta kollarını açarak gruba merhaba diyor. ?Walou,? ?Wherever? ve ?Come On? radyoların yekpare hit parçaları oluyor. İsam Bachiri, ?Odamda Tupac dinliyordum, annem oturma odasında stereo teypte Fas halk şarkıları dinliyordu. Sonra bütün bunlar olurken, hayatımın parçalarını birleştirip bir sentez yapma fikri zihnimde bir şimşek gibi çaktı.? diyor.
SINIRLARI GEÇERKEN
İkinci albümleri Bread & Barrels Of Water (2002), (Ekmek ve Su Varilleri) grubun piyasalara ciddi bir atılımı oluyor. ?Guantanamo? ve ?Aicha? gibi parçalar grubu, Danimarka popüler müziğinde sağlam ve kuvvetli bir yere yerleştiriyor. 2003?te Bread & Barrels Of Water albümünün uluslararası sürümü Avrupa, Hindistan, Orta Doğu ve Kuzey Afrika?da piyasaya çıkıyor. Grup bundan sonra zamanını, albümlerinin bir altın plak olarak karşılayan Avrupa, Orta Doğu ve Hindistan?da turneye çıkarak geçiriyor. Hit şarkıları 'Walou' daha sonra Bread & Barrels of Water?da da yer aldı. 2000 yılında çıkardıkları ilk albümleri, 'Outland?s Official', grubu Danimarka?da yıldız ilan eder. Outlandish, eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanır ve Danimarka?nın Grammy?leri olarak kabul edilen Danimarka Müzik Ödülleri?nde altı dalda aday gösterilerek En İyi Hip Hop Grubu Ödülünü kazanırlar. İkinci albümlerinde yer alan single parçalar, uluslar arası müzik listelerinde üst sıralarda yer alır. Hit parçalarından biri olan ?Aicha? (ilk defa Khaled ile meşhur olmuştu) Almanya müzik listelerinde ?bir numara? olup, daha sonra birçok Asya ülkesinde, özellikle Güney Kore?de çok popüler olur. ?Aicha? adlı şarkıya çekilen klipleri, en iyi müzik videosu ödülünü kazanır. Ayrıca, 'Guantanamo' adlı çalışmaları Avrupa listelerine güçlü bir damga vurur.
?BİZİM İÇİN ALLAH DAHA ÖNEMLİ?
Eski bir Hint korosunun eşlik ettiği ?Peelo? adlı çalışmaları, Batıda yaşayan Hint kökenliler arasında da liste başı olur. Danimarka?lı çağdaşları Majid ve Burhan G ilk albümlerinde katkı yapan müzisyenlerdi ama iki ve üçüncü albümlerinde daha az görülür oldular.
Outlandish, dünyanın baş ettiği kötülüklere karşı koyan politik bir hareket değil. Grup üyelerinin hayatlarındaki basitlik, mahremiyet ve merhamet arayışları yaratıcı bir şekilde çalışmalarında esinlendikleri kaynaklar arasında. 'Bu bir aile işine dönüştü.' diyor Waqas. 'Arkadaş olduğumuzu söylemek yeterli değil. Biz kardeşiz. Kendi hayatlarımızda bir yere geldik. Tüm zamanımızı ilk albümü yapmaya adamıştık, genç olmanın ve kültürler arasında kalmanın deneyimleri hala zihnimizde canlıydı. Ama artık buna odaklanmıyoruz. Daha çok ailelerimiz ve maneviyatla ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Dünya bizim egolarımızdan daha büyük ve biz daha büyük bir bulmacanın parçalarıyız. Bu yüzden aşk, güven, nefret, arkadaşlık, aile ve Allah bizim için daha önemli. Hiphop?ta kendi tarzımızı üretmekle özgüvenimiz arttı. Sezgilerimize güvenmeyi ve bazı şeylerle kendi metotlarımızla mücadele etmeyi öğrendik.'
HAREKET HALİNDE:
CLOSER THAN VEİNS /DAMARDAN DAHA YAKIN
2004?te stüdyoya geçip, yeni albümleri Closer Than Veins için çalışmaya başlayan grup, bol seyahatlerden sonra, edindikleri tecrübeleri yeni albümlerinde ilham olarak kullandılar. Wakas, ?Her şey olurken biz de oradaydık. Hayatlarını çok değişik şartlarda yaşayan, her renkten insanlarla tanıştık. İnanıyorum ki bu bize kendimizi bir insan olarak görmemizi, dünyanın farklı yerlerinden mülteciler olarak bir bütünün parçası olduğumuzu kavramamızı sağladı. Bu müzik yapışımıza, liriklerimize de yansıdı.? diyor.
Closer Than Veins (2005) (Damarlardan Daha Yakın) Outlandish?in üçüncü albümü. İlk single 'Look Into My Eyes' (Gözlerimin İçine Bak) idi. Şarkının sözleri Filistinli Gihad Ali?nin çocukken yazdığı şiirinden iktibas edilmiş: şiir Amerika?nın İsrail ve Filistin üzerindeki politikası sebebiyle acı çeken Filistinli halkın kötü durumunu ifade ediyor. Şarkının video klibi, Kırmızı Başlıklı Kız hikâyesi temel alınarak oluşturulmuş. Klipte İsrailli asker kurt olarak ve Filistinli kız çocuğu başında ?keffiyeh? olduğu halde kırmızı başlıklı kız gibi canlandırılıyor. Bu albüm grubun daha önceki albümlerime göre daha olgun bir çalışma olarak nitelendiriliyor. ?Just Me? ve ?Una Palabra? gibi parçalar, etnik azınlıkların gözünden bugünün Avrupa?sına oldukça nadir olan anlayışla yaklaşıyor; 'Nothing Left To Do' hiv virüsü taşıyan genç bir Müslüma?nın öyküsünü işleyerek belki de albümün en cesur ve ilgi uyandıran parçası: 'Warm smile long blond hair/Pretty green eyes and skin damned fair/For sure lucky to get with a girl like that/Couldn?t pass this chance no matter what...Pretty woman though, not all she seemed/Soon grim reality and not a dream/Wasn?t the first certainly not her last/Moment of weakness, became victim of her past.'
(Sıcak tebessümuzun sarı saç / güzelim yeşil gözler ve lanetli kumral ten / böyle bir kızı tavlamak elbette bir şans işi / bu şans ne olursa olsun harcanamaz? güzel kadın ama göründüğü gibi değil / çok geçmeden zalim gerçek ve rüya değil / ilk değil miydi ama kadının sonuncusu kesinlikle değil / zayıflık anı, geçmişinin kurbanı oldu./
Bir Amaç için Müzik
Grup son zamanlarda Music With Meaning (Bir amaç için müzik) başlığı altında gerçekleştirilen organizasyona desteğini verdi; organizasyon, benzer düşüncelere sahip sanatçıların anlamlı ve ilham veren bir müzik üretmesini ve bunu ilerletmesini hedefliyor. Bir amaç için müziğin mottosu: 'If you stand for nothing, you will fall for anything.' Hiç bir şey için yaşamıyorsan, hiç bir şey için öleceksin.?
Look Into My Eyes