Dolar

32,5383

Euro

34,9496

Altın

2.458,25

Bist

9.870,98

Siyonistlerin ezanı yasaklama girişimi

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-11-22 12:25:26

Siyonistlerin ezanı yasaklama girişimi
Lanetli İsrail'in işgali altında bulunan Filistin topraklarında yaşayan Müslümanlar bugünlerde var olan sıkıntılarının üzerine yeni birisi daha eklendi.  Siyonist İtrail “Ses kirliliği” iddiasıyla camilerden ezanınhoparlörle okunmaması için bir yasa teklifi hazırlayıp korsan meclisleri olan Knesset'e sunuldu.
 
Kendi elleriyle yaptıkları buzağıya tapacak kadar kıt akıl sahipleri Müslümanların ve İslamin şiarı olan ezanı yasaklamaya kalktı. Tasarı komisyonda 'da kabul edilerek meclis genel kuruluna sevk edildi. Siyonistlerin kurallarına göre her bir tasarının yasallaşması için üç kez oturum yapılıyor ve sonunda ret veya kabul oylaması yapılıyor. Tehlikeli bu yasa teklifinin sonuçlarını tahmin edebilen birkaç Siyonist olmayan Yahudi milletvekili tarafından itiraz edilerek okunması engellendi.
 
Müslümanları provoke etmek ve etrafı kan gölüne çevirmek isteyen terör yanlısı şer gruplar yakın zamanda ibadet ve mabetlere de yasak getirmek isteyecektir. Bu narsist ve utanmaz mahluklar kanun ve kural dinlemiyor. Şımardıkça şımarıyorlar. Böyle bir tasarı Müslümanları tahrik etmekten başka bir amaç taşımadığı çok açıktır. Sanki o topraklar kendilerinin de istediği gibi tasarrufta bulunmaya çalışıyor. Kendileri o topraklar üzerinde işgalcidir. Yerli halk ise Filistinlilerdir. Onlara ait dini bir vecibeyi Siyonist rejim nasıl engellemeye kalkışabilir?
 
İşgal sonrasında azınlık durumuna düşen Filistinlilerin mecliste ancak yüzde 11 temsil edilme hakları var. Kurdukları Ortak Arap Listesi milletvekilleri bu tasarıyı şiddetle kınadı. Hatta bir milletvekili kürsüden Siyonist Yahudilere ezan okudu. Bu yasanın ırkçı ve ayrımcı bir teklif olduğunu bir kez daha haykırdı. İslam'ın en önemli bir sembolü olan ezanın Mescid-i Aksa'da yasaklanması ayni zamanda tüm İslam alemine açılan bir savaş anlamı taşımaktadır.
 
Katıl ve gangster rejimin başbakanı olan Binyamin Netanyahu utanmadan ezanı “gürültülü” bulduğunu açıklaması tam bir şerefsizce ve ahlaksızca açıklamadır. Aşırı sağcı ve fanatik Yahudilerin desteğini almak için böylesine gayrı insani bir kanunu savunmak ancak lanetli ve dünyada sevilmeyen kişilere nasip olur.
 
İtrail iki devletli çözüm istemiyor
Başta Avrupa ve ABD'de gün geçtikçe virüs gibi yayılan İslamofobi modasına uyan Netanyahu korsan ülkesinde bu tehlikeli oyunu oynamak en azından denemek istiyor. Her konuşması kin ve nefret içeren terör örgütü Haşdi Şabi ile DEAŞ gibi insanlıktan nefret eden Netanyahu ve adamları kendi toplumunu da rahatsız ediyor. Katil ve Barbar mirasın üzerine konan bu terör meclisi ülke içinde gündemi değiştirmek istediğinde bu bayatlamış “ezan yasağı” tasarısını gündeme getiriyorlar. Daha öncede birçok ayni yasayı meclise getirmiş biraz havladıktan sonra şimdi olduğu gibi tasarıyı geri çektiler.
 
Netanyahu hükümeti bu şımarıklığının bir başka nedeni de ABD'de seçilen Donald Trump'ın tepkisini ölçmek ve daha ilerde çok daha fazla taviz koparmak için böylesine despotça ve faşistçe bir yasa taslağını meclise getirdi. Seçim esnasında Trump Siyonistlere birçok vaatte bulundu. Bunların en başında da ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması geliyor. Bu gerçekleşirse arkasından birçok korkak ve asalak ülke de elçiliklerini buraya taşıyabilirler.
 
Aşağılık ve zayıf karakterler her zaman birilerinin arkasına saklanarak küçücük menfaat elde etmek için yapmadığı şaklabanlık kalmaz. Zamanla emperyalist İngiltere'ye yalakalık yaparak bu toprakları işgal etme aptallığını yapanlar şimdi ABD'nin himayesi altında korkunç zulüm, işgal, imha ve sürgün gibi insanlık suçu olan eylemleri yapabiliyor. Ancak bu emperyalistlerin de güçleri bir gün bitecek! O zaman Siyonistleri kim koruyup kollayacak acaba?
 
 Filistin halkını ve Mahmut Abbas gibi bazı saf siyasileri yıllardan beri “iki devletli” çözüm yalanıyla oyalayıp duruyorlar. İtrail şimdiye kadar her fırsatta tüm yapılan ve mutabık kalınan anlaşmalara ihanet etmiştir. Şimdiki ezan yasağının teşebbüsü de bunun en barız örneğidir. İtrail hiçbir zaman verdiği söze sadık kalmaz. Sadık kalırsa o zaman şaşmak gerekir. Bunların hayat felsefesi zulüm, hırsızlık, yalan ve sözünde durmamak üzerine kurulmuştur. Peygamberlere dahi tuzak kuran bu lanetli ve zavallı yaratıklardan dürüstlük beklemek safdillik olur.  
 
Yahudiler işgal ettikleri topraklar derhal çıksın!
Knesset'te Siyonist olmayan ve askerliğe karşı olan Yahudot Ha Tora, yanı Birleşik Tevrat partisi bu yasanın geri çekilmesini sağladı. Kabinede sağlık bakanı olan Yakup Litzman, ezanın hoparlörden okunmasın yasaklanmasından doğacak yükümlülükler daha sonra Yahudi adet ve ritüellerine de zarar vereceği için yasanın geri çekilmesini sağladı. Yanı din özgürlüğü, insan hakları veya azınlıklara saygı için değil, sadece kendi menfaatlerine dokunacak diye böyle bir girişimde bulundu.   
 
Ezan yasağını askıya alarak başta Kudüs ve Batı Şeria'da onlarca kaçak Yahudi Yerleşim Birimi oluşturmanın yoluna gerekçe olarak gösterilecek. İşgal altında olan Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise 400 binden fazla yasa dışı Yahudi göçmeni barınmaktadır. Sözde uluslararası hukuk ve garantör olan devletler bu durumu geçersiz ve hukuksuz olarak algılıyor ama İtrail her fırsatta çapulcu Yahudilere ev ve konut alanı yapmaktadır. En fazla bu durumu “kınıyorlar.” Ama sonuçta korsan ve işgalci Yahudiler Filistinlilerin evlerine ve arazilerine yerleşmiş oluyor.   
 
Ezan yasağına Mısır ve Suriye'deki sapık rejimler destek verdi. Zaten Netanyahu'da gerekçe olarak bu yasaklamanın bazı Müslüman ülkelerde de bulunduğunu iddia etmişti. Şeytanın her yerde dostu vardır. Sayıları ve konumları da etkilidir. İslam dünyası ve Filistin halkı bu aptalca yasanın karşısına durduklarını göstermek için binlerce beyanat verdi. İslam'ın yeryüzüne neşet etmesinden bu yana ezan İran hariç tüm İslam beldelerindeki  minarelerden her gün 5 kez aslına uygun okunmaktadır. Buna kimse engel olamamıştır.
 
Kudüs'ü Şerif'ten ezanı yasaklayacak kişiler için “eceli gelen köpek” olarak bir sıfat kullanırsak, umarım, kusura bakmazsınız. Hazreti Ömer bin Hattab (r.a) tarafından hicretin 15. Yılında fethedilen Filistin topraklarında o zamandan beri bu mübarek çağrı açıkça yapılmaktadır. Haçlı seferlerinin çapulcu ve aç gözlü Barbarları dahi ezanı susturamadı. İtrail korkaklarının buna güçlerinin yetmeyeceği bir gerçektir.
 
Önce çalıyor sonra kanun çıkarıyor
Nasıl ki Müslümanlar Yahudilerden nefret ediyorsa Siyonist Yahudiler de ezandan rahatsız olabilirler. O zaman yapmaları gereken tek şey Filistin topraklarını terk edip geldikleri yerlere dönsünler. Kimse bu çapulcu işgalcileri davet etmedi. Bu korsan çetelerin dayatmalarının hiçbir hukuki ve geçerli nedeni yoktur. Velev ki bu tasarı korsan meclislerinden geçti, hiçbir geçerliliği yoktur. Allah'ın ve onun sevgili Peygamberinin emirleri varken bir iki soysuz ve soytarının çıkardığı kanun mu dinlenecek? Bu kez halk evlerinin damlarından ezan okunacak. 
 
Dikkatleri ezan yasağına çeken lanetli Siyonistler bu kez Filistinlilerin arazilerine el koyabilme zulüm yasasını oylama için sundular.  Siyonist rejim inşa amaçlı Filistinlilerin arazilerine el koyabilecek. Dünyanın birçok yerinden toplanan çapulcu ve hırsıza konut yapımı için bölgede yeni yerleşim birimi oluşturacaklar. Bölgede  barış ve huzurun  emaresinin okunmaması isteniyor. Bu yolla her geçen gün Filistin toprakları santim santim gasp edilmektedir. İlk önce çalıyorlar sonra kanun çıkartarak hırsızlığı meşrulaştırıyor
 
Her çalma ve işgal eyleminden sonra da utanmadan kendilerinin haklı olduğunu ispat etmek için çaba sarf etmeleri, gazete ve televizyonlarda da onları savunan şaklabanların olması midem bulandırıyor. Küçük bir menfaat uğruna şerefini ve aklını satanlara yuh olsun!  Ayni şerefsizlerden ülkemizde de bulmak mümkündür. Bunlarda kendilerini “aydın” veya “ilerici” gibi aptalca sıfatlarla avunduruyor. Oysa onlar birer kukla ve zavallıdan başkası değildir. 
 
Şımarık, lanetli Siyonist rejim sadece Müslümanların değil tüm dünyanın başına bela olmaya devam ediyor. Bugün Filistin'de açıktan katliam ve kahpelik yapanlar dünyanın birçok yerinde de gizli kapaklıyapılan eylemlerin arkasında bulunmaktadır Bu terör devleti en az DEAŞ, Haşdi Şabi ve ETA kadar tehlikelidir.
***
 Mehmet ergin Hakka yürüdü 
 
Ülkemizin tanınmış sanayici ve iş adamlarından değerli insan, Allah sevgisine sahip, imanlı, ahlaklı, erdemli ve hayırsever sıfatlarını uhdesinde toplamış Mehmet Ergin amcamız hakka yürüdü. Geride çok güzel bir isim, hayırlı evlatlar ve kendisini hayırla yad edecek dostlar bıraktı. Çok sevdiği sevgili eşi Hafız Melek hanım teyzeye kavuşan Mehmet amca geride “Beyaz Yolum” isimli eserini bıraktı. Ahiret yolunun beyaz ve aydın olmasını, Peygamberlere, Sıddıklara ve Salihlere dost olması temennisiyle Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyorum. 

Haber Ara