Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Başkanı Prof. Dr. Sevim Güllü, "gebelerde şeker yükleme testinin bazı ülkelerde yasaklandığı" yönündeki açıklamanın gerçek dışı olduğunu belirterek, "Günümüzde kullanılan 75 gram glukozun anne karnında bebeğin pankreas gelişimini engellediği dolayısı ile çocukluk döneminde şeker hastalığının gelişimine ya da diyabetli çocuk sayısında artışa neden olduğu görüşü, bilimsel tüm verilere aykırıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Güllü, yaptığı yazılı açıklamada, daha önce diyabeti olmayan bir kadında gebelik sırasında "Gebelik Diyabeti (GDM)"nin gelişebildiğini aktararak, risk altındaki kadınlara mutlaka tarama yapılması gerektiğini ifade etti. Kiloluluk, aile öyküsü, 25 yaşından büyük olmak ve daha önce iri bebek doğurma hikayesi bulunmasının gebelik diyabeti için risk faktörleri olduğuna dikkati çeken Güllü, gebelikte görülen diyabetin yüzde 90'ının gebeliğe bağlı diyabet olduğunu anlattı. Güllü, gebelik diyabeti sıklığının yüzde 2-20 arasında olduğu ve bu oranın toplumdaki diyabet sıklığına göre değişkenlik gösterdiği bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Gebelik diyabetinin Türk toplumundaki sıklığının yaklaşık yüzde 15 olduğu tahmin edilmektedir. Diyabet sıklığının çok yüksek olduğu diğer toplumlarda olduğu gibi, bizim toplumumuzda da tüm gebelere gebelik diyabeti taraması yapılması önerilmektedir. Gebelik diyabeti sinsi olabilir ve çok su içme, çok idrara çıkma gibi şikayetlere yol açmayabilir. Gebe kadın kendini kötü hissetmeyebilir ancak yükselen şeker düzeyleri bebek ve anne sağlığı açısından olumsuzluklara neden olabilir. Gebelikte kan şekerinin yüksekliği, eğer tanı konmaz ya da tedavi edilmezse, düşükler, iri bebek, doğum travmaları, sezaryen doğumlarda artışa hatta bebek ölümlerine neden olabilmektedir."
Güllü, kontrolsüz diyabeti olan bir anneden doğan bebeklerde yeni doğan döneminde solunum güçlüğü, şeker düşüklüğü, kalsiyum düşüklüğü ve sarılık dahil çeşitli problemlerin görülebildiğini belirtti.
"TANI KOYULMASI İÇİN ŞEKER YÜKLEMESİ GEREKLİ"
Gebelik şekerinin, sadece gebelik ve doğumu takip eden dönemde değil, tüm yaşam boyunca olumsuz etkilere neden olabildiğinin altını çizen Güllü, anne karnında yüksek kan şekeri gibi olumsuz şartlara maruz kalan çocuklarda ileri yaşlarda obezite, tip 2 diyabet, metabolik sendrom ve karaciğer yağlanması sıklığının 4-8 kat arttığını aktardı.
Tanı konulabilmesi için mutlaka "Şeker Yüklemesi Testi" yapılması gerektiğini vurgulayan Güllü, "Hamilelikte 24-28. hafta arasında bir kez yapılan şeker yükleme testinin gebelik diyabeti tanısında güvenilir ve yararlı olduğu daha önce birçok küçük araştırma ile anlaşılmıştır. Gebelikte diyabet taraması için yapılan glukoz yükleme testinin hiçbir zararı yoktur." ifadelerini kullandı.
Bazı basın yayın organlarında bu teste ilişkin haberler çıktığını aktaran Güllü, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gebelerde şeker yükleme testinin bazı ülkelerde yasaklandığı şeklinde yapılan açıklama gerçek dışıdır. Günümüzde kullanılan 75 gram glukozun anne karnında bebeğin pankreas gelişimini engellediği, dolayısı ile çocukluk döneminde şeker hastalığının gelişimine ya da diyabetli çocuk sayısında artışa neden olduğu görüşü bilimsel tüm verilere aykırıdır ve böyle bir durum söz konusu değildir. Gebelikte diyabet taraması için yapılan glukoz yükleme testinin hiçbir zararı yoktur. Şöyle ki 75 gram glukozun kan şekerini yükseltici etkisi yaklaşık 8-10 kaşık pirinç pilavı ile eşdeğerdir. 75 gram glukoz, iki kutu normal koladan daha az glukoz içerir. 75 gram glukoz, 2-3 dilim baklavaya eş değer glukoz içerir."