Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Sözcü İbrahim Kalın: Avrupalılar aynaya baksın

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, 'Avrupalıların önce aynada kendilerine bakması gerekiyor. Avrupa'nın içinde bulunduğu durumu çok ciddi bir şekilde tahlil etmeleri gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın yaptığı bütün uyarılar aslında Avrupalıların kulak kabartması gereken uyarılar. Onlar aynadaki suretlerinden rahatsız oldukları için kendilerine ayna tutan kişiye saldırmayı tercih ediyorlar' dedi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-09-14 21:45:55

Sözcü İbrahim Kalın: Avrupalılar aynaya baksın


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularına cevap verdi.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in Türkiye'nin AB'den büyük adımlarla uzaklaştığı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Kalın, "Sayın Juncker Türkiye'yi az çok tanıyan, Cumhurbaşkanımızı da şahsen bilen birisidir. Bu konularda açıklama yaparken daha doğru bilgilerle hareket etmesi gerekirdi. Bu konuları açık ve net bir şekilde konuşmuşlardı 'yeni bir sayfa açalım, yeni bir iklim oluşturalım' diye, bu konuda mutabık kalınmıştı. Şimdi biz aynı yerdeyiz. Buradan uzaklaşan AB üyesi bazı ülkelerin yaptığı açıklamalar, aldığı tavırlar, sergilediği tutumlardır. Burada bir şey bir şeyden uzaklaşıyorsa AB, Avrupa değerlerinden uzaklaşıyor. Bir tarafta yükselen ırkçılık, göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, İslamafobi, terör örgütlerine kol kanat germe gibi hadiseleri hangi Avrupa değerleri ile bağdaştırabilirsiniz. Bunların telifi mümkün değil. Türkiye söz konusu olduğunda çifte standart uygulayan, Türkiye'yi başka muamelelere maruz bırakmaya çalışan tavrın hangisi o çok övündükleri Avrupa değerleri ile bağdaşıyor. Avrupa'nın hali de ortada. Mutlak hakikatin, doğrunun ve iyinin tek kriteri Avrupa Birliğiymiş, Avrupalı aktörlermiş gibi Türkiye'yi mahkum eden bu tür yaklaşımları biz kabul etmiyoruz. Bunlar geçmişte kalmış Avrupa merkezci, son derece oryantalist yaklaşımlardır. Avrupalıların önce aynada kendilerine bakması gerekiyor. Avrupa'nın içinde bulunduğu durumu çok ciddi bir şekilde tahlil etmeleri gerekiyor. Türkiye'nin yaptığı uyarılar, Cumhurbaşkanımızın Avrupa liderlerine yaptığı uyarılar aslında onlara kendi değerlerini, tarihlerini hatırlatmaktan ibaret. Demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü deniliyorsa bunu neden Türkiye söz konusu olduğunda rafa kaldırıyorsunuz? Almanya, Avusturya, Belçika gibi birçok ülkede Türkiye'deki demokrasiyi ortadan kaldırmayı hedefleyen, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan PKK, DHKP-C, FETÖ gibi yapılara nasıl izin veriyorlar. Biz bunun tersini yapsaydık Türkiye'de, yani Almanya, Belçika, Avusturya karşıtı örgütlerin Türkiye'de faaliyet göstermesine izin verseydik acaba Avrupalıların tepkisi ne olurdu. Cumhurbaşkanımızın yaptığı bütün uyarılar aslında Avrupalıların kulak kabartması gereken uyarılar. Onlar aynadaki suretlerinden rahatsız oldukları için kendilerine ayna tutan kişiye saldırmayı tercih ediyorlar. Bizim tavsiyemiz, AB liderlerinin de AB kurumları liderlerinin de bu süreci doğru analiz etmeleri, 50 küsur yıldır Türkiye'yi kapıda kimin beklettiği sorusunu cevaplamalarıdır. 12 yıl boyunca sadece 1 fasıl açıldı ve kapandı. Toplamda 35 fasıldan bahsediyoruz, başka hiçbir ülkeye bu kadar fasıl empoze edilmedi. Buna da tamam dendi, 12 yılda bir çok faslın rahatlıkla açılıp kapanması gerekirdi. Avrupalılar zaman zaman bir genişleme yorgunluğundan bahsediyorlar, nedense bu sorunlar hep Türkiye söz konusu olduğunda birinci gündem maddesi haline geliyor. Bu tür açıklamaları öncelikle kendilerinin aynaya bakarak ciddi bir şekilde bir muhasebeye tabi tutarak değerlendirmeleri gerekir " diye konuştu.

"İLGİLİ MUHATAPLARIMIZA OLUMLU TELKİNLERİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Kalın, Körfez krizine ilişkin sorulan bir soruya şu ifadelerle cevap verdi:

"Katar krizi ile ilgili olarak devam eden bir süreç var. Biz de bu sürece destek oluyoruz. İlgili muhataplarımıza olumlu telkinleri yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'ye düşen bir rol söz konusu olduğunda ki Cumhurbaşkanımızın zatında bu rol şu ana kadar başarılı bir şekilde ifa edildi. Bundan sonra da yakın temasta olacağız. BM'de bu konuyu ilgili muhataplarla görüşmeye devam edeceğiz. Beklentimiz, bu krizin artık sonlandırılması, Katar'ın toprak bütünlüğü ve egemenlik hakları çerçevesinde bu krizin aşılması yönündedir."

Referandum sonrasında Erbil'e bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı yönündeki soruya cevap veren Kalın, "Bir referandum kararının mutlaka sonuçları olacaktır. Erbil'den beklentimiz bu uyarılara kulak kabartmalarıdır" dedi.

Almanya Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'ye silah satışının durdurulduğunu söylemesi ve sonrasında Merkel'in tamamen bir ambargoya karşı olduğunu ifade etmesinin hatırlatılması üzerine Kalın, "Çelişkili açıklamalar Alman yönetiminin kendi içindeki tutarsızlığı gösteriyor. Tabii koalisyon ortakları bunlar. Bunu Türkiye'ye karşı bir tehdit ya da şantaj unsuru olarak kullanmayı düşünüyorlarsa boşa bir çaba içinde olduklarını ifade etmem gerekir. Türkiye hiçbir konuda tek bir ülkeye, tek bir kaynağa bağımlı bir ülke değildir. Yıllardır yaptığımız çalışmalar, çok boyutlu dış politika, ikili ve çoklu ilişkiler Türkiye'nin birçok alanda alternatiflerini çoğaltması amacına yönelik atılmış adımlardır. Bu silah olur, ekonomi olur, başka konularla ilgili olur, Türkiye bu konuda alternatifsiz değildir, seçim ortamında popülist duygularla yapılan bu tür açıklamalar Türkiye'den çok Almanya gibi ülkelere zarar verir. Bu konuda kendilerinin daha soğukkanlı, daha basiretli hareket etmesi gerekir" diye konuştu.

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara