Al Jazeera'den Gonca Şenay'ın haberine göre: MHP yönetimi son dört günde aldığı kararlarla bazı il ve ilçe teşkilatlarını “Tüzükten aldığı yetkiye dayanarak” kapattığını duyurdu. Al Jazeera MHP yöneticilerine bu kararların neden alındığını sormak istedi ancak yanıt alamadı. Muhalefet kanadına göre ise bu teşkilatların büyük çoğunluğu kurultay toplansın diye imza veren isimlerden oluşuyor ve Genel Merkez'in amacı muhalefeti “sindirmek.”
Milliyetçi Hareket Partisi son dört günde Elazığ, Denizli, Aksaray, Uşak ve Kilis, Tokat il teşkilatları ile Elazığ, Aksaray merkez ilçe ve İstanbul Fatih İlçe teşkilatlarının kapatılması kararını aldı. Bugün bu listeye Kırklareli il ve Kırklareli merkez ilçe de eklendi. MHP'nin teşkilatlanmadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin imzasıyla yapılan açıklamada kararların parti tüzüğünün 52 ve 54'üncü maddeleri uyarınca alındığı duyuruldu.
54'üncü maddenin E bendi, “Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu ile sair ilgili mevzuat hükümleri uyarınca lüzûm görülen yerlerde parti teşkilatları kurmak, kurmaya yetki vermek ve feshetmek, işten el çektirmek, teşkilatı bir bütün halinde geliştirmek ve yaygınlaştırmak” için Merkez Yönetim Kurulu'na yetki veriyor.
GENEL MERKEZ "NEDEN"? SORUSUNA YANIT VEREMEDİ
Al Jazeera bu teşkilatların neden kapatıldığını sorusunu sormak için MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin'i aradı. Ancak Çetin sekreteri aracılığıyla “yoğun” olduğunu ileterek görüşmeyi kabul etmedi.
Genel Başkan değişikliği için Genel Merkez'e dava açan muhalefet kanadı ise Al Jazeera'ye, bu teşkilatların il ve ilçe başkanlarının delegelerden toplanan “Tüzük değişikliği için olağanüstü kurultay toplansın” dilekçelerinin altına imza atan isimler olduğunu söyledi. Bu isimlerden bazıları kurultayı toplamadığı için Genel Merkez'e açılan davada, davacı konumunda.
Kapatılan teşkilat delegelerinin büyük çoğunluğu bu dilekçeye imza atarak "kurultay toplanmasını" talep etmişlerdi.
Örneğin ilk kapatılan teşkilatlardan Denizli il teşkilatının 20 delegesinden 19'u, Uşak teşkilatının 7 delegesinden 6'sı, Aksaray teşkilatının 7 delegesinden yine 6'sı ve Kilis teşkilatının 3 delegesinden 2'si imza verdi. 9 delegesi bulunan Elazığ ve 7 delegesi bulunan Kırklareli blok olarak muhalif kanada destek vererek “kurultay toplansın” talebiyle imza attılar. 11 delegesi bulunan Tokat teşkilatının ise 8'i aynı gerekçeyle dilekçeyi imzalayanlar arasında yer alıyor.
DELEGELER OY KULLANAMIYABİLİR
Dava dilekçesinde üst kurul delegesi konumunda 20 il başkanının imzası bulunuyor. Bazılarının ise il başkanı delege değil ama teşkilatın büyük çoğunluğu Genel Merkez'e karşı imza verdi. Şimdi muhalif kanat başka görevden almalar da bekliyor. Bunlar arasında Trabzon, Gümüşhane, Bilecik, Ardahan, Bayburt, Samsun, Sivas, Tekirdağ, Çorum, Çanakkale, Sinop ve Nevşehir yer alıyor.
Genel Merkez'den yapılan açıklamada bu teşkilatların kapatıldığı bilgisi yanında bu isimler hakkında disiplin işlemi başlatılacağı bilgisi de yer alıyor. Tedbirli olarak ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmeleri durumunda bu, delegelerin yapılacak bir kurultayda oy kullanamamasını da beraberinde getirebilir.
“SİNDİRME TAKTİĞİ”
Al Jazeera'nin ulaştığı muhalefet kanadından isimler Genel Merkez'in aldığı bu kararı, “Beklenen bir hamle” olarak tanımlıyor.
“Bu beklenen bir hamle, kapatabilir, görevden alabilir ama sırf imza verdiler diye haklarında disiplin işlemi başlatılması anti demokratik. Kendilerine her türlü siyasi ve hukuki desteği sağlayacağız.”
Muhalif kanat ile birlikte hareket eden bir başka isme göre ise “Genel Merkez ya da yönetimden bazı isimler kendi koltuklarını korumak için muhalefeti zayıflatma veya sindirme taktiği ile bu kararları alıyor.”
“Bu kapatma kararlarına karşı yargı yoluna müracaat edeceğiz. Sinan Oğan da avukatlarıyla bu isimlere destek verecek. Bu anti demokratik ve yasal olmayan bir karar. Teşkilat kapatmanın hukuki dayanağı yok. Bu tip görevden almalar MYK yetkisindedir, MYK bu yetkiyi bazen divana devreder ama ucu açık bütün teşkilatları görevden alma diye bir yetki yok. Bu uydurulmuş garip bir usûl. Yargıya taşındığında hem tüzükte hem kanunda olmayan bu kararlar yargıdan dönecektir.”
