Dolar

34,8761

Euro

36,7523

Altın

3.038,06

Bist

10.140,82

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitle imha silahına sahip ülkelere tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitle imha silahına sahip ülkelere tepki göstererek, 'İstediğin yerde kullanma hakkına sahip olacaksın, ama öbür tarafta diğerlerine diyeceksin ki 'Sen yapamazsın'. Sıkıntı bu. Bu da bağımlılık. Bu da zihni bağımlılıktır' dedi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-11-27 14:23:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitle imha silahına sahip ülkelere tepki


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilay'ın ev sahipliğinde WOW İstanbul Otel'de düzenlenen 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'ne katıldı. Kongreye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Yeşilay Genel Başkanı Mücahit Öztürk ve çok sayıda davetli katıldı. Yeşilay'ın giderek daha da yaygınlaşan teknoloji bağımlılığıyla verdiği mücadeleyi takdirle izlediğini söyleyen Erdoğan, "Her buluşun her teknolojik değişimin hayatımızda köklü değişikliklere sebep olduğu görülmüştür. Keşifler umut yanında çeşitli tartışmaları, korkuları, dirençleri beraberinde getirmiştir. Dünya, bir telefon markasının yeni modeli için saatlerce sıra bekleyen insanlar kadar teknolojisiz hayat kurmaya çalışan bireylerin de yeridir. Bize göre asıl mesele teknolojiyi nasıl anladığımız ve onu hayatımızın neresine yerleştireceğimizdir. Bizim yenilikle sorunumuz yoktur, olmaz da. 'İlim Çin'de de olsa alınız' diyen bir başka ifadeyle 'Sin'de de olsa alınız' diyen bir Peygamberin ümmeti olarak bizim ilmin ve bilimin kaynağıyla herhangi bir sıkıntımız yok. Biz modern tabirle teknofobik insanlar değiliz. Biz teknolojik ve bilimsel gelişmelerin nereden neşet ettiğine değil, niçin kullanıldığına bakarız. Bizim için kıstas teknolojinin fıtrata aykırı olmamasıdır" dedi.

"KİTLE İMHA SİLAHLARI ÇIKTI, İNSANLIK BİTTİ"

Her buluşun arkasında ona hayat veren bir zihniyette dünya algısı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanların atom bombası gibi kitlesel imha silahlarına öncülük etmemeleri geri kalmışlıklarından olamaz. Müslümanların zihin yapısına, hayata, insana, tabiata bakış açılarına aykırıdır. Maalesef dünyada güç savaşı istemesini dahi bu tür silahlara sahip olmanızı gerektiriyor. Bizim asıl karşı çıkmamız gereken atom bombasının kendisi kadar, onu ortaya çıkaran masum insanlar üzerinde kullanmayı meşru gören zihniyettir. Bugün nükleer başlıkları yasaklama anlayışını savunan zihniyetlere baktığınız zaman bir tanesinde 16 bin nükleer başlık var, bir tanesinde 12 bin 500 nükleer başlık var. Ama diyor ki 'Sen yapamazsın'. Sen de var. Felaket. İstediğin yerde kullanma hakkına sahip olacaksın, ama öbür tarafta diğerlerine diyeceksin ki 'Sen yapamazsın'. Hemen parmak sallamaya başlıyor. Sıkıntı bu. Bu da bağımlılık. Bu da zihni bağımlılıktır. Bizim asıl mücadele etmemiz gereken teknolojinin insanlığın adım adım kendi kıyametine doğru sürüklenmesinin aracı haline getirilmesidir. Dört asır önce koç yiğit Köroğlu, 'Tüfek icat oldu mertlik bozuldu' demişti. Biz de bugün diyoruz ki modern teknolojinin ürünü olan kitle imha silahları çıktı, insanlık bitti" diye konuştu.

"EN BÜYÜK TEHLİKE TEKNOLOJİK ÜRÜNLERİN İNSANLA AYNI SEVİYEYE ÇIKARILMASI"

Büyük bir tehlikeye de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "En büyük tehlike insan zihninin ürünü olan teknolojik ürünlerin adeta insanla aynı ontolojik seviyeye çıkarılması, adeta bir canlı bomba gibi kabul edilip, muamele görmesidir. Allah'ın yeryüzündeki halifesi olan hazreti insan, giderek varoluş gayesinden uzaklaşıyor. Kendi imal ettiği teknolojik aletlerin kölesi haline gelen insan, tıpkı cahiliye dönemindeki gibi yaratıcısına isyan halinde demektir. Teknoloji bağımlılığı gibi yeni problemlerin, yeni hastalıkların ortaya çıkmasının temel sebebi budur. Güney Kore, Çin, Singapur gibi teknolojiyi yoğun kullanan ülkeler bu tür sorunlarla bizden daha fazla karşı karşıya" şeklinde konuştu.

"DAĞDAN KOPAN ÇIĞ GİBİ ÜZERİMİZE GELİYOR"

İnternet kafelerin bittiğini, artık internet evlerin başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evlerimiz bu hale döndü. 12-18 yaş arası kişinin yüzde 22'si internet bağımlılığın sınırı içinde. Öğrencilerin televizyon, cep telefonuna ayırdığı zaman günde ortalama asgari 6 saat. Buna karşılık ders dışı kitap, dergiye ayrılan zaman 1 saati dahi bulmuyor. Medyada saatlerce bilgisayar oynadığından hayatını kaybeden çocukların acı hikayeleriyle daha sık karşılaştık. Cep telefonuyla öz çekim yaparken düşen, kaza yapan, sakat kalan, hatta vefat eden insanlara dair haberleri kimi zaman tebessümle kimi zaman da yüreğimiz parçalanarak izliyoruz. Son model telefon alamadığı için suç işleyenleri görüyoruz. 'Gönül sohbetlerinin yerini sosyal medya aldı' tartışmaları. Mekke'de, Medine'de ibadetle meşgul olmak yerine telefonlarıyla vakit geçiriyor. Teknoloji maalesef bizi hayattan koparıyor. Bu kötü gidişi elbette eli kolu bağlı bir şekilde izlemeyiz. Harekete geçmediğimiz her gün sıkıntı büyüyecek. İstikbalimiz tehlike altında. Türkiye olarak diğer ülkelere göre dahi iyi konumdayız. Dağdan kopan çığ gibi üzerimize geliyor. Doğru teşhis doğru tedavinin ilk adımıdır. Teknoloji bağımlılığıyla mücadele ederken eskiye özlemle, geçmişe bakış açısıyla hiçbir yere varamayız. Gelecek için yapabileceklerimizin yollarını aramalıyız. Gençlerimizi anlayamazsak, onlara erişemeyiz. Çocuklarımızı beyhude yere teknolojiden uzak tutmak yerine onlara teknolojiyi bilinçli kullanmaların yollarını göstermeliyiz. Annenin babanın elinden tablet bırakmadığı zaman çocuğa teknolojiden uzak dur demek faydasız bir çaba olur" dedi.

Kendi torunlarıyla yaşadığı bir örneği de anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şeyi ben evde torunlarımla yaşıyorum. Bakıyorsun, sabah çıkıyor geliyor 'Anneanne ipadini bana versene' bir dayanıyorsun, iki dayanıyorsun. En sonunda 'Hadi sana on beş dakika müsaade diyorsun'"diye konuştu.

Teknoloji bağımlılığında en riskli kuşağın 12-24 yaş arası olduğunu söyleyen Erdoğan, " Ailesiyle, okuluyla, teknoloji bağımlılığıyla mücadele edilmesi gereken bir döneme girdiğimize inanıyorum. Teknoloji bağımlılığının tedavisi vardır" dedi.

Haber Ara