Dolar

32,5589

Euro

34,9742

Altın

2.448,98

Bist

9.716,77

PKK’dan, Peşmergeye savaş tehdidi; İmamoğlu’na destek!

Terör örgütü PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Türk Ordusu'nun gerçekleştirdiği Hakurk Operasyonu'na Mesut Barzani yönetimindeki KDP'nin destek verdiğini ileri sürerek, KDP'ye açık bir şekilde savaş ilan edeceklerini dile getirdi. İstanbul seçimlerinde, “CHP sağlam durursa, İmamoğlu seçimi yüzde 60 alır” diyen Kalkan; AK Parti-MHP ittifakının yenilmesi için ortak mücadele edilmesi gerektiğini de söyledi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-06-11 13:53:20

PKK’dan, Peşmergeye savaş tehdidi; İmamoğlu’na destek!

Terör örgütü PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Türk Ordusu'nun gerçekleştirdiği Hakurk Operasyonu'na Mesut Barzani yönetimindeki KDP'nin destek verdiğini ileri sürerek KDP'ye açık bir şekilde savaş ilan edeceklerini dile getirdi. İstanbul seçimlerinde, “CHP sağlam durursa, İmamoğlu seçimi yüzde 60 alır” diyen Kalkan, AK Parti-MHP ittifakının yenilmesi için ortak mücadele edilmesi gerektiğini de söyledi.


Terör örgütü PKK, Mesut Barzani'nin partisi KDP'ye savaş açtı. Medya Haber TV'de yayınlanan Ülkeden programının konuğu olan ve gündemdeki konularla ilgili soruları yanıtlayan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Türk Ordusu'nun gerçekleştirdiği Hakurk Operasyonu'na Mesut Barzani'nin yönetimindeki Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) destek verdiğini ileri sürerek KDP'ye açık bir şekilde savaş ilan edeceklerini dile getirdi.

“CHP SAĞLAM DURURSA
İMAMOĞLU SEÇİMİ ALIR”

Duran Kalkan, Kürtlerin AKP-MHP'ye oy vermeyeceği İstanbul seçimlerinde CHP'nin sağlam ve dik durması, hileye karşı örgütlü durulması halinde İmamoğlu'nun yüzde 60 alabileceğini söyledi.

KDP VE YNK'YE: BİRLİK OLALIM

Hakurk Operasyonu karşısında KDP ve YNK yönetimlerini sessiz kalmakla eleştiren Kalkan, her iki parti yönetimine uyarı ve çağrıda bulunarak, "Uyarımız; bir işgal ve saldırı var. Bu da bütün Kürtleredir. Çağrımız, buna karşı birlikte direnmeye hazırız. Birlik olmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

PKK'nin zorlandığı her Türkiye saldırısı sonrasında olduğu gibi, Hakurk Operasyonu'nun hemen ardından PKK'nin ve bağlı medyasının KDP Türkiye ile birlikte hareket ediyor söylemini yine dillendiren Kalkan, Türk Ordusu ile savaşmak yerine KDP'ye savaş tehdidinde bulunmayı tercih ederek şöyle konuştu:

"Duyuyoruz ki, KDP ilişki ve ittifak içindedir. TC devleti kuzeyden o tepeleri tutarken onların karşısındaki güneydeki tepeleri de KDP tutmak istiyormuş. Goşine hattını, Berbizinî Boğazını, Kani Kirêj denen yeri, Bradost aşiretinin yaşadığı alanın üst tepelerini KDP pêşmergeleriyle tutmak istiyor.

“TÜRK ORDUSU İLE KDP, PKK GÜÇLERİNE
KARŞI OPERASYON YÜRÜTÜYOR”

Böylece aslında Türk ordusuyla KDP güçleri ortak bir operasyonu PKK güçlerine karşı yürütüyor oldukları açığa çıkıyor. Eğer durum böyleyse, doğruysa çok tehlikelidir. Şimdi eğer KDP yönetimi 1997'de yaptığı gibi bir plan içerisindeyse; bu alanları tutmaya kalkar gerillanın Türk işgaline karşı halkla birlikte direnişini engellemek için güneyden sınırlandırmaya kalkarsa bu savaşa girmek demektir. Bunun sonucu savaş olur, bunu herkes bilsin. Buradan açıkça söylüyorum, uyarıyorum; 1997 gibi yapmaya kalkarlarsa TC ile anlaşmalı güneyden gerillayı arkadan vurmaya kalkarlarsa savaş olur.

“KDP, PKK'NIN SAVUNMA ALANLARINA
DOĞRU GİRERSE BU SAVAŞ OLUR”

KDP eğer mevcut karakollarından biraz gerillanın bulunduğu alanlara doğru, Medya Savunma Alanları'na doğru harekete kalkarsa bu savaşa girmek olur, bunun karşılığı da savaş olur. Biz böyle algılarız, böyle davranırız. Başka türlü bir şey yapma durumumuz yoktur. Böyle olmasını istemiyoruz. Davet ediyoruz, buyurun birlikte Türk işgaline karşı savaşalım, Kürt köylerini koruyalım, Bradost köylüleri kendi alanlarında özgürce yaşasınlar, üretimlerini yapsınlar. “PKK köylüleri çıkartıyor” diyorlar, hayır çıkartmıyoruz, aksine koruyoruz. Gerilla köylülerin savunma gücüdür. KDP, eğer TC'nin köyleri yakıp yıkmasına ortak olurlarsa suç ortağı haline gelirler. Böyle olmamalıdır. Açıkça uyarıyoruz, açıkça söyleyebilirim. Birlikte mücadele etmeye varız.”

“KÜRTLER AK PARTİ-MHP'YE OY VERECEK DEĞİL”

1 Kasım 2015'te AK Parti yönetiminin savaşla kazanım elde ettiğine dikkat çeken Kalkan, şimdi de Afrin, Sideka-Bradost ve Hakurk operasyonuyla İstanbul'da seçimi almak, Türkiye'deki iktidarını korumak istediğini dile getirerek "Kürdistan'ın işgali üzerinde iktidar olmak istiyor. Kürtler buna izin vermezler. Faşizme kesinlikle geçit vermeyecekler. Bu konuda kimse yanlış hesap yapmamalıdır. Kendi işgalcisine, mezar kazıcısına oy verecek değiller. Öyle olmayacak." ifadesini kullandı.

“AK PARTİ-MHP İTTİFAKINI YENİLGİYE
UĞRATMAK İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ”

CHP'nin tutumunun önemli olduğunu, CHP ve müttefiklerinin sağlam durması gerektiğini dile getiren Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul Seçimleri'ne yönelik düşüncelerini Bu konuda özellikle CHP'nin tutumu ve duruşu önemlidir. Gerçekten CHP ve müttefikleri sağlam duracaklar mı, AK Parti-MHP saldırganlığı, oyunları karşısında sağlam duracaklar mı, bu çok önemlidir. Sağlam durmak nedir? Böyle gizli, kirli kapalı şeyler olmamalıdır. 24 Haziran seçimindeki gibi, Cumhurbaşkanlığını verdikleri gibi olmamalıdır. Bu konuda herkes duyarlı olmalıdır. Gerçekten de önceden de ifade ettim. Geçmişte yaşadığımız için kuşkularımız var.
Her türlü hileye karşı, örgütlü olmak, sandıkları korumak lazım. Gerçekten de kararlılıkla İstanbul'da AK Parti-MHP ittifakını yenilgiye uğratmak için mücadele etmek lazım.

“İMAMOĞLU, ‘DEMOKRASİ MÜCADELESİ YAPACAĞIM' DİYOR
SÖYLEDİKLERİNİ YAPAR”

Türkiye'de insanlar işiz, aç ve yoksuldurlar. Toplumu bu hale getirdiler. Böyle bir durumda kazanması mümkün değildir. Eğer CHP dik durursa, sağlam durursa bence AKP-MHP ittifakı yüzde 40 bile oy alamaz. Yani 31 Mart'ta aldığının üç birini, dörtte birini de kaybedebilir. Ekrem İmamoğlu, ‘demokrasi mücadelesi yürüteceğim' diyor, söylediklerini yapar ve o temelde yürürse hava onu gösteriyor, yüzde 60 alabilir. O bakımdan önemlidir.

Bir de herkes söylüyor, kendileri de belirtiyorlar, 31 Mart yerel seçimleri için “bu bir seçim değil, referandumdur, genel siyasi yönetimi belirleyecek” dediler. Şimdi 31 Mart seçimi bütün Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki seçimler gelip İstanbul'da düğümlendi, İstanbul seçimi sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını belirlemeyecek, Türkiye'yi bundan sonra kim yönetecek onu belirleyecek. "

*İçerik özetlenerek verilmiştir. Bu haberde yer alan görüşler, Medya Haber TV'ye aittir. Time Türk'ün editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Haber Ara