Myanmar'ın yedi eyaletinden biri olan Arakan'da, Rohingya Müslümanları ve Budist Rakhineler yaşıyor.
Fakat Myanmar devleti, Rohingyaları asla resmi olarak tanımıyor. Rohingya Müslümanlarına, “Bengalli” diyorlar. Yani Arakanlıların, önceden Bangladeş'ten geldiğini ve aslında Myanmarlı olmadıklarını ifade ediyorlar.
Rohingya Müslümanları İslam dünyasının en sahipsiz ve mazlum milletidir.
Ne Filistin ne Afganistan ne Irak ne de Doğu Türkistan kadar gündem olmaz.
1784 yılına kadar bağımsız olan Arakan, Burma ve İngilizlerin işgaline uğradı.
Arakanlı Müslümanlar uzun yıllar süren askeri rejimin ardından 2011'de iktidara gelen Tein Sein hükümetinin başlattığı reform sürecinden hiçbir şekilde yararlanamadı.
Ekonomik, toplumsal baskı ve her türlü ayrımcılığa maruz kaldılar.
Myanmar'daki Müslüman nüfusu ile ilgili maalesef resmi ya da kesin bilgiler yok.
2014 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımına göre ülkenin nüfusu 51 milyon 419 bin 420. Ancak Müslümanlar resmi olarak tanınmadığı için Rohingyalar sayılmadı.
1982'de çıkarılan Yeni Vatandaşlık Kanunu ile “ulusallar” kategorisinin dışında bırakılarak, kendi topraklarında yabancı unsur olarak gösterilen Rohingyalar, bugün hâlâ vatandaş statüsüne sahip değiller.
Müslümanlara, “yabancılara aittir” ibaresi yazan özel beyaz bir kimlik verilir. Bu kimlik sadece bilgi amaçlı. Hiçbir geçerliliği yok. Bu kanun yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan Arakanlı Müslümanları kendi topraklarında yabancı bir topluluk durumuna düşürdü.
Rohingyalar Bangladeş göçmeni olarak nitelendiriliyor. Arakan'da 1,5 milyon Müslümanın yaşadığı sanılıyor. Ancak son yıllarda baskı ve şiddetten kaçan Rohingyalar nedeniyle bu nüfusun 1 milyon 90 bine düştüğü düşünülüyor. Resmi rakamlara göre Myanmar'ın yüzde 4'ü Müslüman.
Myanmar devletinin 1942 yılından beri sistematik baskı ve zulmünden kaçan üç milyondan fazla Rohingyalı; Malezya, Bangladeş, Pakistan, Suudi Arabistan, Tayland, Avrupa ve Endonezya'da mülteci olarak yaşıyor.
BM'ye göre Arakanlı Müslümanlar dünyanın en çok eziyet gören etnik gruplarından biri. Dünya üzerindeki Rohingyaların nüfusunun 4 milyon civarında olduğu sanılıyor.
Arakanlı Müslümanların bugün Myanmar'daki sayısı 1 milyon civarına düşmüş durumdadır.
İİT, Arap Birliği, İslam ülkeleri ve STK'larımızın en acil görevi, un ve gıda paketi şeklindeki pansuman yardım faaliyetini bir kenara bırakarak, bu insanları artık 57 İslam ülkesine dağıtmanın yollarını aramalıdır.
İlk gerçekçi adıma Bangladeş kamplarında yıllardır, gayri insani koşullarda yaşayan insanlardan başlamalıyız.
Bangladeş kampları ve Myanmar'da yaşayan toplam 1.5 milyon insanın her gün işkence zulüm ve sefaletinin fotoğraflarını konuşmanın ötesine geçmeliyiz.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre 2012 yılındaki şiddet olaylarında 140 bin Rohingya ülke içinde göç etmek zorunda kaldı.
2013 yılında yayınladığı “Yapabileceğiniz Tek Şey Dua Etmek” adlı raporunda Myanmarlı yetkilileri, Arakan eyaletinde Rohingyalara karşı etnik temizlik yapmakla suçladı.
Bütün bu şiddet ve ayrımcılık nedeniyle her geçen yıl binlerce Arakanlı Müslüman, vatanlarını terk ediyor. Başta Bangladeş olmak üzere botlarla Malezya, Endonezya, Tayland'a kaçan Rohingyalı Müslümanların çoğu yolda ölüyor. Rohingya Müslümanların çoğuna mülteci statüsü verilmiyor.
Myanmar'da 1982 yılında çıkan bir yasayla Arakanlı Müslümanların vatandaşlıkları elinden alınmıştı. Yasa, Arakanlı Müslümanları vatansız hale getirirken, seyahat özgürlüğü, temel eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanma ve mülkiyet dokunulmazlığı gibi temel hakları da ellerinden alındı.
İslam Ülkeleri ve BM, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporlarını yorumlamanın ötesine geçecek somut hiç bir çözüm üretemedi.
Arakan halkının 50 yıldır şiddet ve zulme maruz kalmalarına seyirci olmaktan ise, İslam ülkelerine muhacir olarak dağıtmak en gerçekçi çözümdür.