Gidişat, yakın bir zamanda İslam'ın Batı Avrupa'ya hâkim olacağını gösteriyor. Bu demokratik yollarla mı olur, savaşla mı olur, bu hususa temas etmeden, Fransa'nın müstakbel Müslüman cumhurbaşkanı nasıl bir kimse olmalıdır, o konudaki görüş ve hayallerimi beyan edeceğim.
- Genel kültürü, Fransızlardan yüksek olacak.
- Fransız edebiyatını, Fransa tarihini, Fransız sanatlarını, Fransız kültürünü onlardan daha iyi bilecek.
- Mükemmel edebî Fransızca bilecek.
- Derin kültür, düşünce kitapları yazmış olacak.
- Birkaç lisan bilecek.
- Felsefe, tarih, edebiyat, sanat konusunda yüksek lisans ve doktora yapmış olacak.
- Hem İslam görgüsüne, hem Avrupa görgüsüne sahip olacak.
- Entüitif (sezgisel/hadsi) düşünce sahibi olacak.
- Mantıklı olacak, âdil olacak.
- İnançlı, ibadetli, yüksek ahlaklı dindar Müslüman olacak. Dinden hiç taviz vermeyecek. Kur'an, Sünnet, Cemaat Müslüman'ı olacak.
- Alabildiğine toleranslı, anlayışlı olacak.
- Mevlana Celalüddin Rûmî'ye bağlılığı olacak, onun meşrebinde olacak.
- Faziletlerini, üstünlüklerini düşmanlarının bir kısmı da kabul edecek.
- Elysée sarayında yediği yemekler, en yakındaki asker kışlasından getirilecek. (Söylemeye hacet yok helal yemekler...)
- Maaşının, tahsisatının büyük kısmını her ay fakirler fonuna yatıracak.
- Hıristiyanlara, Yahudilere, başka dinden olanlara âdil davranacak, onların sevgisini kazanacak.
- Güvenlik önlemleri dışında şatafatsız yaşayacak.
- Nikâhlı hanımı dışında ilişkisi olmayacak.
- İslam'ı hem iyi bilecek hem de aslına uygun şekilde yaşayacak.
- Onun zamanda Fransa'nın uluslararası şeffaflık ve temizlik notu yükselecek.
- Kesinlikle makyavelist olmayacak.
- Entegrist Müslüman olacak ama radikal olmayacak.
- Gerçek serveti ile resmî mal beyanı arasında fark olmayacak. Başkanlığı esnasında malı, serveti artmayacak.
- Ezenlere, sömürenlere karşı olacak, ezilenlerin yanında olacak.
- Batı dünyasının en iyi giyinen insanı olacak.
- Vurup kırıcı değil, barışçı, anlaşma, uzlaşma taraftarı olacak.
- Son derece mütevazı olacak.
- İnsaf ve anlayış konusunda dünya birincisi olacak.
- (Bu husus gizli tutulacak, reklâmı yapılmayacaktır) Gerçek bir mürşid-i kâmile bağlı olacak.
**
Bu devirde böyle Müslüman bulunur mu? Niçin bulunmasın? İslam mükemmel din olduğuna göre, Ümmet-i Muhammed içinde böyle mükemmel insanların da yetiştirilmiş olması, bulunması gerekmez mi?
Nice Hıristiyan ülkenin başına Yahudi başkanlar, başbakanlar geçti. Bir de, şartlarını saydığım Müslüman biri geçsin.
Başa geçecek Müslüman vasıflı, güçlü, üstün olmazsa, İslam'a Kur'an'a Sünnet'e hikmete aykırı ölümcül hatâlar yaparsa?.. İşte o zaman İslam'a da, Müslümanlara da yazık olur.
**
Müslüman bir genç ama parayı çok seviyor, hattâ onun için dini imanı para denilse abartılmış olmaz. Böyle gençleri kesinlikle okutmamak gerekir. Çünkü onlar hayata atılınca arrivist olur, sözde hizmet ederken bir yığın kötülük yapar.
İslam para kazanmayı, ticaret yapmayı, sanayii yasak etmez ama para sevgisini yasak eder.
Bir Müslüman zengin olabilir ama zenginliği, parayı sevemez.
İslam dininde dil ile, vücut ile, can ile yapılan ibadetler olduğu gibi para ve mal ile yapılanlar da vardır. Para kazanan, parasıyla zekât verir, sadaka verir. Hayır hasenat yapar.
Cihad fi sebilillah can ile yapılan bir ibadettir.
Lisanla, malla, parayla, canla yapılan ibadetlerin ana şartı ihlâstır; Allah'ın rızasını kazanmak için yapılmış olmasıdır. Bu şart bulunmazsa makbul olmazlar, kabul edilmezler.
Zayıf karakterli bir kimseyi serveti, zenginliği azdıracaksa, onun fakirliği, zenginliğine yeğdir.
Çok fakirken, Peygamberimizden (salât ve selam olsun ona) mal duası isteyip de zengin olan Salebe'nin hikâyesini Riyazü's-sâlihîn'de okuyunuz.
Azdıran para ve servet Cehennem'e götüren köprüdür.
Bu devirde genel, yaygın, yoğun bir para, zenginlik, servet hırsı görülüyor. Gençlerimizi bundan koruyalım, kurtaralım.