Dolar

32,5855

Euro

34,7622

Altın

2.505,75

Bist

9.693,46

Yunus Emre Enstitüsü'nden Roma, Yekaterinburg ve Tiran'da 'Türk Filmleri Haftası' etkinliği

Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen 'Türk Filmleri Haftası' Roma ve Yekaterinburg'da başladı.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-11-27 07:58:03

Yunus Emre Enstitüsü'nden Roma, Yekaterinburg ve Tiran'da 'Türk Filmleri Haftası' etkinliği

Roma Belediyesine bağlı Casa Del Cinema (Sinema Evi) salonlarında 3 gün sürecek etkinliğin açılışı, Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er'in yönettiği, göçmenlik ve insan ilişkilerini konu alan "Omar ve Biz" filmiyle yapıldı.

Film gösterimi öncesinde YEE Roma Türk Kültür Merkezi Müdürü Sevim Aktaş, konuklarına açılış kokteyli verdi.

Açılışa, Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, KKTC Roma Temsilcisi Mustafa Davulcu ile İtalya'da yaşayan Türk sinemasına ilgili İtalyanlar katıldı.

Aktaş, ilki 2019'da gerçekleştirilen Türk Filmleri etkinliğini, Romalı sinemaseverlerle ikinci defa, özellikle de uzun bir aradan sonra salgın dönemi sonrasında tekrar buluşturmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

YEE tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün destekleriyle yürütülen "Türk Film Haftası" projesi kapsamında Romalı sinemaseverler, bu yıl ikincisi düzenlenen etkinlikle Türk sinemasının 6 önemli filmiyle buluşacak.

Etkinlikte, açılış filmi "Omar ve Biz" dışında, pazar gününe kadar Ozan Açıktan'ın yönettiği "Aile Arasında", Çağan Irmak'In "Tamam mıyız?", Ahmet Katıksız'ın "Bizim İçin Şampiyon", Yılmaz Erdoğan'ın "Ekşi Elmalar" ve Mehmet Ada Öztekin'in "7. Koğuştaki Mucize" filmleri gösterilecek.

Yekaterinburg'da Türk Filmleri Haftası başladı

Moskova Yunus Emre Enstitüsü ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü işbirliğiyle 26-28 Kasım tarihleri arasında 6 filmin gösterileceği “Yekaterinburg Türk Filmleri Haftası” başladı.

Film haftasının ilk gününde komedi kategorisinde “Aile Arasında” ve drama kategorisinde “Bizim için Şampiyon” adlı filmler Urallı sinemaseverlerin beğenisine sunuldu.

Türkiye Moskova Büyükelçiliği ve Türkiye Yekaterinburg Fahri Başkonsolosluğu katkılarıyla Yekaterinburg “Dom Kino” (“Sinema Evi”) sinemasının ev sahipliğinde gerçekleştirilen programda açılış konuşmalarını Sverdlovsk Bölgesi Kültür Bakan Yardımcısı Sergey Radchenko, TÜRKIYEYekaterinburg Fahri Başkonsolosluğu Konsolos Yardımcısı Alexander Romanov ve Moskova Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan gerçekleştirdi.

Sergey Radchenko, konuşmasında kültürel mirasın zenginleştirilmesi ve paylaşılmasına yönelik bu tür etkinliklerin ülkelerimiz ve insanlarımız arasındaki ilişkileri daha da güçlendirdiğini ve bunun çok önemli olduğunu belirtti.

Ömer Özkan, Rusya'da Türk filmlerine olan ilgiden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, katılımcılara filmler ve festivalle ilgili bilgiler aktardı. Özkan, etkinlikte pay sahibi olan Türkiye Moskova Büyükelçiliğine, Sinema Genel Müdürlüğüne, Türkiye Yekaterinburg Fahri Başkonsolosluğuna, misafirperverlikleri için “Dom Kino” sinemasına ve bütün katılımcılara teşekkürlerini ileterek, bu tarz etkinliklerin devam edeceğinin müjdesini verdi.

Türk müziği eserleri, Türk kültürüne dair yarışmalar, danslar, oyunlar ve Türk mutfağından seçkin lezzetler eşliğinde başlayan açılış programının ardından ilk film olan “Aile Arasında” sinemaseverlerle buluşturuldu. Pandemi önlemleri çerçevesinde gerçekleştirilen ve katılımcıların büyük ilgisiyle karşılanan etkinlikte ilk gün gösterimleri için ayrılan ve izleyicilerin ücretsiz olarak temin ettiği biletlerin tamamı tükendi.

Yekaterinburg Türk Filmleri Haftası'nın ikinci gününde “Ahlat Ağacı” ve “7. Koğuştaki Mucize”, üçüncü gününde ise “Nasipse Adayız” ve “Rafadan Tayfa” adlı filmlerin gösterileceği “Yekaterinburg Türk Filmleri Haftası” 28 Kasım'a kadar devam edecek.

Roma ve Yekaterinburg'daki "Türk Filmleri Haftası" etkinliği yeni başlarken, Arnavutluk'taki Türk Film Haftası sona erdi.

Arnavutluk'un başkenti Tiran'da Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen "Türk Film Haftası" kapanış programı kapsamında oyuncu Ercan Kesal'ın Arnavutçaya çevrilen "Nasipse Adayız" adlı kitabı tanıtıldı ve aynı adı taşıyan film gösterildi.

Tiran YEE ve Arnavutluk merkezli "Fan Noli" Yayınevi tarafından organize edilen tanıtım kapsamında Kesal ile söyleşi de yapıldı.

Türkiye'nin Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük, buradaki konuşmasında, Kesal'ın Türk kültür ve sanatının büyük bir adamı olduğunu belirtti.

Yörük, "Türk sinemasının, Türk düşünce hayatının, çağdaş Türk edebiyatının son dönemde yetiştirdiği önemli kıymetlerden birisi sayın Ercan Kesal'ı, bir sanatçımızı, bir düşünürümüzü, bir yazarımızı bugün sizlerle beraber burada ağırlamaktan çok büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Tabii bugün Türk kültürünün, Türkiye'nin kıymetlerinin gözler önüne serilmesi açısından da burada çok kuvvetli bir ekip var." diye konuştu.

Tiran YEE Müdürü Ömer Osman Demirbaş da bu hafta kapsamında Türk filmlerinin gösterildiğini ifade ederek, ilgi duyan filmlere ağırlık vermeye çalıştıklarını söyledi.

"Fan Noli" Yayınevi Müdürü Recer Hida ise söz konusu yayınevinin Türk yazarların eserlerini tercüme edip yayınladığını kaydetti.

Selamlama konuşmalarının ardından katılımcılarla tecrübelerini paylaşan Kesal, "Nasipse Adayız" adlı film ve kitap ile iktidar ve iktidar oyunları peşinde koşan bir kişinin hayatını anlatmaya çalıştığını vurguladı.

Yazdıkları ve daha çok içinde yer aldığı filmlerin sanat sineması olarak sınıflandırılabileceğini belirten Kesal, sinemanın estetik ve ahlaki bir kurum olduğuna inananlardan olduğunu aktardı.

Kesal, sinema ile edebiyatın dertlerinin birbirine çok benzediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Aslında bütün meselemiz zamanla ilgili bir mevzu. Böylece kaybedilen zamanı tekrar sinema vasıtasıyla yeniden hatta defalarca yeniden yaşama şansına sahip oluyor. Buradaki dramı, buradaki trajediyi, ya da neyse, buradaki hayatları izleyerek kendimize dersler çıkartıyoruz. Bütün sanatların, sinema da dahil, edebiyat da dahil, bence bir tane amacı var. Var olan şu gerçeklik var ya, onu eğip, büküp, bozup onu yeniden başka bir biçimde icat etmek. Ben de bu kitapta ve bu filmde aslında bir insanın iktidar talebi uğruna, bir güç uğruna niye kendi doğrularından vazgeçebildiğini, niçin böyle bir şeye razı olduğunu anlatmaya çalıştım. İnsanın kendi ilkeleri, kendine olan saygısı her şeyin üzerinde olmalı."

22 Kasım'da başlayan Türk Film Haftası kapsamında 7. Koğuştaki Mucize, Bizim için Şampiyon, Rafadan Tayfa Dehliz Macerası, Af ve Nasipse Adayız filmleri gösterildi.

Haber Ara