Dolar

32,5976

Euro

34,7500

Altın

2.497,65

Bist

9.524,59

Türk sazının tarihi serencamı

En az 1500 yıl kullanılmış olan mızraplı saz, bugün yerini Anadolu’da bağlama ve ailesi sazlarına bırakmış olmakla beraber, Orta Asya ve Sibirya Türkleri tarafından halen kullanılıyor

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-12-04 22:17:44

Türk sazının tarihi serencamı

Orta Asya Türklerinin kullandığı kopuz, bağlamanın öncülü olarak kabul edilmektedir. Su kabağına gerilen ince deri ile yapılan müzik aleti zamanla geliştirilmiş ve bugünkü şeklini almıştır. İcat edildiği bölgede hala yer yer kopuz kullanıldığı biliniyor. Bağlama, kullanıldığı yöreye ve de boyutlarına göre farklı isimlerle anılıyor. Misal vermek gerekirse; En küçük boyuna cura denirken, sap boyu 65-66 cm. olan büyük boy bağlama türü divan sazı diye isimlendirilmekte. Bağlamanın en büyük boyuna ise meydan sazı ya da 12 telli saz deniyor çünkü açık alanlarda kullanılan bu saz 12 telden oluşuyor.

Türkmenler için kutsal

Bağlama, Türkmenler tarafından kutsal bir enstrüman sayılırdı. Günümüzde, bağlamanın standart ölçüleri için hala çalışılmaktadır. Teknesinin hangi ağaçtan, kapağının ne kadar incelikte, sapının ne kadar uzunlukta olacağı tartışmaları devam ederken genel bir yapısı yavaş yavaş ortaya çıkmış durumda. Eskiden kullanılan, ancak günümüzde pek bulunamayan dut ağacından oyma tekneler yerine, dilim dilim yapıştırılmış ardıç; göğüs kapağı için ladin, köknar; sapı için ceviz, gürgen ağaçları kullanılıyor

Türklerin tarihiyle örtüşüyor

Türklerin en eski sazlarından biri. En az 1500 yıl kullanılmış olan bu ünlü mızraplı saz, bugün yerini Anadolu'da bağlama ve ailesi sazlarına bırakmış olmakla beraber, Orta Asya ve Sibirya Türkleri tarafından halen kullanılmaktadır. Bağlama adına, ilk olarak 18. yüzyıl metinlerinde rastlanır. Bu dönemde Anadoluya gelen Jean Benjamin de Laborde, seyahatnamesinde, “Bağlamanın biçimi tıpkı Çöğürünki gibi, ama ondan daha küçüktür … ”şeklinde bir ifade kullanmıştır.

En eski örnekleri

Bağlama benzeri çalgıların Anadolu'da bulunan en eski örnekleri ise, MÖ. 1680-1375 tarihlerinde, Eski Hitit Dönemi'ne ait. Ayrıca, Zincirli ve Kargamış'ta (G. Antep) , Geç Hitit Dönemi'ne ait çeşitli kabartma taş levhalar üzerinde de bu tip çalgılara rastlanmıştır. Bu tür çalgıların Frigler, Lidyalılar ve Urartularda da kullanıldığı biliniyor.

Çin'de de mi rastlandı!
Bizans döneminde, 5. yüzyıla ait mozaikler üzerinde, "pandura" adı verilen, üç telli ve perdesiz örneklere raslanmıştır. Bu mozaik Selçukluların Anadolu'ya gelişinden önce de, bu tür çalgıların Anadolu'da kullanılmakta olduğunun bir göstergesi olarak kabul ediliyor. L. Picken'a göre, uzun saplı lutların asıl kaynak yeri, Suriye ve çevresi. Bu tip çalgılar, olasılıkla 2500 yıl önce Asya'ya geçmiş çünkü 2 ve 3'üncü yüzyıllarda benzer çalgılara Çin'de de rastlanmaktaydı.

Haber Ara