CNN'in haberine göre, ölümden sonraki hayatta ruhun vücuda geri döneceğine inanan Antik Mısırlıların mumyalama süreçlerine ait gizemleri aydınlatmak için yeni bir çalışma yapıldı.
Bilim insanları, Antik Mısırlıların mumyalama öncesinde bedenden ayırdıkları akciğer, karaciğer, mide ve bağırsakları sakladıkları "kanopik" adlı kavanozlardaki balsamın içeriğini inceledi.
Bu kapsamda, Almanya'daki August Kestner Müzesi'nde muhafaza edilen soylu kadın Senetnay'ın akciğerleri ve karaciğerinin bulunduğu iki kanopiğin dibindeki balsam kalıntıları, laboratuvarda analiz edildi.
İÇERİĞİNDE ESANSLI REÇİNELER VAR
Antik Mısır metinlerinde içeriği detaylıca tarif edilmeyen balsamın analizler sonucunda bal mumu, yer sakızı, reçine ile bitkisel ve hayvansal yağlar içerdiği tespit edilirken kanopiklerdeki balsamların, saklanan organın özelliğine göre, küçük farklılıklarla hazırlandığı ifade edildi.
Balsamın içerisinde, ağaç ve çalıların sakız ve reçinesinde rastlanılan benzoik asit ile bezelye ve tarçında bulunan, vanilya benzeri bir koku veren "kumarin" kimyasalı tespit edildi.
Senetnay'ın akciğerlerinin saklandığı kavanozda, "Pistacia" cinsi ağaçlara ya da Güney Doğu Asya ve Hindistan Yarımadası'na özgü "dammar" reçinesine ait olabilecek kokulu reçineler saptandı.
Araştırmacılar, balsamdaki bileşiğin "dammar" reçinesinden elde edilmesi durumunda, Antik Mısırlıların milattan önce 15. yüzyılda kullandığı ticaret yollarının daha önceki tahminlerden daha gelişmiş olabileceğini vurguladı.
"SONSUZ YAŞAM KOKUSU"
İçeriğin analizinden sonra parfüm üreticileriyle çalışan araştırmacılar, "sonsuz yaşamın kokusu" olarak tanımladıkları balsamın orijinal kokusunu tekrar elde etti.
Howard Carter tarafından 1900'de Luksor'daki Krallar Vadisi'nde mumyası bulunan Senetnay, Firavun II. Amenhotep'in süt annesiydi ve MÖ 1450'li yıllarda yaşamıştı.
Danimarka'daki Moesgaard Müzesi, gelecek sergisinde ziyaretçilerinin balsam kokusunu deneyimlemesine imkan sağlayacak.
Araştırmanın sonuçları, "Scientific Reports" dergisinde yayımlandı.