Ermeniler, 1915 olaylarıyla ilgili iddialarını sürdürüyor ancak konu hakkında çalışmak isteyen uzmanların Ermeni arşivlerini inceleme taleplerinde "seçici" davranıyor. Döneme ilişkin arşivlerini ise kapalı tutan Ermeniler, sadece kendi tezlerini destekleyenlerin arşivlere erişmesine izin veriyor.
Ermenistan ve Ermeni diasporası, her yıl olduğu gibi bu yıl 24 Nisan'da ve öncesinde uluslararası arenada Türkiye aleyhtarı propagandalarını 1915 iddiaları üzerinden sürdürmeye devam etti ancak Ermeniler, arşivlerini açma ve gerçeklerle yüzleşme konusunda hassasiyet göstermiyor ve Türkiye'nin o dönemde yaşanan hadiselerin aydınlatılması için arşivlerin açılması, belgelerin tarihçiler tarafından incelenmesi teklifine cevap vermiyor.
Ermenistan hükümeti, Erivan'daki Ermenistan Milli Arşivlerinin açık olduğunu iddia etmesine rağmen bu arşivlerin Ermeni iddialarının doğruluğunu kanıtlamaya yönelik kısımları dışındaki bölümler kapalı tutuluyor.
Aynı tutum, başka Ermeni arşivlerinde de sürdürülüyor. Eçmiyadzin'deki Ermeni Katolikosluğunun, Kudüs'teki Ermeni Patrikhanesinin ve ABD'nin Boston kentindeki Taşnak Partisinin arşivleri sadece bazı Ermenilere ve Ermeni iddialarını destekleyen bazı yabancılara açık. Bu arşivler, Ermeni olmayan ya da Ermeni tezlerini desteklemeyen tarihçi, akademisyen, araştırmacı, gazeteci gibi kişilere ise tamamen kapalı.
AA muhabirinin talebi reddedildi
Ermenilerin arşivlerine herkesin ulaşamayacağını gösteren son örnek ABD'de yaşandı. Ermeniler, AA muhabirinin Boston'daki Taşnaksutyun arşivlerine erişim talebine izin vermedi.
Arşivlerin yöneticisi George Aghjayan, AA muhabirinin söz konusu arşivlere erişme talebine kaçamak yanıtlar verdi. Arşivlerin normalde araştırma yapan herkese açık olduğunu savunan Aghjayan, AA muhabirinin araştırma talebini ise "Devam eden dijitalleşme süreci ve sınırlı sayıdaki personelimiz nedeniyle tüm talepleri değerlendiremiyoruz." ifadesiyle yanıtladı.
Boston'daki arşivlere geçen yıl birçok Türk araştırmacının erişim sağladığını öne süren Aghjayan, bu araştırmacıların ismini vermedi.
Aghjahan, “Bizim temel amacımız akademisyenlerin ihtiyacını karşılamak. Araştırma yapmak isteyen bir gazeteci ile bir akademisyen arasında fark var.” ifadeleriyle AA muhabirinin talebinin dijitalleşme sürecinden sonra da onaylanmayacağının sinyalini verdi.
“Türk ve Osmanlı arşivlerinde sorun yok"
Arşivler konusunu AA muhabirine değerlendiren TOBB ETÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Serdar Palabıyık, Türkiye ve Ermenistan'ın karşılıklı olarak birbirlerini arşivlerini açmamakla suçladıklarını ifade etti.
Palabıyık, Türk ve Osmanlı arşivlerinin 1990'ların başına kadar iyi kataloglanmış ya da belgelerin tasniflerinin düzenli olarak yapılmış arşivler olmadığını ancak 1990'lı ve 2000'li yıllarda Türk arşivlerinin modernleştirilip, sistemli olarak tasnif edildiğini vurguladı.
Palabıyık, “Artık Türk ve Osmanlı arşivlerinde herhangi bir sorundan bahsetmek mümkün değil. Zaten Ermeni soykırımı tezini kabul eden pek çok yerli ve yabancı akademisyen Osmanlı arşivlerinde rahatlıkla araştırma yapıp belgelerini temin edebiliyorlar.” dedi.
Ermenilerin sorun yaşadıklarını iddia ettiği bir diğer arşivin Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı (ATASE) ve Denetleme Başkanlığı Arşivi olduğunu hatırlatan Palabıyık, ATASE arşivinin 1915 tehciri için önemli belgeler içerdiğini söyledi.
Palabıyık, ATASE arşivinin kataloglanma ve tasnif işlemlerinin Osmanlı arşivlerine göre biraz daha yavaş işlediğini ve bu nedenle Ermeni tezlerini savunan akademisyenlerin bazı sorunlar yaşadığını vurgulayarak, "Ancak bu şikayetler de artık çok geçerli şikayetler değil. Zira bu arşivde Osmanlı arşivleri kadar seri belge temini olmasa da tasniflerin imkan sağladığı ölçüde belge temin edilebiliyor. Türk arşivlerinin durumu artık eskisi gibi değil, son derece iyi. Bu konuda Türk arşivleri ‘arşivler açılmıyor, bize gerekli belgeler verilmiyor' eleştirilerine imkan tanımıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
"Taşnak arşivi Ermeni tezini savunmayanlara kapalı"
Ermeni arşivlerine gelindiğinde esas sorunların başladığını vurgulayan Palabıyık, 1915 olaylarıyla ilgili belli başlı üç Ermeni arşivinde ciddi problemler olduğunun altını çizdi.
Palabıyık, Ermenilerin erişime açık olmayan arşivlerden birincisinin, 1915 olaylarında ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermeni isyanlarında aktif rol alan Taşnak Partisi'nin şu anda ABD'nin Boston kenti yakınlarında bulunan arşivleri olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bu partinin evrakı ve ilk Ermenistan Cumhuriyeti'nin arşiv evrakının bir kısmı da burada. Dolayısıyla bu evrak 1915 olaylarını çalışanlar için çok kilit bir evrak. Bu arşiv, Ermeni kökenli olmayan veya Ermeni tezlerini savunmayanlara açık bir arşiv değil, yalnızca Ermeni soykırımını iddia edenlere açık olarak biliniyor."
Araştırmacılara büyük ölçüde kapalı tutulan bir diğer arşivin de Kudüs Patrikliği arşivi olduğunu belirten Palabıyık, burada Ermeni soykırımı tezlerini destekleyen araştırmacılara bile ciddi sorun çıkarıldığını söyledi.
Bir diğer önemli arşivin de Zoryan Enstitüsü arşivi olduğunu dile getiren Palabıyık, "Burada da 1915 tehcirine maruz kalan Ermenilerin anılarının olduğunu biliyoruz. Onlarla ilgili birtakım evrakın olduğunu biliyoruz. Bu arşivde de genellikle 'tasnif çalışmaları devam ediyor veya katalog çalışmaları tamamlanmadı' gibi bahanelerle araştırmacılara zorluk çıkarıldığını biliyoruz.” dedi.
"Türk arşivlerinde Ermeni iddialarını kabul edenler de araştırma yapabilir"
Palabıyık, tüm arşivlerde bazı evrakın tasnif edilmesi ya da onarılması süreçlerinde ya da ulusal güvenlik nedeniyle dönem dönem erişime kapatıldığını ve bunun da normal olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Ancak bir arşivin tamamının belli bir grup araştırmacıya kapalı olması yanlış bir durumdur. Bizim Ermeni arşivlerinin bazılarında gördüğümüz durum, bazı görüşleri savunan araştırmacıların bu arşivlerde çalışmasına sistematik olarak müsaade edilmediği yönündedir. Bu, Türk arşivlerinde olan bir durum değil. Türk arşivlerinde Ermeni soykırımı iddialarını kabul eden araştırmacılar da araştırma yapabilir. Engellenemez. Zaten bu dijital ortama aktarılmış arşivlerde çok mümkün değildir. Bir arşivci arşive girip bilgisayarda araştırma yaptığında oradaki belgeler bilgisayarda karşısına çıkıyor. Bir belge dijitalize edildiyse kağıt formu artık araştırmacıya verilmiyor. O yüzden belge gizleme gibi şeyler çok da mümkün değil."
Ermeni arşivlerine ulaşımda olumlu pozitif değişim yok
Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) bünyesinde misafir akademisyen olarak çalışmalar yürüten Fransız tarihçi Maxime Gauin de Osmanlı ve Türk arşivlerine erişimin 1949'dan 2000'li yıllara kadar yavaş ilerlediğini, daha sonra ise olumlu gelişmeler görüldüğünü söyledi.
Gauin, “Özellikle 2000-2007 yıllarında Türk arşivlerine erişim konusunda çok ciddi ve olumlu gelişmeler oldu ancak Ermeni arşivlerine ulaşım konusunda pozitif değişimler görmek pek mümkün değil.” dedi.
Tarihçi Gauin, kişisel olarak Paris'teki Ramkavar ve Watertown'daki ARF arşivlerine araştırma için gittiğini ancak erişim konusunda sıkıntılar yaşadığını vurguladı.
Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yer alan Ermeni Ulusal Arşivlerine ulaşımda bir değişiklik olmasının umut edilebileceğini söyleyen Gauin, diasporadaki Ermenilerin arşivler konusunda değişikliğe gideceğine inanmadığını dile getirdi.