Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçmişte borcunu ödeyemen ve bankaların kara listeye aldığı esnafın, hükümetin sunduğu düşük faizli kredi imkanından yararlanamadığını, hükümetin bu sorunu çözemediğini savundu.
İcra dairelerinde 23 milyon dosyanın olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Hiç vicdanınızın sesini dinlediniz mi? Bu 23 milyon dosya, esnaf borcunu ödemediği için ortaya çıktı. Bu dosyanın hangi koşullarda oluştuğunu acaba hiç sordun mu? Yapmadılar." dedi.
Devletin, esnafın 3 aylık kirasını ödemesini önerdiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun devlete maliyetinin 4,5 milyar lira olduğunu ancak bunun da yapılmadığını öne sürdü.
- "Esnafı vergi memuru yaptılar"
Kılıçdaroğlu, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait çarşı ve dükkanlardan 3 aylık kira alınmamasını tavsiye ettiklerini, hükümetin "kira alacağız" dediğini söyledi.
"Esnafı vergi memuru yaptılar" diyen Kılıçdaroğlu, esnafın sırtındaki stopaj vergisinin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Esnafın borçlarının yeniden yapılandırılmasını, faizinin de devlet tarafından ödenmesini önerdiklerini ancak buna da "hayır" denildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Faizini devlet ödeseydi ne olurdu? Bunun yükünü de hesapladık. 18 milyar lira." diye konuştu.
Motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksidinin alınmamasını öneren Kılıçdaroğlu, "Devlet mi batar, batmaz. Tam tersine devlet ile vatandaş arasında güven tazelenir. 'Zor durumda helal olsun devlet benim yanımdaydı. İşte sosyal devlet bu.' diyecekti. Bunun da yükünü hesapladık, 550 milyon lira. 550 milyon lira ile ne devlet batar ne devlet kurtulur." değerlendirmesinde bulundu.
- "Esnaf hakkını mı arayacak?"
Elektrik, gaz, su faturalarının gecikme faizinin devlet tarafından ödenmesini isteyen Kılıçdaroğlu, "150 milyon lira, onu da yapmadılar. 'Hayır, esnaf ödeyecek. Siz bilmezsiniz, esnafı tanımazsınız. Biz, esnafın sırtına biner, ağzından lokmayı alırız. Esnaf gider, gelir seçim sırasında AK Parti'ye oy verir.' dediler. Görelim esnaf, AK Parti'ye oy verecek mi vermeyecek mi? Hakkını mı arayacak, hakkını mı satacak?" diye sordu.
Haftada bir gün alışveriş merkezlerinin kapatılmasını istediklerini ancak kapatılmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun devlete hiçbir maliyeti olmadığını söyledi.
- "Halk Bankası yönetiminde esnaf ve sanatkar temsilcisi yok"
Sigorta prim borcunu ödeyemeyen bir esnafın çocuğu, eşi ya da bakmakla yükümlü olduğu bir kişiyi hastaneye götürdüğünde borcu olduğu için tedavi edilmediğini savunan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Siz, dünyada böyle bir devlet duydunuz mu? Dünyada böyle bir örnek duydunuz mu? Bunu da yaptılar esnafa. Esnaf sağdan, soldan borç buldu tedavi etti diyelim. Ama Sosyal Güvenlik Kurumu durmuyor, 'Senin hala sigorta prim borcun var. Faiz de işledi. Faiziyle birlikte ben bunu alacağım. Vermezsen malına haciz uygulayacağım.' diyor. Hem çocuğumu, annemi, babamı tedavi etmedin. Masrafı ben ödedim. Sonra geriye döndü, tedavi etmediği sağlık hizmetinin hem primini hem faizini aldın. Bu katmerli adaletsizlik değil mi? Esnaf kardeşlerime seslenmek istiyorum. Hala sana bunu reva gören siyasi iktidara 'oh çok iyi mi yaptı' diyeceksin. Hala demeyecek misin 'Bu adaletsizlik neden uygulanıyor?' Sormayacak mısın?"
Halk Bankasının, esnaf ve sanatkara ucuz kredi versin diye kurulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Halk Bankası yönetiminde esnaf ve sanatkar temsilcisi var mı, yok. Niye yok? Bir güreşçi mi gerekiyor oraya atamak için. Esnaf kardeşlerimden rica edeyim güreş yarışmasına birisi girsin. Şampiyon olursa, madalya alırsa belki o esnafı Halk Bankasına yönetim kurulu üyesi tayin ederler." dedi.
Kılıçdaroğlu, Kalkınma Ajansı yönetiminde neden esnafın olmadığını sorarak, esnafın da "artık yeter" demesi gerektiğini öne sürdü.
- "Esnafa gelince bir yerde 'dur' diyorsun"
"Esnafa bunları yapın" dediklerinde, "Bütçede para yok" cevabını aldıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Kimin için para yok? 2020'nin ilk 5 ayında hükümetin kullandığı paranın miktarı 208 milyar lira. İlk 5 ayda faizciye ödedikleri para ne kadar; 65 milyar lira. Devletin bütçesinden tefeciye ödenen para 65 milyar lira. Yarısını bile 1 milyon 800 bin esnafa destek olarak verseniz, esnafın gönlünü kazanırsınız. Tefeciye gelince herşeyi veriyorsun. Esnafa gelince bir yerde 'dur' diyorsun." ifadelerini kullandı.
Dolar bazında verilen desteklerin Türk lirasına çevrilmesini önerdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Bir yıl ertele. Bir gün bile ertelemediler. Niçin çünkü onlar esnaf değil." dedi.
Kılıçdaroğlu, esnafın, "40 yıldır devlete vergi ödüyorum. 40 gün bile bana bakamadı." dediğini öne sürerek, "Oy verdiysen, şu sesi duyar gibi oluyorum; Bir daha oy verirsem ellerim kırılsın. Evet bu sesi duymak istiyorum." ifadelerini kullandı.
- "Tütün üreten Türkiye, tütün ithal ediyor"
Yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara yönelik cezai uygulamanın temmuzda başlayacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Hem tütün üreticilerine hem o altın sarısı tütünü sarıp içen vatandaşlarıma seslenmek istiyorum; Senin oy verdiğin AK Parti işte bu. Niçin yapıyorlar bunu? Çünkü tütün tekelleri, sigara tekelleri var. Yabancıların tamamı. Onların emirlerini yerine getiriyorlar. Bütün dünyada Türk tütünü diye bir algı var. Çiftçinin temel gelir kaynaklarından birisiydi tütün. Tamamen yok ettiler. Tütün üreten Türkiye, tütün ithal ediyor." şeklinde konuştu.
- "Bu ailelere ne verildi?"
15 Temmuz şehit yakını ve gazilerin eylemini hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İçişleri Bakanı bunları topladı, 'Ben sizin arkanızdayım' dedi. Sen hiç onların arkasında olamazsın. Onların arkasında olacak kişi Erdoğan'dır. Parayı tutan o. Sen kim oluyorsun ki? Senin değerin yok ki hükümette zaten. Para da sana bağlı değil. Sırf onların gazını almak için... 15 Temmuz şehit ve gazilerinin paraları nereye gitti? O günkü dolar kurunu bugüne çevirdiğimizde her bir şehit ailesine, her bir gaziye 2 milyon lira para verilmesi lazım. Ne ödemişler? Bir sefere mahsus bin lira ödemişler. İsyan edince 'Hadi size bin lira daha verelim' demişler. Bunlarda vicdan var mı, vallahi yok.
Beşiktaş katliamında hayatını kaybedenlerden 39'u polisti. Bunların ailelerine ne verildi? Bir aileye biz ulaştık. 52 milyon lira para toplandı. Bu anne babaya kaç lira aylık bağlandı biliyor musun? 121 lira 96 kuruş. Ne oldu bu 52 milyon lira? Esnafa, çiftçiye, sanayiciye, işsize, işçiye, sendikalara, sivil toplum örgütlerine soruyorum; Dünyanın hangi ülkesinde 83 milyon milletin gözünün içine baka baka bu kadar büyük bir yolsuzluk yapılır?"
(Bitti)
