Dolar

32,5658

Euro

34,9971

Altın

2.448,36

Bist

9.716,77

Karadeniz “Yeşil Yayla” projesi ve PKK’nın sızması -1

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-06 09:41:44

Karadeniz “Yeşil Yayla” projesi ve PKK’nın sızması -1

Terör yuvalarına ara vermeden devem eden operasyonların durması için ne kadar sahtekâr ve bukalemun varsa hepsi birden barışsever(!) oldular. Bir yandan da iç karışıklığı başka bölgelere yaymak için yoğun çaba harcandığını gören halkımız bu ayrılıkçı ve şeytanca plana prim vermediğini görmek sevindiricidir.

Karadeniz bölgesine ve yaylalarına bir şekil de yerleşmek isteği olan PKK ve yandaşı olan Haşhaşıler ve Doğan medya kuruluşlarıyla Karadeniz bölgesinde bulunan “Laz” vatandaşlar kışkırtılarak bu işe karıştırmak istiyorlar. Bu durumu yerinde gözlemleme ve seyahat amacıyla Karadeniz'e gitmeye karar verdim. Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize'yi ziyaret etme imkânım oldu.

Her konakladığımız yerde halkla bölge üzerinde konuştuk. PKK'nın deniz kıyısında bulunan bölgelerle dağlardaki yaylalara konuşlanmak istediğini dile getirdiler. Şimdiye kadar onlarca girişim olmasına rağmen yöre halkı tarafından bırakın barınma sağlama silahla saldırı yaparak bir kaçını etkisiz hale getirmişler. Onlarca teröristi de güvenlik güçlerine teslim etmişler. Yanı bölge PKK ve diğer terör unsurlar için elverişli değil.

Bunu gören şer odaklar taktık değiştirmeye başladı. PKK kendi adıyla değil sözde solcuları ve Laz azınlığı kullanarak girmek isterken, Haşhaşı FETÖ örgütü 'de diğer vatan ve millet düşmanlarına destek sağlamak için anlaştılar. Bölgede sözde “çevre katliamı” yapılıyor yalanıyla halkları devlete karşı isyan ettirmeye kalkıştılar. Halkın ve kamuoyunun duygularıyla oynayarak bir tezgâh kurdular.

Her zaman olduğu gibi bazı terim ve sıfatlar hak etmeyen kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılıyor. Bunu engelleyecek bir yasa yok ama toplum böylesi soytarılara genelde prim vermiyor. Ancak globalleşen dünya da birçok kişi freni patlamış araç gibi hızlıca tükenmişliğe doğru gittiğine şahit oluyoruz.

Bebek katili PKK ve onun maşası konumunda olan siyasiler ve STK'lar devamlı olarak “Barış, Kardeşlik ve Demokrasi” derler. FETÖ Haşhaşı tayfası da “hırsızlık, yolsuzluk ve dürüstlükten” dem vurur. CHP ve saz arkadaşları da “Şeffaf yönetim, sosyal adalet, hakça paylaşım”, DAEŞ terör örgütü ise “İslam, Müslümanlık ve Cihad” gibi kendilerine yakışmayan ve kullandıkları terimleri kirletenlerden utanıyorum.

Ülkemizdeki solcular neden hep itiraz ederler?

İyi ile kötüyü, güzel ile çirkini veya dürüst ile sahtekârı ayırt etmek zorlaştı. Sahtekarlar öyle bir algı operasyonuyapmışlar ki gerçek niyetleriyle göstermek istedikleri tamamıyla birbirinden farklı. İnsanın “mihenk taşı” sağlamsa buhokkabazlar ve niyetleri rahatlıkla anlaşılır. Samimi insan her yerde kendini belli eder.

Solcu ideoloji” diye bir terim var. Kâğıt üzerinde yazılı olanlara baktığında içinde azda olsa insancıl olgularınolduğunu görürsün. Ancak iş tatbikata gelince bırakın insancıl olguları ne kadar karşı çıktıkları “faşist” baskı ve yöntemi varsa hepsini sol idare ve rejimlerde bulursun.

Ben kendimi bildim bileli sol ideoloji hep muhalefet ve şikayet eder. Bunlar her şeye karşılar. Yol, köprü, baraj, alış-veriş merkezleri, havaalanları, toplu konut alanları ve toplu ulaşım araçları gibi insanların hayatını kolaylaştıracak olan tüm argümanlara karşı çıkarlar. Önceden gerekçe göstermeden karşı çıkıyordular. Bir kısmı bu olgular “kapitalist” ve “burjuva” sınıfını andırdığı için karşı çıkıyordu. Şimdi ise topluma daha şirin gözükmek için bu işi “çevre” bilinci ile aşmaya çalışıyorlar.

Bir yerde park mı yapılacak, o parkın çevre halkına ve çocuklara sağlayacak faydaları göz önüne alınmadan net ve kesin bir dille “istemeyiz” diyerek itiraz ederler. İşin garip tarafı da itiraz edenlerin geneline yakını hep yabancıdır. Bölge insanı değildir. Bir başka ilginç konu ise yapılan tesisten ilk istifade eden yine bu “dinozor solcular” olur.

Karadenizli devletten yardım beklemez!

Aynı tiyatro şimdi güzelim Karadeniz'de sahneleniyor. Senaryoyu yazanlar aslında bildik, tanıdık soytarılar. Ancak oyun ve sahne farklı. Onların deyimiyle “her yerde yeni piyonlar bulursun”. Buldukları piyonlarını ellerindeki basın yayın aracıyla meşhur ederler, onun üzerinden mesajlarını verdirirler. Bu istekler kendilerinin değil “halkın görüş ve istekleri” olduğu imajını pompalarlar. Karadeniz'deki yaylalar arasında bağlantı yollarının kurulması için başlatılan “Yeşil Yol” projesi bölge halkı için son derece önemli ve yararlı bir proje olmasına rağmen birilerinin hoşuna daha doğrusu çıkarınauymadığından bu projeye çomak sokmak istiyorlar.

Karadeniz halkı köy, kasaba ve yayla yollarını hep kendi imkanlarıyla yapar. Devletten para yardımı alıp yol, su, cami ve mektep yapmaz. Yapılmadı diye de isyan ve vatan hainliği yapmaz. İmece usulüyle yardımlaşarak böylesi sosyal içerikli tesisleri yaparlar. Belki de ilk sayılacak bir projeyle devlet yayla turizmini geliştirmek ve bölge halkının yaylalarına daha rahat ve nezih bir şekilde ulaşsın diye bütçesinden kaynak ayırmış böyle bir proje geliştirmiş. Yöre halkı bırakın karşı çıkmayı ancak teşekkür eder.

Ancak yeşil Rize'nin Hemşin ilçesinde bir araya gelen insanlar bizi hayrete düşürdü. Doğu ve güneydoğu illerinde görmeye alışık olduğumuz görüntülerle karşılaştık. Yol yapımı için makine ve ekipmana zarar verme, kepçe operatörünü darp etme, yol yapımını şiddet kullanarak engellemek bölge ve yöre insanları için bir ilk oldu. Kısa zaman sonra anlaşıldı ki yöre halkından birkaç sözde solcu ve eski militan kişi öne sürülerek işin arkasında başka illerdengelen anarşist ve hatta terör örgütü PKK gibi unsurların bulunduğunu gördük.

Yaylalar arasında yapılacak olan yol güzergahı ağaçların olduğu yerden değil genelde açık olan alanlar tespit edildi. Bölge de devamlı olarak kontrollü bir şekilde ağaç kesimi ve dikimi yapılıyor. Karadeniz'in her tarafında bu kesim ve dikim işlemi yıllardan beri yapılır. Yanı sözde çevreci sahtekarların dile getirdiği gibi ortada bir yeşil katliamı yoktur. Çünkü Karadeniz halkı Yeşil'i, doğayı ve hayvanları canı pahasına korur.

PKK Karadeniz'e yerleşmek istiyor

Her hayvanın bir ismi vardır. Her bir hayvan sahibi tarafından her gün sevgiyle ve okşanarak beslenir. Hayvana eziyet eden çocuk görüldüğünde büyük- küçük gözetilmeksizin azarlanır. Böyle sevgi ve şefkat dolu yöre insanını hiç haketmediği bir sıfatla anmak akılara ziyan bir durumdur.

Bu yaftalamayı yapanlara hele bir bakın. Gerçek anlamda “çapulcu”, “soytarı” ve terör yanlısı PKK ve DHKP-C taraftarı olan solcular bölgeye gelip sözde çevre sevgisinden bahsetmesi halkı çileden çıkarıyor. Rize ve çevresi sadece “Laz”etnik gruptan oluşmuyor. Öte yandan bölgede bir – iki Laz orijinli anarşistin dışarıdan gelen çapulculara destek oldu diye de kimse Lazları terör yanlısı ve vatan haini gibi görmeye kalkışmasın. Lazlarla birlikte bölge halkının vatan ve millet sevgisini ölçecek ve tartacak kimse yoktur. Kimse de böyle bir şeye tevessül etmesin!

Bölge halkı yazın yaylalara çıkar. Hem sağlık ve turizm amaçlı hem de hayvanlarına daha taze ve verimli ot yedirmek için yaklaşık 3-4 ay bin 900 ve üzerindeki rakımlı dağlara çıkarlar. Bu Karadeniz halkının bir yaşam biçimidir. Son zamanlarda bu yaşam tarzı turizme dönüşmeye başladı. Büyük şehirlerde yaşayan halk geri dönüp yaylalarda ev yapıyor ve bölgeye bir hareketlik getiriyor. Terör yanlısı olanlar bunu istemiyor. Bölgede canlılık olmasın. Dağlar tepelerboş kalsın istiyorlar. PKK ve DHKP-C dağlara odaklansın istiyorlar. Onun için yol yapını engellemeye çalışıyorlar.

Çok önceden beri ülkemizin baş belası olan PKK terör örgütü başlattığı vatan hainliğini Karadeniz bölgesinde deyaymak istiyordu. Birçok denemeye rağmen başarılı olamadılar. Halk kendi imkânlarıyla PKK teröristlerini etkisiz halegetirdi. Halk 'ta bu vatan sevgisi olduğu müddetçe hainlik yapamayacaklarını anlayanlar bu kez bölgede bulunan Laz vatandaşların etnik durumlarını kullanmaya başladı.

Bazı Laz gençleri aşırı solcu ve anarşist grupların içinde görülmeye, PKK ve diğer terör grupları bir – iki ilçede toplanmaya başladı. Bu durumdan başta Lazlar ve normal yöre halkı son derece rahatsız olduğunu belirtmeliyim.

Devam edecek…

https//:twitter.com/aslanbalci1

Haber Ara