Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Halâ ders almayacak mıyız?

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-10-11 06:22:48

Halâ ders almayacak mıyız?

Tarih, ders alınmazsa tekerrür eder...

İnsanoğlu beşerdir... Ders al(a)madığı için tarih binlerce yıldan beri sürekli tekerrür ediyor.

Habil ile Kâbil'in zamanından günümüze kadar süregelen ve kıyamete kadar da sürecek olan kavga... Bir tarafta var olanla yetinenler. Diğer tarafta var olanla yetinmeyip, başkasının malında gözü olanlar...

Çağımızın tabiriyle, emperyalistler ve onlara karşı koyanlar.

İnsanoğlunun yaradılışından beri devam eden kavganın özü bu.

Dünyanın muhtelif yerlerinde emperyalistlerce başlatılan savaşlar ne hikmetse hiç son bulmuyor. Sona erdiği zannedilen savaşlar aradan 50-100 yıl geçiyor, yine kaldığı yerden alevleniyor.

Ortadoğu'da; özellikle Türkiye'nin güneyinde şu an cereyan eden olaylarda da apaçık görülüyor ki, emperyalistlerin hesabı henüz bitmedi... Savaş 98 yıl önce kaldığı yerden devam ediyor.

Birinci Dünya Savaşı öncesinde, dünyanın en "ihtişamlı ve kudretli" devleti olan Osmanlı İmparatorluğu yıkılırken herkes pay kapmak derdindeydi... Aynen şu an Ortadoğu'da olduğu gibi...

Yüz yıl önce Ortadoğu'da pay kapma savaşı İngilizler ile Almanlar arasında cereyan etti. "Gizli eller" Ortadoğu'da hummalı şekilde çalışıp, zengin petrol yataklarını ülkelerine kazandırma peşindeydiler. 

İngilizler'in "gizli eli" Thomas Edward Lawrence, Ürdün'de kurmuş olduğu karargâhtan Arap kabilelere bol vaadlerde bulunarak Alman rakibi Max von Oppenheim'dan daha maharetli çıktı. Sarayla arası pek iyi olan Kaiser Wilhelm'in Osmanlı topraklarındaki en güvendiği adamı "7 kılıklı" Oppenheim, Müslümanlar'ı "Cihad" altında toplayıp başarılı olacağını zannediyordu, olmadı.

Eğer yüz yıl önce Almanya Ortadoğu'ya egemen olsaydı, tarih kitapları bizlere sık sık Lawrence'in yerine, Alman Kaiser'i II. Wilhelm'in Osmanlı Sarayı'ndaki adamı Max von Oppenheim'dan bahsedecekti.

Savaşa ara verildiği zannedildi.
Günler, aylar, yıllar geçti...
Ezberletilmiş sloganlarla Türkler avutuldu.
Lozan diye diye boğazımız patladı.
Marşlar söylendi...
Nutuklar atıldı...
"Bir Türk dünyaya bedel" cümlesi ezberletildi...
Lakin karşı ülkeler hiç bir zaman yapılan Lozan anlaşması üzerine yatmadı.
Marşlar söylemedi. Nutuklar atmadı...
Kopartılan tavizle yetinmedi, çalıştı.
Şartları mevcut duruma getirdi.

Bir asır önce "Abdülhamid, Yunan'a yenilirse başımızdan gider" beklentisi vardı.
Bugün ise, AK Parti gidecekse, batı galip gesin deniliyor.
Yüz yıl önce "Kızılsultan Abdülhamid giderse hürriyet gelir" deniyordu...
Günümüzde de bazıları "Diktatör Erdoğan"ın gitmesi için tarihin tekerrür etmesini zorluyorlar.

Halâ tarihten ders almayacak mıyız?

Haber Ara