TİMETURK | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
ASAM Terör ve Güvenlik Uzmanı Dr. Eray Güçlüer, Habertürk canlı yayınında Reina saldırına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Güçlüer, saldırganın kullandığı Flashbang bombası lie izli merminin ne olduğunu ve nasıl kullanıldığını, failin bu kadar kısa sürede nasıl tespit edildiğini, silahların seri numaralarının silinmesi halinde neler olabileceğine dair pek çok konuya açıklık getirdi.
Güçlüer'in özellikle Flashbang kullanımı ile ilgili verdiği bilgiler, saldırganın "profesyonel" olduğuna dair kanıları güçlendirdi. Saldırının 7 dakika sürdüğü, saldırganın defalarca şarjör değiştirdiği bilgisi ve bu kadar kısa sürede 39 kişinin yaşamını yitirmesi sonrasında Reina saldırganının "profesyonel" olabileceğine dair yorumlar yapılmıştı. Sosyal medyada "Mossad ajanı" olma ihtimali sıklıkla dillendirilmişti.
İşte Güçlüer'in açıklamaları:
FLASHBANG NEDİR?
Flashbang aslında Silahlı Kuvvetler'de daha çok aydınlatma mühimmatı diye geçen bir el bombasıdır. Fakat içinde TNT dediğimiz patlayıcı yok. Onun yerine kuvvetli ışık saçan ve aniden yanan bir yanıcı madde var.
Kullanılma mekanizması aynen el bombası gibidir. Pimi var. Çekip atıyorsunuz. Bir saniye içerisinde patlıyor.
NE İŞE YARAR?
Kullanan kişinin amacı önünü görmek. Patladığında aydınlanma sağlıyor. Karşı taraftakiler için ise geçici bir körlük oluşturuyor. Dolayısıyla terörist için geçici körlüğe uğrayan kişiler adeta bir “sabit hedef” haline dönüyorlar.
SALDIRGAN “PROFESYONEL” OLABİLİR
Tabi bunu silahla birlikte, o pratikte kullanabilmek ayrı bir beceri. Yani elde bir de silah varken senkronize bir şekilde kullanmak kolay bir şey değil.
İZLİ MERMİ KULLANDI MI?
Silah yarı otomatikte bulundu. Buradan “darbeli ateş” şeklinde ateşe devam ettiğini anladık. İzli mermiyi gördüğü an. Son grup mermiyi atıyor demektir. Şahıs o sırada yeni şarjör değiştirmesi gerektiğini anlar ve kendini konumlandırır. İzli mermi atış yaparken bu kolaylığı sağlar. Çatışmalarda da kullanılır. Çoğu zaman şarjörün bittiğini gösterir.
“TÜRKİYE KRİMİNOLOJİK ALT YAPISI SAYESİNDE FAİLİ KISA SÜREDE BULDU”
Türkiye'nin kriminolojik alt yapısı ve laboratuvar sistemi, özellikle Güvenlik Kuvvetleri'nde dünyada hatırı sayılır niteliktedir. Türkiye'nin kriminolojik alt yapısı gerçekten iyi bir seviyede. O sebeple iki gün gibi kısa bir sürede teröristin kimliği, eşgali, uyruğu vs. hızla bulunabildi ve tespit edilebildi.
DAEŞ 2016'da 23 farklı ülkede eylem gerçekleştirmiş. Bunların çoğunun faili ortaya çıkarılamadı. Zaten terörün hedeflerinden biri de olayların faili meçhul şeklinde kalmasıdır. Toplumsal grupların birbirini suçlayacağı bir zemin hazırlar. Kaos ve çatışma ortamı oluşturmaya çalışmaktır. Ancak devletin kriminal alt yapısı ve İstanbul polisinin istihbarat gayretleri kısa sürede failin belirlenmesini sağladı. Bu sayede de olayın faili meçhul kalması engellendi.
SİLAHLARIN SERİ NUMARALARI SİLİNDİ Mİ?
Çok çok çok derin silinmediği sürece bunu geri getirecek teknoloji var. Yani terörist bunu sildiğini zannedebilir ama gene de bunu geri getirebilecek teknoloji Türkiye'nin kriminal laboratuvarında da var. Bunun da ötesinde bazı silahlarda -ki bu Reina saldırganının kullandığı silahlar için de geçerli- seri numaraları birden fazla yerden olabiliyor ve çoğu zaman bu numaralara teröristin ulaşamadığı biliniyor.
Bu sayede de gizlenmeye çalışılan rota gizlenemiyor.
Hem Flashbang hem Kalaşnikof, varsa başka silah, teçhizat, malzeme… Üretildiği rotalar takip edilerek iz sürebilmek mümkün hale geliyor. Muhtemelen de bu yapıldı.
