Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Kırklareli'ndeki mitinginde konuştu.
İnce'nin açıklamalarından satır başları:
"Ey aziz Türk milleti, kandırılma. O kandırılıyor olabilir, onu kandırıyor olabilirler. Sen oynanan filme kanma. 2 sene geçmiş üstünden daha istememiş bile.
Sayın Erdoğan Londra'ya gitti. Londra'da 3 gün kaldı. Şimdi size soruyorum, sayın Erdoğan Anadolu'da veya Trakya'da 16 yıl içinde, 3 gün bir şehirde kaldı mı? 3 gün İngiltere'de ne konuştunuz?
F-35 uçaklarını 6 senedir ABD'den istiyoruz. Parasını veriyoruz, uçağı vermiyor. Bu uçakların en belirgin özelliği, helikopter gibi yukarıdan aşağıya inebilmesi. Parasını verdiğimiz halde F-35'leri 6 senedir vermiyorsunuz? Bu soru 2.
Soru 3. Neden 6 senedir vermediğini uçakları, seçimden 3 gün önce veriyorsunuz? Sizin gözünüzü boyamak için aziz Türk milleti.
Tam 1 yıldır Türkiye'de Amerikan Büyükelçisi yok. Türkiye, ABD'nin gözünde bir katiple idare edilecek bir ülkedir. Daha ilginci, Türkiye'nin Şam'da büyükelçisi yoktur. Yıllardır yok. 4 milyon Suriyeli Türkiye'de. Suriyelilere 40 milyar dolar harcamışız. Ama Suriye'de elçimiz yok. Nasıl çözeceğiz bu sorunları? 40 milyar dolar paramız gitmiş. Ev yapsak 2 milyon ev yapıyor. Muharrem İnce cumhurbaşkanı olduğunda, ABD ile ilişkiler büyükelçilik düzeyinde olacak. Suriye'de büyükelçimiz olacak. Bağımsız, onurlu, başı dik. Böyle çözeceğiz sorunları.
Bugün sayın Erdoğan miting yapıyor Filistin'le ilgili. Hiçbir itirazım yok. AK Parti Genel Başkanı'na yardımcı olmak istiyorum. Milletimizin önünde söz veriyorum. İsrail mallarını boykot edecek misin? Hayır. Anlaşmaları iptal edecek misin? Hayır. Mavi Marmara için aldığın 20 milyonu geri verecek misin? Hayır. Sadece miting yapacağım diyor. Miting Filistinliler, Müslümanlar için değil. O miting seçim içindir.
2008'den bu yana her emekli olanın maaşı düşüyor. 840 lira emekli maaşı var. Türkiye'de en düşük emekli maaşıyla en yüksek maaş arasındaki fark 9 kat oldu. Finlandiya'da bu 2 kat. Türkiye'de 6500 liraya da var, 840 liraya da var.
Muharrem İnce cumhurbaşkanı olduğunda, hiç üretimi arttırmazsa sadece gelir dağılımını adaletli yapsak, herkesin maaşı 2 katına çıkar.
Yakında bayram geliyor. Bayram deyince aklımıza baklava geliyor. Fıstığın kilosu 220 lira olmuş. Bakan çıkmış böyle olursa dışardan alırız diyor. Fıstığın adı Antep Fıstığı, sende hiç vicdan yok mu? Tarım Bakanı'nın adı Fakıbaba, milletin adı fakir baba. İki Trakya büyüklüğünde tarım alanı artık ekilmiyor. Buğday'ın artışı yüzde 11, mazotun artışı yüzde 27. 30 milyar para vermeleri gerekirken tarıma, 12 milyar verdiler. Türkiye Cumhuriyeti çiftçisine borçludur. O borcu bu köylü çocuğu hemen ödeyecek.
AK Partili annelere sesleniyorum. Sizin partiniz mi daha değerli, yoksa çocuğunuz mu? 24 Haziran üniversite sınavı vardı. Size soruyorum, seçimin tarihi mi önemli sınavın mı? Bu ülkenin çocuklarını düşünmeyip, kendi koltuğunuzu düşünüyorsunuz. Bu çocukların sınav tarihlerinden ne istiyorsunuz?
O şeker fabrikalarını alan iş adamlarına sesleniyorum. Sakın güvenmeyin. Yeniden gözden geçireceğiz, bunu herkes böyle bilsin.
Türkiye'de AKP ile birlikte bir örtülü ödenek tartışması başladı. Başbakanlar kullanırdı eskiden. Kanunu değiştirdiler, cumhurbaşkanı da kullanır oldu. Hem Binali Yıldırım, hem Erdoğan kullanıyor. Sıkı durun. 2018'in ilk 4 ayında 747 milyon örtülü ödenek kullanıldı. Nereye kullandın bunu bu kadar? Seçim çalışmalarına mı kullandın, bilelim? Benim cumhurbaşkanlığımda, istihbarat çalışmaları hariç, meclisteki iki büyük partiye göstereceğim örtülü ödenek harcamalarını.
2018'in ilk 4 ayında devlet 324 milyon lira kira ödemiş. Mesela araç kiralamaya 174 milyon harcamış. Nereden bulacaksın diyor parayı? Tasarruf edeceğim işte. Saray yaptın 2 milyar liraya. O paraya 100 bin ev yapılırdı, 100 bin ev.
Anneler size söz veriyorum, çocuklarınız temiz tuvaleti olan okula gidecek. Güven içinde okula gidecekler. Servis zulmü yaşamayacak, sınava girerken ücret ödemeyecek. Çocuklarınız uluslararası sınavlarda sonuncu olmayacak. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayacağız. Hurafelere değil, bilime hazırlayacağız, bilime. Dindar nesil yetiştirecekmiş, senin haddine mi? Sana mı kaldı? Biz dinimize sadık değil miyiz? Senin dindar veya kindar bir nesil yetiştirmek gibi bir görevin yok ama bu çocuklara matematik öğretme görevin var. Bunu öğreteceksin.
Televizyonlarda tezek diyen, pislik diyen, çukur diyen bir cumhurbaşkanı değil, gelecekten bahseden bir cumhurbaşkanı olacak. 24'ünde cumhurbaşkanı olayım, 25'inde dolar düşecek, bundan emin olun. Neden düşecek? Uluslararası piyasalara güven vereceğiz? Bağımsız mahkemelerin olduğu bir Türkiye diyeceğiz. Merkez Bankası Başkanı'nı CHP Genel Merkezi'ne çağırmayacağız. Ekonomi Bakanı, kur artışını takmıyorum diyor. Ekonomi ciddi bir iştir, böyle bir şey diyebilir mi ekonomi bakanı? 2022'de olması gereken dolar seviyesi 2018'de gelmiş, uçuruma gidiyoruz. Buradan başı dik, onurlu, millete sevdalı bir politikayla çıkabiliriz ancak. Emin olun bunu başarabiliriz."