LGBT yanlısı Dr. Yüksel'in sosyal medyada tepki çeken cinsiyet değiştirmeyi savunan sözlerinin ardından hukukçular, cinsiyet değiştirme ameliyatları ve küçük yaşta çocuklara yönelik ergenliği önleyici hormon müdahalesine ilişkin görüşlerini paylaşıyor.
Hukukçular Birliği Vakfı Genel Başkanı, Akademisyen Avukat Yaşar Baş, Dr. Yüksel'in tartışma konusu olan sözlerini hukuki açıdan değerlendirirken mevcut kanunlara göre "nitelikli kasten yaralama" dahil birçok suçun işlenmekte olduğunu belirtti.
"Cinsiyet değiştirme" ameliyatlarında kaç türlü suç bir arada işleniyor?
Avukat Baş, sosyal medya hesabından küçük çocuklara ergenlik önleyici müdahaleler ve "cinsiyet değiştirme ameliyatları" ile ilgili değerlendirmesi şöyle:
"NİTELİKLİ KASTEN YARALAMA SUÇUDUR"
Küçük çocukların ergenlik önleyici ilaçlarla cinsiyet gelişimine müdahale edilmesi elbette çok önemli ve üzerinde dikkatle durularak soruşturulması gereken bir olaydır…
Olayın hukuki yönü ile ilgili kısa bir bilgi paylaşımı yapacağım..
Olayın tıbbi, ahlaki, sosyal, dini boyutları ile ilgili de gerekenler yapılmalı ve toplum bilgilendirilmelidir.
Hiç tartışmasız bir şekilde hukuka aykırı şekilde cinsiyet değiştirme ameliyatı yapılması suçtur.
Bu eylem bence silahla ve organlardan bazılarının sürekli şekilde fonksiyon kaybetmesi sonucu doğuran nitelikli (ağırlaştırılmış) kasten yaralama suçudur.
"İNSAN ÜZERİNDE DENEY"
Ayrıca;
Bilinen ve kabul edilmiş tıbbi yöntemlerden farklı bir tıbbı uygulamanın insan üzerinde gerçekleştirilmesinin adı insan üzerinde deneydir.
Belirli koşullarda bilinen ve kabul edilen tıbbi yaklaşımdan farklı tıbbi uygulamaların yapılması mümkündür. Tıp biliminin gelişmesi için kapının açılması için belli biçimsel ve bilimsel kriterlerin sağlanmış olması gerekir..
Bu anlamda etik kurul kararı, insan üzerinde deney yapılmasının biçimsel ön koşuludur…
Ancak biçimsel ön koşul olan etik kurul kararının insan üzerindeki deneyi hukuka uygun hale getirebilmesi için, bilimsel kriterlere uygun olması gerekir..
ETİK KRİTERLERE UYGUN DEĞİLSE SUÇ ORTAKLIĞI
Eğer etik kurul Kararı bilimsel kriterlere uygun değilse; İnsan üzerinde deneyi hukuka uygun hale getirmeyeceği gibi, etik kurul üyelerini de suç ortağı yapar…
Eğer bu hukuka aykırı davranışlar, örgütlü ve sistematik bir şekilde yapılmış ise, ayrıca bir çıkar amaçlı suç örgütünün veya tamamen toplumu ifsad amacına dönük bir örgütlü eylem varsa, bir terör örgütüne dönüşme ihtimali de mümkündür…
ÖĞRETİM ELEMANLARI VE YÖNETİCİLERE CEZA
Öğretim elemanları, yaptıkları bu çalışmayı usulüne uygun olarak görev yaptıkları kuruma bildirmişler ise, bu takdirde görev yaptıkları kurumun yöneticileri de eylemlerinin niteliğine göre bu eyleme iştirak veya yardımdan cezalandırılmaları gerekir…
Bu olaylara hiç iştirak etmediği halde, suçun işlenmesi esnasında durumu öğrendiği halde sessiz kalanların da suçu bildirmeme suçundan cezalandırılması gerekir.
Suçun bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiğine dair bir tespit yapılmadığı takdirde, 2547 satışı kanunun 53. Maddesi gereğince bu suçlardan soruşturma yapılması, suça iştirak eden en üst düzeydeki yöneticinin tabi olduğu usule göre, yargılanmaları konusunda verilecek idari karara bağlıdır.
DİSİPLİN VE YÜZ KIZARTICI SUÇ
Konunun bir de disiplin boyutu var.. Disiplin kurallarına göre bence eylem hiç tartışmasız bir şekilde 2547 satılı kanunun 53/5-c maddesinde yer alan KAMU HİZMETİ VE ÖĞRETİM ELEMANI SIFATI İLE BAĞDAŞMAYACAK DERECEDE YÜZ KIZARTICI VE UTANÇ VERİCİ HAREKETLERDE BULUNMAK suçudur. Cezası da kamu görevinden çıkarma cezalıdır
Disiplin soruşturması devam ederken 2547 Sayılı Kanun'un 53/B maddesine göre hakkında soruşturma açılanlar görevlerinden uzaklaştırılabilirler
Disiplin soruşturmasında önemli hususlardan biri de zamanaşımı konusudur
2547 Sayılı yasanın 53/C maddesine göre;
Olayın öğrenildiği tarihten itibaren üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma cezası gerektiren fiillerde en geç 6 ay içinde soruşturmaya başlanması ve en geç eylemin meydana geldiği tarihten itibaren 6 yıl içinde soruşturmanın bitirilmesi gerekir
Diğer disiplin cezalarını gerektiren suçlarda, suçun öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay içinde soruşturmaya başlanması ve en geç eylemin meydana geldiği tarihten itibaren 2 yıl içinde soruşturmanın bitirilmesi gerekir.