Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Atalay Filiz, işlediği cinayetleri itiraf etti

Seri katil Atalay Filiz'in kaçma macerası 3 yıl sonra dün İzmir'in Gümüldür ilçesinde sona erdi. Filiz, ifadesinde işlediği cinayetleri itiraf etti.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-06-13 12:09:07

Atalay Filiz, işlediği cinayetleri itiraf etti

Tuzla'da 27 Mayıs Günü Tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdükten sonra Türkiye'nin gündemine oturan Atalay Filiz'in İstanbul Emniyeti'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki ifadesinde cinayetle ilgili herşeyi anlattığı ortaya çıktı. Şube Müdürleri ve “Cinayet Büro Amiri” tarafından sorgulanan Atalay Filiz'in, sorgusu tam 8 saat sürdü. Filiz'in ifade işlemleri, sabah saat 06.30'da son buldu. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Atalay Filiz, saat 10.30'da adliyeye sevk edildi.

"FATMA ÖĞRETMEN KİM OLDUĞUMU ANLADI"

Hürriyet'in haberine göre; Günleridir polisi peşinde dolaştıran Atalay Filiz'e İstanbul'daki cinayetin nasıl işlendiği ve sebebi soruldu. Atalay Filiz'in ifadesinde “Fatma Kayıkçı, benim Atalay Filiz oldugumu anladı. Merdivenlerde bana "Naber Atalay" dedi. Göktuğ ve Elena'yı öldürdüğümü öğrendiğini düşünerek paniğe kapıldım. Beni polise ihbar edeceğinden korkarak bıçakladım. Öldürdükten sonra, yerdeki kanları temizledim. Daha sonra ise cesedi boş araziye atarak kaçtım” dediği öğrenildi.

‘ÜZERİME GELDİLER'

Atalay Filiz'in sorgusunda 3 yıl önce Ankara'da işlenen çifte cinayetin sebebi de ortaya çıktı. Filiz, sorgusunda Orgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta mühendis olan oğlu Göktuğ Demirarslan ile sevgilisi Elena Radchikova'yı, Olga Seregina'nın kaybolmasıyla ilgili üzerine geldikleri için öldürdüğünü söyledi. Filiz'in “Olga kaybolduğu için onu öldürdüğüm üzerinde duruyorlardı. Haberim olmadığını söyledim ama inanmadılar. Sürekli üzerime geliyorlardı. Korkmaya başladım ve ikisini de öldürdüm” dediği öğrenilirken, 3 yıl boyunca kimseden yardım almadığını söylediği belirtildi.

ATALAY FİLİZ NASIL YAKALANDI?

Fotoğrafının yayınlanmasının ardından izine rastlanılmayan Filiz dün sabah, Mustafa Berber'in (51) kullandığı, İzmir- Gümüldür minibüsüne bindi. Yolculardan Taha Gürses bindiği minibüste Filiz'i bir yerden tanıdığını düşündü. Gürses internetten araştırırken şoförün oğlu Özgür Berber de Filiz'i tanıdı. Filiz tanındığını fark edince minibüsten indi ve yolun karşısına geçerek, bu kez Kenan Aka'nın kullandığı, ters yöne yani İzmir'e giden başka bir minibüse bindi. Gürses hemen 155 Polis İmdat hattını aradı. Filiz'in bindiği minibüsün plakasını verdi. Filiz'i gören M.A. da aynı ihbarı yaptı.
Bu sırada Filiz'in indiği minibüsün sürücüsü Mustafa Berber ve oğlu Özgür Berber de jandarmayı aradı.

"AİLEMİ ÇOK ÖZLEMİŞTİM"

İşlemlerin ardından İstanbul'a gönderilen Filiz'in, ilk ifadesinde öldürülmüş olduğu sanılan sevgilisi Olga Seregina'nın kaybolmasından kendisinin sorumlu olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ailemle 3 yıldır görüşmüyorum. Annemi çok özlemiştim, yanlarına gitmek istedim. Ama arada mesafe olunca, özlem duygusunu bastırdım ve yanlarına gitmekten vazgeçtim. Yakalanmasaydım İstanbul'a gidecektim.”

‘ÇOK RAHAT VE ZEKİ'

Atalay Filiz'le Bozyaka Emniyet Müdürlüğü'nde ilk görüşen İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya oldu.Uzunkaya, şunları söyledi:“Kendisi çok rahat görünüyordu. Zeki birine benziyor. Paraları, uzun yıllar kaçacağını düşündüğü için idareli kullanma yolunu tercih etmiş. Dağlarda ve arazilerde yaşamış. Hiç Yunan adasına geçmeyi düşünüp düşünmediğini sordum. ‘Çeşme'ye hiç gitmedim. Yunan adasına geçmeyi de düşünmedim. Çünkü Yunan polisi bir şekilde beni yakalayıp, Türkiye'ye iade edecekti' dedi. Ben, herhangi bir pişmanlık durumu ve duygusu hissetmedim. Zaten cinayetlerle ilgili sorulara da yanıt vermedi. Avukatıyla yanıt vereceğini söyledi.”

“PERİŞAN HALDEYDİ”

“Dün de Menderes Barbaros Mahallesi'nde dolmuşu durdurdu. Araca bindiğinde perişan haldeydi. Terliydi, günlerdir yıkanmadığı belliydi. Sakalları uzamıştı. ‘Bu araç nereye gidiyor' diye sordu. ‘Bulgurca'dan İzmir'e gidiyor' dedim. ‘Kaç lira' dedi. ‘İki lira' dedim, ‘Param yok' dedi, ‘Olsun geç' dedim. İki kadın yolcu da vardı. Biner binmez pencere kenarına oturdu ve perdeyi kapattı. Dereköy yolunda polis ekip aracını gördüm. Onlara selektör yaptım. Polis, peşimize düştü sonra dolmuşu durdurdu. Polisi görünce ayağa kalktı ancak kapı kapalı olduğu için inemedi. Polis kimlik istedi, ‘Ömer' kimliği verdi. Polis kelepçeyi taktı ve götürdü.”

GİZLENDİĞİ EVDE İNDİRİM İSTEDİ

İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunyayla, şu ilk bilgileri verdi:

Atalay Filiz, İstanbul'da 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdükten sonra 29 Mayıs'ta çeşitli yolcu otobüsleri değiştirerek İzmir'e geldi.

Aynı gün Buca'da internet hizmeti veren kafeteryada 4 saat kalıp, gece konaklayacağı Yeşilyurt semtindeki evi buldu.

KOMANDO GİBİ

Filiz, gece yarısı bu eve yerleşti. Ev sahibinin 75 lira istemesi üzerine, 25 lira indirim istedi ve ev sahibine 50 lira ödedi.

30 Mayıs'ta başka bir eve geçti. 31 Mayıs'ta tatil yöresi Gümüldür'e gidip, birkaç gün pansiyonda kaldı.

Yakalanma riski artınca dağlık araziye geçti. Biyoloji eğitimi ve gittiği doğada yaşam kursları sayesinde kurbağa gibi hayvanları, zehirli olmadığını bildiği otları ve bitkileri yiyerek hayatta kaldı.

Filiz dün mandalina bahçesinde üzerini değiştirirken ‘sapık' sanıldı, ancak tanınmadığı için ihbarda bulunulmadı.

‘3 YILDIR KAÇAN KİŞİDEN 14 KREDİ KARTI NASIL ÇIKAR'

Atalay Filiz'in yakalanması, Tümgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın 2013'te öldürülen TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova'nın ailelerinde acı bir sevinç yaşattı. Demirarslan Ailesi'nin avukatı Tezer Türkay Güven, “Yakalanması acı bir sevinç yaşattı denilebilir” dedi. Güven, Filiz'in üzerinde büyük miktarda nakit para ve aktif 14 kredi kartı bulunmasını ise 3 yıldır aranan bir kişinin destek aldığının açık göstergesi olarak yorumladı.

2 BIÇAK, 14 KREDİ KARTI, SAHTE KİMLİK VE BOL PARA

Atalay Filiz'in yanındaki bavullarda ne taşıdığıyla ilgili merak edilenler de açıklığa kavuştu. İçindeki gereksiz şeyleri ağırlık kaygısıyla azaltan Atalay Filiz'in bavullarından ve üzerinden şunlar çıktı:

Kendi adına, eski bir pasaport. Bu pasaportla 23.11.2011'de Endonezya'ya giden Filiz'in yanında kendi adına gerçek kimliği de vardı.

4 adet kendi fotoğrafı olan, başkaları adına düzenlenmiş sahte kimlik, kendi ve değişik vatandaşların fotoğrafları olan 3 sahte ehliyet, farklı isimler adına 14 aktif kredi kartı.

15 ve 17 santimetrelik 2 av bıçağı, biber gazı.

Nakit olarak 10 bin TL, 3 bin 500 Euro

Bir Fransız vatandaşlık belgesi.

Yaşam malzemeleri.

YAKALATAN ŞOFÖR: OĞLUM TANIDI

Atalay Filiz'in ilk bindiği minibüsün sürücüsü Mustafa Berber, şunları anlattı: “Şaşal Mahallesi'nde ormanlık alandan bir anda önümüze çıktı. Dolmuşu durdurup 5 lira verdi. Para üstü 2 lira verdim. ‘Nereye diye' sordu, Menderes'e gittiğimizi söyledim. İlk etapta ben tanımadım. Ancak oğlum haberlerden tanımış. Menderes ilçe merkezinin biraz dışında dolmuştan indi. Oğlumun tanıması üzerine jandarmaya haber verdim.”

"ÜÇ GÜN ÖNCE İHBAR ETTİM"

Atalay Filiz'in yakalandığı minibüsün sürücüsü Kenan Aka da operasyon anını şöyle aktardı: “Üç gün önce de dolmuşa bindi. Dolmuşu Gümüldür'e gidiyor sandı. Develi köyüne dönünce ‘Ben burada ineceğim' dedi ve indi. Kendisini o zaman da tanıdım, ancak yanımda oturduğu için haber veremedim. O iner inmez jandarmaya ihbar ettim, yakalanamadı.

Haber Ara