Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938'de saat 09:05'te hayata gözlerini yumdu. Önümüzdeki çarşamba günü takvim yaprakları 10 Kasımı gösterdiğinde Mustafa Kemal Atatürk'ün 83. vefat yıl dönümü olacak. Ülkenin her tarafında bu gün resmi törenlerle anılacak.
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de 10 Kasım çarşamba günü resmi tatil olmayacak. Okullar, bankalar, devlet kurumları açık olacak ve normal mesai saatlerine göre çalışılacak. Bugüne kadar 10 Kasım tarihi hiçbir zaman tatil olmamıştır.
10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü nedir?
Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938'de saat 09:05'te ölmüştür. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır. Onun öldüğü 10 Kasım günü her sene ulusal yas tutulur.
10 Kasım'da saat dokuzu beş geçe siren sesleri çalar ve tüm Türkiye genelinde 2 dakika boyunca Mustafa Kemal Atatürk anısına saygı duruşuna geçilir.
Daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi binası önündeki bayraklar hariç, Türkiye'deki tüm resmi binalarda ve ülkenin dış temsilciliklerinde bayraklar yas göstergesi olarak yarıya indirilir.
Anıtkabir'de bulunan bayraklar diğer hiçbir günde hiçbir sebeple yarıya indirilmez. Bayrağın sürekli çekili bulunmadığı yerlerde, bayrak önce göndere çekilir, daha sonra ise yarıya indirilir.
Atatürk Haftası nedir?
10-16 Kasım tarihleri arasına Atatürk Haftası'dır. Atatürk Haftası'nda Atatürk yurt genelinde anılır, ilke ve devrimleri anlatılır, radyo ve televizyonda konuşmaları kendi sesinden yayımlanır. Atatürk ile ilgili filmlerin gösterilir.
Mustafa Kemal Atatürk neden öldü?
Mustafa Kemal Atatürk, 1938 yılı başlarında iştahsızlık ve halsizlik yaşamaya başladı. Vücudunda kaşıntılar ve burun kanamaları meydana geldi. Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği düşünüldü ve köşk ilaçlandı. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gitti. Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü Dr. Nihat Reşat Belger, Atatürk'ü muayene etti. Dr. Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger'in mutlak surette perhiz uygulamasını tavsiye ettiği Atatürk, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, fakat doktorların itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bıraktı ve Bursa'ya gitti. 6 Mart 1938 tarihinde beş doktor Çankaya Köşkü'nde Atatürk'e bir konsültasyon yaptı ve siroz hastalığı teşhisi tekrar koyuldu. Atatürk'ün kesinlikle alkol almaması gerektiği belirtildi ve yoğun çalışma temposunu düşürmesi söylendi. Atatürk bu önerilere uydu. Bu muayeneden bir süre sonra dönemin başbakanı Celal Bayar'ın önerisi üzerine Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fiessinger Ankara'ya davet edildi. Dr. Noel Fiessinger Atatürk'ü muayene etti ve diğer doktorlardan farklı bir şey söylemedi.
Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak,
"Saat 18.00'den sonra yanından ayrılıp, günlük işlerimle meşgul olmak üzere büroma inmiştim; çok geçmeden fenalaştığını telefonla bildirdiler (saat 18.55). Telaşla hususî daireye koştum; yatak odasının iç içe olan iki kapısı arasındaki boşlukta Ali Kılıç duruyordu. Odaya girdiğim zaman Atatürk'ü şu vaziyette gördüm: Yatağın ortasında, iki elini yanlarına dayamış, oturuyor ve mütemadiyen öğürerek: "Allah kahretsin" diye söyleniyordu; ara sıra da hizmetçilerin tuttukları tasa koyu kahverengi bir mayi (pıhtılaşmış kan) çıkarıyordu.
Nöbetçi Doktor Abrevaya ile o sırada yetişen Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp kendisine yine bir taraftan bazı ilaçlar enjekte etmeye, bir taraftan da buz parçaları yutturmaya başladılar; bir aralık sağında bulunan tuvalet masası üzerindeki saate baktı; her halde iyi göremiyordu ki bana sordu:
"Saat kaç?.."
Cevap verdim: "7.00 Efendim."
Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti, aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık; başucuna sokuldum:
"Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?.." diye sordum.
"Evet!.." dedi.
Arkamdan Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti: "Dilinizi çıkarır mısınız efendim?"
Dilini ancak yarısına kadar çıkardı; Dr. İrdelp tekrar seslendi: "Lütfen biraz daha uzatınız!.." Nafile!.. Artık söyleneni anlayamıyordu; dilini uzatacağı yerde tekrar tamamen çekti; başını biraz sağa çevirerek Dr. İrdelp'e dikkatle baktı ve "Aleykümselam" dedi; son sözü bu oldu ve ikinci ponksiyondan tam 30 saat sonra komaya girdi"
9 Kasım günü ve gecesi ağır koma devam etti. Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda hayatını kaybetti.