Türkiye'de tohum üretimi ile ilgili çalışmaların geçmişi, Cumhuriyet'in ilk yıllarına dek uzanıyor. 1926'da kurulan tohum ıslah istasyonlarıyla ilk defa bitki ıslah çalışmaları ve kaliteli tohum üretimleri başladı. Ancak bu çalışmalar sınırlı bir alanda yapıldı. 1960'lı yıllarda çeşit tescili, sertifikalı tohum üretimi ve tohum tedarik sistemi oluşturma çalışmaları başlatıldı. 1963'de çıkarılan Tohumculuk Kanunu'yla tedarik sisteminde kamu ağırlıklı bir modele geçildi.
Sertifikalı tohum atılımı
Tarımın ana ham maddesi tohumun kalitesinin artırılması için 2006 yılında çıkartılan tohumculuk yasası ve yeni düzenlemeler sayesinde Türkiye'nin 2023'teki "sertifikalı tohum" ihracatı gelirinin 320 milyon dolar olacağı öngörülüyor.
Çiftçinin, tarladan daha kaliteli ürün alabilmesi için 2006 yılında çıkartılan tohumculuk yasası kapsamında elde edilen sertifikalı tohum ihracatı geliri, 17 milyon dolardan 200 milyon dolar seviyesine kadar yükseldi.
Hem hibrit hem de tarla bitkilerini kapsayan sertifikalı tohum üretiminin yüzde 40'ı, Türkiye'nin "tahıl ambarı" olarak nitelendirilen Konya Ovası'nda gerçekleştiriliyor.
Yerli tohum ya da Ata tohumuna kısa bakış
Ata tohumu, genetiğine müdahale edilmemiş bir tohum. Bu sebeple DNA dizilimi doğaldır. Doğurgan, sürekli ve sürdürülebilir tohumlardır. Bu özellikleri sayesinde nesilden nesle aktarılabilmektedirler.
Ata tohumunun ilk hali korunabilir. Bu tohumlar ülkemizin iklimine uygun koşullarda, yüzyıllardır aynı şekilde yetiştirilen tohumlar. Ata tohumu ekilir, büyür ve olgunluk dönemi geldiğinde bitkilerin bir kısmı bir sonraki sene kullanılmak üzere tohumları alınmak için ayrılır. Bu döngü binlerce yıldır devam etmektedir.
Kendine özgü bölgeleri var
Ülkemizin her bölgesinin kendine has coğrafi ve iklim özellikleri bulunduğundan ata tohumunun yetiştiği alanlar da farklılık gösterir. Örneğin yaz meyveleri daha çok sıcak bölgelerimiz olan Ege ve Akdeniz'de yaz mevsiminde ve doğal koşullarda yetişir. Ata tohumu olan meyve ve sebzelerin hepsinin ortak özelliği, mevsiminde yetişmeleri ve tüketilmelidir. Yani ata tohumu bir domatesi kış mevsiminde yemeniz mümkün değildir.
Vitamin ve mineralleri zengin
Ata tohumu ile üretilen bitkiler, vitamin ve mineral bakımından çok zengindir. Ata tohumu olan sebze ya da meyve yediğinizde lezzeti sayesinde farkı kolayca hissedebilirsiniz.Yerli tohum yani ata tohumu olan yiyecekleri uzun süre dolapta saklamak mümkün değildir. Yapılarında herhangi bir hormon ya da koruyucu kimyasal madde bulunmadığından kısa sürede bozulabilirler.
Ata tohumu projesi
Anadolu topraklarında yetiştirilen ürünlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla 2017 yılında başlatılan Ata Tohumu Projesi kapsamında ata tohumu ile ilgili çalışmalar yapılmaya başlamıştır.Projeye destek olmak için ülkemizde ata tohumuna sahip olan kişiler de tohumlarını bağışlamıştır. Bu tohumların orijinal olup olmadığı ve projede kullanılıp kullanılamayacağı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü'ne (TAGEM) bağlı araştırma enstitülerindeki uzmanlar kişiler tarafından incelenmektedir ve uygun tohumlar çoğaltılarak üreticilere ulaştırılmaktadır.
Proje kapsamında üretilen ata tohumlarını güvence altına almak ve korumak amacıyla, Resmi Gazete'de Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlamasına Dair Yönetmelik yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre eskiden ata tohumuna sahip olan kişinin adına tescil edilen ata tohum çeşitleri, bundan sonra devlet adına tescil ediliyor ve çoğaltma işlemi de devlet kontrolünde devam ediyor.
Ata tohumunu nasıl anlarsınız?
Atalık tohumu anlamak için tohumu 3 kere ekmeniz gerekiyor. Atalık tohumun verdiği ürünler birbirinden farklı olabilir.
Rengi ya da boyu farklı olabileceği için, ürüne bakarak anlamak zordur. Bu yüzden ata tohumunu 3 kere ekerek her ekişten sonra ürünü kontrol edip şeklinde ya da tadında herhangi bir bozukluk olup olmadığını kontrol etmeniz gerekiyor.
3 kere ektikten sonra aynı kalitede ürün verebiliyorsa, o zaman elinizdeki tohum yerli tohumdur.