İddiaya göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, İsrail ile bir anlaşmaya vardı.
KUDÜS KARARI
Bu anlaşma kapsmaında Kudüs'ün uluslararası bir yönetime devredilmesini içeriyor.
"FİLİSTİNLİ MÜLTECİLER DÖNMEYECEK"
Ayrıca karar Filistinli mültecilerin dönüş haklarının iptalini öngörüyor.
ÜRDÜN'DE ENDİŞE
Bu durum, iki milyondan fazla kayıtlı Filistinlinin bulunduğu Ürdün'de büyük endişeye neden oldu. Ürdün Kraliyet Mahkemesi'nden üst düzey bir yetkili Middle East Eye haber sitesine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Yetkili, Suudilerin 'apar topar İsrail'le ilişkilerini normalleştirmeye çalışırken' Filistin konusunda Tel Aviv yönetimine tavizler verdiğini, bu durumun da Ürdün'ün istikrarını tehdit ettiğini dile getirdi.
İSRAİL İLE ANLAŞMA TEHLİKEYE GİRER
Kayıtlı mülteci sayısı iki milyon olsa da Ürdün'ün 9 milyonluk nüfusunun yarısının Filistinlilerden oluştuğu belirtiliyor. 'Bu çok hassas bir konu' diyen yetkili, Suud- İsrail planının, Amman ile Tel Aviv arasında 1994'te imzalanan barış anlaşmasını da tehlikeye düşüreceğini ifade etti.
"HİZMETKARMIŞIZ GİBİ DAVRANIYOR"
Anlaşma, Ürdün ve Filistin arasında serbest geçişi de öngörüyordu. Yetkili ayrıca Selman'ın tavırlarını da eleştirerek "Bize ve Filistinlilere kendisi efendi, biz ise hizmetkarmışız gibi davranıyor" diye konuştu.
SUUDİ ARABİSTAN - İSRAİL YAKINLIĞI
Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti sonrasında hız kazanan 'yakınlık' iki ülkenin bazı konularda ortak konumlanmasına sebep oldu. İran'a karşı cephe oluşturmak için Suudi Arabistan ve Körfezi yanına çekmek isteyen Donald Trump'ın bu hamlesine destek veren Kral Selman, başta Yemen olmak üzere İran'ın hakimiyet kurduğu birçok bölgede Şii etkisini kırmak için harekete geçmişti.
Yemen'de İran'ın Şii milisleri silahlandırmasına karşılık, öncülük ettiği koalisyon güçleri ile gerçekleştirilen hava saldırılarına hız veren Suudi Arabistan; yine Tahran'ın kalelerinden biri olan Lübnan'a yönelik de adımlar atmaya başladı.
İran lideri Ali Hamaney'in başdanışmanı ve eski İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti'yi geçen cuma Beyrut'ta kabul etmesinin ardından sürpriz bir şekilde Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a geçen Lübnan Başbakanı Saad Hariri, İran'ı ve Lübnan'da çok ciddi etkiye sahip Hizbullah'ı eleştirerek, burada bir basın açıklamasında "Şehit Refik Hariri'nin suikasta uğramasından öncekine benzer bir iklimde yaşıyoruz. Hayatımı hedef alacak bir planın gizlice hazırlandığını hissediyorum" diyerek istifa etti.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Hariri'nin ülkeyi terk etmekte özgür olduğunu belirtmişti ancak Hariri'nin burada zorla tutulduğu iddiaları gündemdeyken Hariri, Beyrut'a dönmedi ve istifasının ardından Birleşik Arap Emirlikleri'ne geçti. Ardından tekrar Riyad'a döndü.
Lübnan parlamentosundaki Müstakbel grubu lideri Fuad Sinyora da konuya ilişkin bir açıklama yaptı ve Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüşmesinin ardından basının karşısına geçerek, "Hariri ile iletişim halindeyiz. Hariri Lübnan'a dönecek" dedi.
Bunun ardından Reuters, Lübnanlı bri hükümet yetkilisine dayandırdığı haberinde yetkilinin "Suudi Arabistan'ın geçtiğimiz günlerde istifa eden Başbakan Saad Hariri'yi zorla alıkoyduğunu" söylediğini aktardı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ise yaptığı açıklamada Hariri'nin Suudi Arabistan'da gözaltında olduğunu iddia etmiş, Lübnan'a dönmeyeceğini ileri sürmüştü.
LÜBNAN BAŞBAKANI RİYAD'DA İSTİFA EDERKEN, İSRAİL LÜBNAN'A GİRMEYE HAZIRLANIYOR
Tüm bu yaşananların ardından yaklaşık 100 savaş uçağını havalandırdığı geniş kapsamlı bir tatbikat başlatan İsrail'in tatbikatı genişleterek Lübnan'a girmeye hazırlandığı, ilk olarak Hizbullah hedeflerini vuracağı iddia edildi. Buna göre İsrail ilk olarak Lübnan'ın İsrail sınırında yer alan Nakura'dan Dahiye Celubiyye bölgesine girecek. İlk hedef ise Hizbullah...
Haberin detayları için fotoğrafa tıklayınız:
