ABD Başkanı Yardımcısı Pence, Georgia eyaletinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Kaşıkçı olayıyla ilgili görüşlerini paylaştı.
ABD'nin bu konuyu ciddiye aldığını ve sonuna kadar gideceğini belirten Pence, olayın başlı başına önem taşıdığını ve Cemal Kaşıkçı'nın bir gazeteci olmasının konuyu daha da önemli hale getirdiğini ifade etti.
Pence, "Dünyanın gerçeği bilmesi önemli. Eğer Bay Kaşıkçı gerçekten öldürülmüşse bunun sorumlusunun kimler olduğunu bilmeli ve onları sorumlu tutmalıyız." dedi.
Her ölümün acı olduğunu ve her şiddet eyleminin kınanması gerektiğini kaydeden Pence, "Ancak, bu durum aynı zamanda özgür ve bağımsız medyaya da bir saldırıdır. Dolayısıyla cevaplar isteyeceğiz, dünya cevapları duymayı hak ediyor." dedi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile telefonda görüşen ABD Başkanı Donald Trump, Twitter hesabından, "Az önce Suudi Arabistan Veliahtı ile konuştum ve Türkiye'deki konsolosluk binasında olup bitenle ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. Bin Selman, telefon görüşmesi sırasında Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile birlikteydi. Bu konudaki soruşturmayı tamamlamak için hızlıca ilerleteceğini söyledi. Cevaplar kısa süre içinde gelecek." açıklamasını yapmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Prens Selman ile bir araya gelerek, Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin görüşme yapmıştı.
OLAY
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde yazılar yazan Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.
Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.