Dolar

34,8884

Euro

36,6232

Altın

3.009,94

Bist

10.058,63

Libya’da yeni bir askeri gerilimin ayak sesleri

Libya’da bu hafta başından beri seçim yasaları ve bunları Temsilciler Meclisi ile devlet arasında düzenleyen anayasal temel konusundaki anlaşmazlıkların artması, siyasi meselelerdeki karmaşıklık ve askeri süreçteki bir gerilimin ayak sesleri, ülkeyi olumsuz yönde etkiliyor.

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-08-19 06:30:55

Libya’da yeni bir askeri gerilimin ayak sesleri

Libya'da bu hafta başından beri seçim yasaları ve bunları Temsilciler Meclisi ile devlet arasında düzenleyen anayasal temel konusundaki anlaşmazlıkların artması, siyasi meselelerdeki karmaşıklık ve askeri süreçteki bir gerilimin ayak sesleri, ülkeyi olumsuz yönde etkiliyor. 5+5 Ortak Askeri Komite, Libyalı yetkililere, Türkiye ve Rusya ile daha önce imzalanan askeri anlaşmaların iptal edilmesini tavsiye etmesinin ardından sert bir dille eleştirilirken bu gelişmeye, batı bölgesindeki şüpheli askeri hareketlilik eşlik etti.

Müzakerelerdeki ve askeri süreçteki tüm bu bölünmelere ve anlaşmazlıklara Libya Siyasi Diyalog Komitesi (LSDF), Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) tarafından açıkça tanımlanarak kendisine emanet edilen görevleri zamanında yerine getirmede başarısızlığı eşlik ederken gerginlikler, Temsilciler Meclisi'nde (TM) cumhurbaşkanı adaylığı şartlarının oylanması için yapılan meclis oturumuna da yansıdı. Oturuma katılan milletvekilleri arasında adaylık ile ilgili bazı şartlara ilişkin anlaşmazlık sonrası sert bir tartışma yaşandı. Askeri anlaşmaların iptal edilmesi talebi

5+5 Ortak Askeri Komite, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'ye bir mektup gönderdi. Komite, mektupta, Libya'nın dört bir yanındaki tüm paralı askerlerin sınır dışı edilmesinin yanı sıra Türkiye ve Rusya ile yapılan tüm askeri anlaşmaların ve mutabakatların dondurulması talebinde bulundu. Bu talep, özellikle Misrata ve Trablus'taki siyasi ve askeri taraflardan yoğun eleştirilerin ve itirazların gelmesine neden oldu.

Ortak Askeri Komite'deki batıyı temsil eden geçiş yönetimi güçleri heyetinin bakanı Tümgeneral Ahmed Ali İmran ve doğuyu temsil eden Libya Ulusal Ordusu (LUO) heyeti başkanı Amraci el-Amami tarafından imzalanan mektupta, mektubun Ortak Askeri Komite'ye Libya'daki ateşkes anlaşmasının uygulanmasını takip etme yetkisi veren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına dayanarak gönderildiği belirtildi. Mektubun, Ekim 2020'de Cenevre'de imzalanan anlaşmanın ikinci maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği üzere kara, deniz ve hava yoluyla tüm paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya topraklarından çıkışları ve Libya'da askerlerin eğitimi için yapılan askeri anlaşmaların dondurulması ve eğitim birliklerinin ülkeyi terk etmeleriyle ilgili olduğu kaydedildi.

Komite, mektubunda, Başkanlık Konseyi'ne ve UBH'ye hitaben şu ifadelere yer verdi:

“Sizden, doğrudan halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı göreve gelinceye kadar Türkiye ve Rusya ile yapılan askeri anlaşmalar ve mutabakatlar başta olmak üzere, yapılan tüm askeri anlaşmaların ve mutabakatların istisnasız olarak dondurulmasını ve bunun resmi olarak ilan edilmesini rica ediyoruz.”

Mektupta Başkanlık Konseyi, UBH ve TM'ye ‘durumun ciddiyeti ve bir savunma bakanının atanamaması nedeniyle ateşkes anlaşmasının ihlal edilebileceği ve savaşın yeniden başlayabileceği' uyarısında bulunuldu.

Komite, çeşitli taburların ve askeri birliklerin yeniden Genelkurmay Başkanlığı'na bağlanmalarını ve mali bütçelerinin bağımsız değil, Genelkurmay Başkanlığı'na verilmesini istedi. Ortak Askeri Komite, batı tarafını kızdırdı

Ortak Askeri Komite'nin Sirte'deki son toplantısından sonra mektubun yayınlanmasının hemen ardından Libya'nın batısında, Misrata ve Trablus'ta çeşitli siyasi ve askeri oluşumlardan Ortak Askeri Komite'ye karşı yoğun eleştiri kampanyası başlatıldı. Bu eleştirilerde, komitenin açıklamaları ve talepleri, kendisine verilen yetkilerin ihlali olarak değerlendirildi.

Mektubun yayınlanmasının ertesi günü Trablus'taki Libya Devlet Yüksek Konseyi'nden (DYK), Ortak Askeri Komite'nin toplantısının sonuçlarına ilişkin bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Ortak Askeri Komite'ye ‘yetki alanının içinde kalması ve siyasi meseleler veya koruma altındaki uluslararası anlaşmalar hakkında konuşmaktan kendini alı koyması' çağrısı yapıldı. Anlaşmaların LSDF'den çıkan yol haritasına göre korunduğu belirtilen açıklamada, Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Türkiye arasında imzalanan güvenlik ve sınır anlaşmalarının, ‘Libya devletinin iradesinin ve orijinal yargı yetkisine sahip yasama otoritesinin' bir ifadesi olduğu vurgulandı.

Halid el-Mişri başkanlığındaki DYK açıklamasında, “Serrac'ın Türkiye ile imzaladığı bu anlaşmalar, siyasi diyalogun sonuçlarına göre ihlalden muaftır ve seçilmiş bir yürütme ve yasama otoritesi oluşturulana kadar geçerlidir” ifadelerine yer verdi. 5+5 Ortak Askeri Komite'nin rolünün azaltılması talebi

Buna karşın Misrata'daki Merkez Askeri Bölge Komutanlığı, Başkanlık Konseyi ve UBH'den Ortak Askeri Komite'nin yeniden gözden geçirilmesi ve çalışmalarının yalnızca teknik alanla sınırlandırılmasını talep etti. Açıklamada ayrıca ateşkes sürecinde askeri güçlerin konuşlandırılması, BM'nin Rus güvenlik şirketi Wagner'e bağlı paralı askerlerin Libya topraklarından geri çekilmesi ve yolların açılmasını güvence altına alma kararının uygulanmama nedenlerinin takip edilmesi istendi.

Ortak Askeri Komite'nin siyasi işlere ve diğer dost ülkelerle imzalanan askeri ve güvenlik anlaşmalarına müdahale etme hakkının olmadığı belirtilen açıklamada, Komite'nin ayrıca Başbakan'ın bakanları atama veya görevden alma yetkisine müdahale etme hakkının da olmadığı vurgulandı.

Açıklamada şöyle denildi:

“5+5 Ortak Askeri Komite, UNSMIL'den UBH'nin çalışmalarını engelleyenlerden hesap sormasını talep etmedi. UBH'nin saldırmazlığı sağlamak ve ateşkes anlaşmasının ihlalini önlemek için kontrolünü tüm Libya topraklarına doğru genişletmesini ve sahadaki görevlerini yerine getirmesinin engellemesini talep etti.” Ortak Askeri Komite'ye destek çağrısı

Öte yandan ülkenin doğusundan, diğer ülkelerle yapılan askeri anlaşmaların dondurulmasını talep eden Ortak Askeri Komite'nin açıklamasına tüm benzer tartışmalı konularda olduğu gibi batı tarafının tutumlarına tamamen aykırı tepkiler geldi. TM Üyesi Said İmgib, Ortak Askeri Komite toplantılarının sonuçlarının, önümüzdeki Aralık ayında yapılması planlanan seçimlerin gerçekleşmesini isteyen Libya halkının taleplerini, özlemlerini ve umutlarını ifade ettiğini ve hala da ifade etmeye devam ettiğini söyledi.

TM Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Talal el-Mihub da Ortak Askeri Komite'nin mektubuna övgüde bulunarak, “Ortak Askeri Komite'nin ulaştığı her sonuç çok önemli” dedi.

TM'de yaptığı konuşmada, ‘bir savunma bakanının atanması veya bakanlığın bütçesinin dondurulması' çağrısında bulunan Mihub, ‘bağımsız kuruluşlara ayrılan bir bütçenin' olduğunu söyleyerek bu kuruluşların Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasını talep etti. Şüpheli askeri hareketlilik

Diğer taraftan Libya'daki yerel medya ve uluslararası basın, ülkenin batısında askeri bir hareketlilik olabileceğine işaret etti. İki taraf arasında sonuncusu geçtiğimiz hafta Trablus'un batısındaki ez-Zaviye şehrinde olmak üzere son haftalarda tekrarlanan çatışmaların ardından Libya'nın eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa'nın, siyasal İslamcılara karşı çıkan bazı askeri birliklere karşı bir operasyon hazırlığı içinde olduğu belirtildi.

Temsilciler Meclisi milletvekili, Ulusal Savunma ve Güvenlik Komitesi üyesi Ali et-Tekbali, batıda önümüzdeki dönemde kanlı çatışmaların patlak verebileceği konusunda ilk uyarıyı iki gün önceki açıklamasında yapmıştı. Tekbali, “Trablus, önümüzdeki günlerde milisler arasında büyük çatışmalara tanık olabilir. Başkentteki askeri seferberlikler, Libya'nın batısının kontrolü için yeni bir büyük savaşın başlangıcı olabilir” ifadelerini kullandı.
Tekbali sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son dönemde atılan adımlar, öncekilerle aynı değil. Başkanlık Konseyi'nin istikrarı koruma birimine bağlı olan Abdulgani el-Kikli liderliğindeki milisleri, Trablus Devrimciler Tugayı eski komutanı Heysem et-Tacuri tarafından yönetilen milisleri ve diğer bazı grupları dağıtmayı hedefleyen bu adımlar, batının tamamını kontrol edecek bir ittifak kurulduğundan yaklaşmakta olan savaşı önceden haber veriyor.”

Kaynak: Şarkul Avsat

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara