Dolar

34,8687

Euro

36,6412

Altın

3.024,54

Bist

10.033,78

İran Devrim Muhafızları'nın yapısında büyük değişiklik

İran'ın ABD ve batı dünyasıyla hem nükleer hem de tanker krizleri odaklı gerginliği sürerken, Devrim Muhafızları'nın yapılanmasında değişikliğe gideceği belirtildi.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-08-01 15:25:27

İran Devrim Muhafızları'nın yapısında büyük değişiklik

TIMETURK | HABER MERKEZİ

İran, Trump'ın ABD Başkanı olması ve P5+1 (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, Almanya) ülkeleriyle imzalanan nükleer anlaşmadan tek başına çekilmesiyle birlikte bir krizin içine sürüklendi. Donald Trump'ın bunun hemen ardından yaptırımları ağırlaştırarak tekrar devreye sokması; bu yaptırımların İran dini lideri Ali Hamaney'i, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'i, Libnan'daki Hizbullah milletvekillerini hedef alması kriz ortamını daha da ağırlaştırdı.

Tüm bu gerilim sürerken, Tahran'ın İran Devrim Muhafızları'nın yapılanmasında değişikliğe gideceği haberi geldi.

DEVRİM MUHAFIZLARININ YAPISINDA DEĞİŞİKLİK

Middle East Monitor'un Al-Khaleej Online'dan aktardığı habere göre İran, savunma ve güvenlik hizmetleri konusunda büyük bir değişikliğe imza atıyor. Bu kapsamda İran Devrim Muhafızları'nın içerisinde ayrı bir "hava savunma gücü" inşaa edilecek.

DEVRİM MUHAFIZLARI

Bir halk milis gücü olarak İran Devrimi'nin ardından rejimin güvenliğini sağlamak amacıyla İran ordusundan ayrı teşkil edilen bu yapı, Devrim Lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin talimatıyla 5 Mayıs 1979'da kuruldu.

İran ordusunun yanında ikinci bir ordu olan Devrim Muhafızlarının komutanlığını Tümgeneral Muhammed Ali Caferi üstleniyor. Kara, hava, deniz kuvvetlerinin yanı sıra sayıları milyonu aşan Besiç adı verilen gönüllü milis teşkilatı hariç Devrim Muhafızlarının çatısı altında yaklaşık 150 bin asker görev yapıyor. Ülke dışında askeri-istihbari operasyonlar yürüten Tümgeneral Kasım Süleymani'nin komutanlığını üstlendiği Kudüs Gücünü de bünyesinde barındıran Devrim Muhafızları Ordusu, İran'ın balistik füze gibi stratejik programlarını da yürütüyor.

2019_MARTTTT_DEVRIMMMMMMMM_

ZAMANLAMA MANİDAR

Salı günü açıklanan karar, hem ABD hem de İran liderlerinin sosyal medyada birbirlerine saldırdığı, hem İran'ın batı dünyasıyla tanker krizleri yaşadığı hem de İsrail'in Ortadoğu'daki İran hedeflerini genişlettiği bir dönemde geldi.

ABD-İRAN ARASINDA "CASUS" MUAMMASI

22 Temmuz'da İran İstihbarat Bakanlığı'nın adı açıklanmayan "casusluk faaliyetleriyle mücadele dairesi başkanı" tarafından yapılan açıklamada, "18 Temmuz itibarıyla casus şebekesi başarıyla çökertilmiştir" denilmişti. Açıklamada, "Ülkelerine bilerek ihanet eden İran vatandaşı bu kişiler yargıya sevkedilmiş ve bazıları idam, bazıları ağır hapis cezalarına çarptırılmıştır" ifadeleri yer almıştı. İstihbarat Bakanlığı yetkilisi, bu kişilerin İran ordusu ve ülkenin nükleer faaliyetleri hakkında hasas bilgiler topladıklarını kaydetmişti. İran'ın operasyonu "müttefik ülkelerle" işbirliği içinde yürüttüğü de açıklanmış ancak ülke ismi verilmemişti.

ABD Başkanı Donald Trump ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, İran'ın Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) için casusluk yapan 17 kişiyi yakaladığı yönündeki açıklaması için "Tamamen uydurma. Gerçekle uzaktan yakından alakası yok."Kötü bir şekilde başarısızlığa uğramakta ve ne yapacağını bilemez halde olan dini bir rejim tarafından ortaya atılan, sadece daha fazla yalan ve propaganda (insansız hava aracını düşürdükleri iddiası gibi). Ekonomileri ölmüş durumda ve daha da kötüleşecek. İran oldukça zor durumda!" ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Fox News'e verdiği demeçte Tahran'ı yalanlamış," Onlar yalancı. İran rejiminin yalan söyleme konusunda uzun bir geçmişi var" sözlerini kaydetti.

NÜKLEER ANLAŞMA GERİLİMİ

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin yaptırımlarına karşılık 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azalttığını ve anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu.

AB ülkelerinin verilen süre içinde beklentileri karşılamaması üzerine Tahran yönetimi, yüzde 3,67 zenginleştirilmiş uranyum seviyesini nükleer anlaşmada belirlenen 300 kilogram stok limitinin üstüne çıkarmış ve uranyumdaki zenginleştirmeyi de yüzde 4,5 seviyesine yükseltmişti.

İran'ın üçüncü adım olarak nitelendirdiği aşamada Tahran yönetiminin zenginleştirilmiş uranyum seviyesini yüzde 20'lere kadar çıkarabileceği ifade ediliyor.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, dün (31 Mart) AB ülkelerinin nükleer anlaşmadaki ve ABD'nin ayrılmasından sonraki taahhütlerine bağlı kalmadığını ve mali kanal INSTEX'in henüz tam olarak faaliyete geçmediğini belirterek,  "Mevcut şartlarda AB sözlerini yerine getirmediği sürece İran nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma doğrultusunda üçüncü adımı atacaktır. İran petrolünün satışı ve parasının geri dönmesi verilen taahhütlerden biridir. Müzakere masasını terk edenler taahhütlerini uygulamalıdır. Henüz müzakere masasında olduklarını iddia edenler, işlerin ilerlemesi ve gerginliğin önlenmesi için verdikleri sözlere bağlı kalsınlar" demişti.

İRAN-İNGİLTERE TANKER KRİZİ

İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, 4 Temmuz'da Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankerini alıkoymuştu.

İranlı yetkililer, Grace 1 adlı tankerin bırakılmasını aksi halde misillemede bulunacaklarını açıklamıştı. Cebelitarık Yüksek Mahkemesi, İran tankerini alıkoyma süresini 15 Ağustos'a kadar uzatmıştı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu da 19 Temmuz'da İngiltere bandıralı Steno Impero adlı petrol tankerini Hürmüz Boğazı'ndan geçişi sırasında denizcilik kurallarına riayet etmediği gerekçesiyle alıkoyduğunu duyurmuştu.

Tahran ve Londra karşılıklı olarak birbirlerini "korsanlıkla" suçluyor.

İSRAİL, ORTADOĞU'DAKİ İRAN HEDEFLERİNİ GENİŞLETTİ

Londra merkezli Suudi gazetesi Şark'ul Avsat'ın batılı diplomatik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre 19 Temmuz'da Bağdat'ın kuzey doğusunda, İran sınırına ise 80 km uzaklıkta bulunan ve İran destekli Bedir Tugayları ve Haşdi Şabi tarafından kullanıldığı iddia edilen Ashraf Hava Üssü'ne İsrail'e ait bir F-35 tarafından saldırı gerçekleştirildi. 

İsrail, Suriye'de de İran hedeflerini vuruyor. Savaşın başlangıcından bu yana Suriye'ye birçok hava saldırısı düzenleyen İsrail, geçtiğimiz hafta Tal el Hara bölgesine düzenne füze saldırısını da üstlenmişti. 

SON VİDEO HABER

Suriyeli çalıştıran esnaf şaşkın: 'Aha yabancılar da gitti!'

Haber Ara