Hindistan'ın Maharaştra eyaletinin ücra bir bölgesindeki Çinçpada Hıristiyan Hastanesi'nin Başhekimi Dr. Aşita Rebecca Singh, karınlarında kızgın demir izleri bulunan Kovid hastaları gördüğünü, büyücü doktorların bu şekilde enfeksiyona neden olduğuna inandıkları "kötü ruhu" kovmaya çalıştıklarını söyledi.
Doktor, diğer bazı kişilerin bitkisel ilaçlar gibi "geleneksel tedavilere" ve "eskiden kalma inançlara" bel bağladığını, bazılarının da ölümlerin ardında kötü bir ruh olduğunu düşündükleri için köylerinden kaçtığını aktardı.
Kapasitesini 50 yataktan 82'ye çıkaran hastaneden yardım isteyenlerin birçoğu hastaneye ancak son çare olarak geliyor ve çok geç kalındığı için kapılarda ölüyor.
Dr. Singh, BBC Radio 4'daki Today programına şunları söyledi:
Geleneksek tıbba çok fazla bağlılık var, birçok eskiden kalma inanış var. Bu nedenle şu anda hâlâ koğuşlarımızda yüksek akımlı oksijene bağlı ve gerçekten de karınlarında dağlama izleri bulunan birçok hastamız var, çünkü bu hastalığa neden olduğu düşünülen kötü ruhun kovulması umuduyla ilk önce onları sıcak demirle dağlayan büyücü doktorlara gitmişler.
İnsanların kötü bir ruhun geldiğini ve halkın bu yüzden öldüğünü düşündükleri için köylerinden kaçtığını duyuyoruz.
Bunlar geleneksel inançlar. Burası, gerçekte bu kişilerin hasta olduğunda ilk gidecekleri yer.
Sadece küçük bir kesim doktorlara gelecek; diğerleri hastalıkları için onlara bitkisel ilaçlar verecek büyücü doktora veya geleneksel yöntemleri uygulayanlara gidecek.
Bu nedenle çok fazla zaman boşa gidiyor, insanlar gerçekten çok geç ve çok hasta geliyor ve birçoğu hastaneye asla gelmiyor."
Hastanede gördüğümüz şey gerçekten de buzdağının yalnızca görünen kısmı.
Bazı durumlarda insanların sevdiklerini kurtarmak için umutsuz bir çabayla kanıtlanmamış tıbbi tedavilere yöneldikleri, diğer bazı vakalarda da hayat kurtaran fakat zor bulunan ilaçlar için karaborsaya başvurdukları bildiriliyor.
Bu durum, Hindistan'daki toplam Kovid-19 vaka sayısının perşembe günü günlük enfeksiyonda bir kez daha dünya rekoru kırarak 18 milyonu geçtiği bir dönemde yaşanıyor.
Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi, dolup taşan hastane ve morglarıyla derin bir krizin içinde.
Mezar kazıcılar kurbanları gömmek için gece gündüz çalışıyor, yüzlerce kişiyse parklarda ve otoparklarda kurulan derme çatma odun ateşlerinde yakılıyor.
Kaynak: İndependent Türkçe