Demirtaş'tan Lübnan Hizbullahı'na övgüler

Lübnan Hizbullahı'nın televizyon kanalı Al Manar televizyonuna konuk olan Selahattin Demirtaş, Suriye'de binlerce sivili katleden Hizbullah örgütüne seslenerek "Soylu direnişinizi selamlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Manar TV'nin haber bültenine canlı bağlanan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Ankara'nın dış politikasının değişmesi gerektiğini belirterek, Ak partinin bundan sonra geçmişteki anlayışla dış siyasetini sürdüremeyeceğini söyledi.

Hizbullah'ın başını çektiği Lübnan "direnişi"nin bütün İslam ülkeleri tarafından desteklenmesi gerektiğini savunan Demirtaş, Hizbullah'ın Suriye'deki faaliyetlerine ise değinmedi.
 
Demirtaş, “İsrail işgaline karşı ve Lübnan topraklarını canıyla müdafaa eden Hizbullah hareketi direnişin adeta sembolü olmuştur. Dünya siyaseti bu gerçeği görmelidir. Ak Partinin de artık bunu sloganik söylemlerle değil, sonuç getirecek adımlar atmalıdır. Biz Lübnan halkını destekliyoruz. Arada mesafe olmasına rağmen, Lübnan halkının direnişe olan desteğini önemsiyor ve bir halkın böyle bir desteği ve inancı olduğu sürecek hiçbir işgalci güç zulüm sürdüremeyecektir. Biz her zaman bu direnişe destek vereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Lübnan Hizbullahı'na yakın haber kaynakları Demirtaş'ın ifadelerini yukarıdaki şekilde aktarmasına karşın HDP kaynakları Demirtaş'ın bu ifadeleri kullanmadığını öne sürdü.

Selahattin Demirtaş'ın Hizbullah'ın televizyonunda Lübnan halkının direnişini selamladığını fakat "Hizbullah" ifadesini kullanmadığını belirten HDP Basın Bürosu ilgili bölümün dökümünü, Al Manar'da yapılan simultane tercümenin ve Hizbullah yanlısı haber kaynaklarının aksine şu şekilde verdi:

"... Bizler bu tarihi dönemde tıpkı Suriye'nin kuzeyinde Rojava'da olduğu gibi, Şengal'de, Mahmur'da, Erbil'de olduğu gibi nerede olursa olsun her yerde direnmeye hazırız ve asla ne İslami değerleri ne insanlık değerlerini IŞİD faşizmine, IŞİD barbarlığına teslim etmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Biz bütün bölge halklarını bu ortak değerler etrafında bir arada mücadele etmeye çağırıyoruz. Siyasi düşüncelerimiz farklı olabilir, gelecek özlemlerimiz farklı olabilir, mezheplerimiz farklı olabilir, dinlerimiz farklı olabilir, ırklarımız, doğduğumuz yer farklı olabilir. Ama bu, büyük insanlık trajedisi karşısında değerlerimizi birlikte savunmamıza engel değildir.

Dolayısıyla Ortadoğu'daki bütün hareketlerin, İnsanlığı savunan bütün hareketlerin ortak değerlerde buluşması ve halklarımızı koruması lazım. Hem uluslararası müdahalelere, emperyalizme karşı koruması lazım hem de yerel diktatöryal işbirlikçilere ve halklarımızı teslim alan otoriter anlayışlara karşı halklarımızı hep birlikte korumalıyız.

Ben bütün Lübnan halkına çok selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum.

Savaşın acısını çok yakından yaşamış, trajedisini yaşamış ve halen yaşamaya devam eden bir halktır. Ama zulme karşı teslim olmamış bir halktır Lübnan halkı, direnmiş bir halktır. Bugün de büyük tehditlerle karşı karşıya olduğunuzu görüyor ve biliyoruz. Gönlümüz ve dualarımız sizlerledir. Lübnan halkının onurlu mücadelesine çok saygı duyuyoruz. Ve inanıyorum ki bütün halklar birbirine el uzattıkça, birbirine gönlünü açtıkça bizim yüzyıllardır devam eden bu parçalanmışlık şeklindeki kaderimizi kendimiz değiştireceğiz. Bu sınırları bizler kendi elimizle çekmedik, birbirimizin arasına tel örgüleri bizler döşemedik. Ben bir Kürdüm ama bir Lübnanlı Arap kardeşimi kucaklamak isterim. Aramıza çizilen sınırlar, tel örgüler, mayınlı araziler bize engel olmamalı. Gün gelmeli o sınırları kaldırmalıyız, buluşmalıyız, kucaklaşmalıyız. Bunun için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Kendi kaderimizi çizmek için bütün kaderimizi kendi ellerimize almalıyız. Başkalarının kaderimizi çizmesine, geleceğimizi şekillendirmesine izin vermemeliyiz. Ben sizler aracılığıyla bütün Arap toplumuna, Lübnan halkına, orada direnen bütün kardeşlerime selamlarımı, partim adına saygılarımı iletiyorum."