Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çin, Uygur Notre Dame'ı tahrip etti

Önceki gün Paris’te çakın yangın sonucu büyük hasar gören Notre Dame kilisesi ile Doğu Türkistan’ın Hotan şehrindeki Karia Camii’nin yapılış tarihi ve kaderi aynı. Birini yangın, diğerini de Çin yönetimi tahrip etti.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-04-20 09:50:17

Çin, Uygur Notre Dame'ı tahrip etti

buyuk_15

buyuk3_2

The American Conservative dergisinde Rod Dreher tarafından kaleme alınan “Çin, Uygur Notre Dame'ı tahrip etti” başlıklı makalesinde, önceki gün Paris'te çıkan yangında büyük hasar gören Notre Dame ile Doğu Türkistan'daki Karia Caminin yapılış tarihi ve kaderinin aynı olduğunu yazıyor. Fransa'nın Notre Dame kilisesini yangın harap ederken; Hotan'daki Karia Camii ise Çin yönetimi tahrip ediliyor. Tarihi camiden ise şimdi bir iz yok. Rod Dreher'in Doğu Türkistan'da yaşanılanlarla ilgili kaleme aldığı makalenin çevirisi şöyle:

Pekin hükümetinin Doğu Türkistan (Sincan) eyaletinde, Uygur Müslümanlarına karşı yürüttüğü kültürel soykırım konusunda neredeyse yeterince gürültü yapmıyoruz.

The Guardian'daki bilgin Rachel Harris'ten :

Kültür Devrimi'nden sonra Uygur ve Kazak Müslümanları, inançlarıyla tekrar bağlantı kurmaya başladı. Taklamakan Çölü'nde derinlerde bulunan türbelerde geleneksel hac ve dini bayram uygulamalarına yeniden başladılar. Daha geniş dünyada İslâm'ı öğrenmeye başladılar; maddi durumu iyi olan insanlar Hac için Mekke'ye gitti ve camilerini yeniden inşa etmeye başladılar. Yerel topluluklar zenginleştikçe daha büyük ve daha güzel camilere yatırım yaptılar. Camileri doldurmaya başladılar. Cuma ve bayram namazlarındaki kalabalıklar toplumun kimliğinin ve gururunun birer göstergesiydi.

‘ŞİMDİ KARİA CAMİİ'DEN
BİR ESER KALMADI'

Bunları geçen hafta Twitter'da yayınlanan bir resimle hatırladım. Doğu Türkistan Özerk Uygur Bölgesi'ndeki (Xinjiang) Müslümanlar için muazzam gözaltı kampları ağının varlığını ortaya çıkaran öncü çalışmalar yapan Shawn Zhang, Hotan'ın güney bölgesindeki Karia Camii'nin uydu görüntülerini “önce ve sonra” yayınladı. Tarihine 1237 yılına kadar düşünülen ve 1980'lerde ve 1990'larda yoğun bir şekilde yenilenen bu yükselen mimari anıt, 2016 yılında düzenlenen bir bayram gününde, binlerce ibadetçinin sokağa dökülmesinin fotoğraflarını çekti. 2018 yılına kadar durduğu yer düz bir toprak parçasıydı.

Karia camii, Notre Dame de Paris'le aynı zamanda inşa edildi (1160'da başladı, neredeyse 1260'da tamamlandı). Ve şimdi artık yok. O muhteşem eserden bir iz bile kalmadı.

‘SON BİRKAÇ YILDA ÇOK SAYIDA
GÖZALTI KAMPLARI İNŞA EDİLDİ'

Sigara veya alkolü reddederseniz, Pekin'e göre Müslüman bir aşırılıkçı olabilirsiniz.
Bu şekilde tanımlanan bireyler, son birkaç yıl boyunca bölge genelinde inşa edilmiş olan çok sayıda kitle gözaltı kampından birine gönderilir. Kamp sistemi gizlilik içinde gizleniyor, ancak araştırmacılar bir milyonun üzerinde Uygur ve Kazaklı Müslüman'ın hapsedildiğine dair çok sayıda deliller topladı. Mahkûmlar, rejimin sistematik baskı ve işkencesine maruz kalmaktadır.

'TUTUKLANANLAR ARASINDA AKADEMİSYEN
ŞAİRLER, POP YILDIZLARI DA VAR'

Çin hükümeti, uluslararası toplumu, kampların aşırılık yanlısı şiddeti ortaya çıkarmak ve bölgeye istikrarı yeniden sağlamak için gerekli iyi huylu “mesleki eğitim merkezleri” olduğuna ikna etmek için güçlü bir propaganda kampanyası sürdürüyor. Uygur'daki meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın çoğunun kamplarda kaybolduğunu gördükten sonra Çin hükümetinin anlattılarına inanmıyorum. Tutuklananlar arasında akademisyenler, pop yıldızları, komedyenler ve şairler yer alıyor. Doğu Avrupa'daki meslektaşlarımın da belirttiği gibi, kültürel seçkinlerin tutuklanması, 1930'ların 'Stalinist terörünü' hatırlatıyor.

Pekin yalnızca Uygur dinini ve kültürünü yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda Uygur halkını da yok etmeye kararlı.

buyuk4.

Haber Ara