ABD yönetiminin, AB, Kanada ve Meksika'nın geçici muafiyet süresinin 1 Haziran'da bitmesinin ardından çelik ve alüminyum tarifelerine tabi tutulacağını açıklamasına tepkiler gecikmedi.
AB KARARI DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜNE TAŞIYOR
ABD'nin tek taraflı olarak aldığı ilave gümrük vergileri kararının adil olmadığını ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarıyla çatıştığını belirten AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, "Bu dünya ticareti için kötü bir gündür. ABD bize DTÖ uzlaşmazlıkları giderme mahkemesi ve ABD ürünlerine ilave gümrük vergileri uygulamaktan başka seçenek bırakmıyor" değerlendirmesinde bulundu. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström ise ABD'nin ithal çelik ve alüminyuma yönelik uygulamaya koyacağı ilave gümrük vergilerine ilişkin, "ABD'nin tedbirleri, uzlaşılmış uluslararası kurallara aykırı olduğu için Dünya Ticaret Örgütünde (DTÖ) anlaşmazlıkların çözümü davası süreci başlatacağız" ifadesini kullandı.
MACRON: BU KARAR HUKUKA AYKIRI
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD'nin ithal çelik ve alüminyuma ek vergi uygulaması kararının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, bunun büyük bir hata olduğunu söyledi. ABD yönetiminin ek vergi kararından esef duyduğunu dile getiren Macron, "Karar, ABD, AB ve Fransa'nın kabul ettiği uluslararası ticaret kurallarına aykırıdır. Bu nedenle hukuka aykırı olduğu için karara itiraz edeceğiz ve cevap vereceğiz" dedi.
ALMANYA: AB KARŞI TEDBİRLERLE CEVAP VERECEK
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ABD'nin ithal çelik ve alüminyuma yönelik uygulamaya koyacağı ilave gümrük vergilerinin hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, AB karşı tedbirlerle en uygun şekilde cevap vermeye hazır olduğunu ifade etti.
İSVEÇ: ABD'NİN ALDIĞI EN KÖTÜ KARAR
İsveç Avrupa Birliği (AB) ve Ticaret Bakanı Ann Lind ise ''İsveç ABD'ye yılda 4 milyar dolar çelik ihracat ediyor. ABD'nin aldığı en kötü karar" değerlendirmesini yaptı. ABD'nin aldığı kararın Dünya Ticaret Örgütünün (DTÖ) kurallarına aykırı olduğunu hatırlatan Lind, ''Duruma göre AB ülkeleri de ABD'den ithal edilen çelik ve alüminyuma aynı oranda ek vergi koyabilir'' diye konuştu.
RUSYA: ABD KENDİ AYAĞINA SIKIYOR
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Maksim Oreşkin de ABD'nin yürüttüğü ticari politikaları eleştirerek, "Şu anda ABD'nin kendi ayağına sıkmasını izliyoruz. Bu politikalar nedeniyle tüm dünya ekonomisi de zarar görüyor" ifadelerini kullandı.
İNGİLTERE: KAFAMIZA SİLAH DAYANMIŞ DURUMDA
İngiltere'de çelik sektörünün çatı kuruluşu olan UK Steel'in Başkanı Gareth Stace, ABD'nin çelik sektörüne yönelik gümrük vergisi adımlarına ilişkin, "Avrupa Birliği (AB) liderlerinin kafasına silah doğrultulmuş durumda" yorumu yaptı.
AVRUPA PARLAMENTOSU: HAYAL KIRIKLIĞI
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajan yazılı açıklamasında, "ABD'nin ithal çelik ve alüminyuma yönelik uygulamaya koyacağı ilave gümrük vergilerinden dolayı büyük hayal kırıklığı yaşadım" ifadesini kullandı. Antonio Tajani, ek vergilerin, Atlantik'in her iki yakasında işçilere, sektöre ve tüketicilere ciddi zarar verecek tek taraflı ve haksız önlemler olduğunu vurguladı. "AB, vatandaşlarının çıkarlarını elinden gelen her türlü imkanla korumaya hazırdır" değerlendirmesini yapan Tajani, korumacı politikaların geçmişte olumsuz sonuçları olduğunu anımsattı.
KANADA ve MEKSİKA'DAN MİSİLLEME
Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland, ABD'nin gümrük vergilerine karşılık olarak Amerikan çelik ve alüminyum ürünlerine 1 Temmuz'dan itibaren sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 tarife uygulanacağını açıkladı.
Meksika Hükümeti'nden yapılan yazılı açıklamada da ABD'den ithal edilen elma, üzüm, yabanmersini, domuz eti gibi çeşitli gıda ürünlerine ve bazı çelik ürünlerine ek gümrük vergileri getirileceği bildirildi. Açıklamada, Washington'un uygulayacağı tarifelerle eş değerde olacak gümrük vergilerinin, çelik ve alüminyuma yönelik vergiler iptal edilmediği müddetçe yürürlükte kalacağı da vurgulandı.
JUSTIN TRUDEAU: BİZ BİR GÜVENLİK TEHDİDİ DEĞİLİZ
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD yönetiminin aldığı karara tepki göstererek, "Kanada'nın ABD'ye karşı bir ulusal güvenlik tehdidi olduğu düşünülemez" dedi. Düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin 150 yıl boyunca ABD'nin en kararlı müttefiki olduğunu ifade eden Trudeau, ABD yönetiminin bu kararı ulusal güvenlik önlemi bahanesiyle aldığını ama kendilerinin hiçbir zaman ABD'ye karşı ulusal güvenlik tehdidi olmadıklarını dile getirdi.
"Bu tarifeler tamamen kabul edilemez" diyen Justin Trudeau, şunları kaydetti:
"Kanadalılar iki dünya savaşında ve Kore'de Amerikalılarla birlikte hizmet ettiler. Normandiya sahillerinden Afganistan dağlarına kadar birlikte savaştık ve öldük. Kanadalı personel şu anda NORAD, NATO ve dünya çapında ortaklıklarda Amerikalıların yanında hizmet veriyor. 11 Eylül'den sonra hemen Amerika'nın yanındaydık. Kuzey Irak'ta DEAŞ'a karşı birlikte savaşıyoruz. Amerikalılar da geçmişte yardımımıza geldiler. Rakamlar açık; ABD'nin Kanada ile çelik ticaretinde 2 milyar dolarlık bir ABD doları fazlası var ve Kanada, ABD'nin çelik ihracatının yarısı olan dünyanın diğer ülkelerinden daha fazla Amerikan çeliği satın alıyor. Kanada, Amerikan savunma sanayi için güvenli bir tedarikçidir. Kanada'nın ABD'ye karşı bir ulusal güvenlik tehdidi olduğu düşünülemez."
ABD'nin yeni tarifelerinin Kanada ve ABD sınırının her iki tarafındaki sanayi ve çalışanlara zarar vereceğine işaret eden Trudeau, şöyle devam etti:
"Bu tarifeler Kanada ve ABD sınırının her iki tarafında sanayi ve işçilere zarar verecek ve Kuzey Amerika çelik ve alüminyumunu dünya çapında daha rekabetçi hale getirecek bağlantılı tedarik zincirlerini bozacak. Bunun ötesinde bu tarifeler, Kanada ve ABD ile özellikle de Amerikan savaşçılarıyla birlikte savaşan ve ölen binlerce Kanadalı arasında uzun zamandır devam eden güvenlik ortaklığına karşıdır. Ticaret, dostluk ve birçok durumda Amerikalılar ve Kanadalılar arasındaki aile bağları hiç azalmadı, aslında hiç bu kadar güçlü olmadılar. Kanada Hükümeti, ortak değerler, coğrafya ve ortak çıkarların, nihayetinde korumacılığın üstesinden geleceğinden emin. Sürekli olarak söylediğimiz gibi Kanadalı işçileri ve Kanada'nın çıkarlarını her zaman koruyacağız. Bir şey hakkında çok açık olmak istiyorum; Amerikan halkı bizim ortaklarımız, dostlarımız ve müttefiklerimiz olarak kalır. Bu Amerikalılar hakkında değil. Bir noktada sağduyularının geçerli olacağına inanmalıyız. Ama biz bu eylemde bugün ABD yönetiminin hiçbir işaretini görmüyoruz."
