ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Ryan Dillon, terör örgütü PYD/PKK'nın kontrol ettiği bölgelerden kaçan bazı IŞİD unsurlarının Suriye rejiminin kontrol ettiği alanlardan geçerek Şam'a doğru indiğini belirtti.
Dillon, “(Suriye ve Irak'ta) IŞİD, bir zamanlar elinde tuttuğu toprakların neredeyse tamamını kaybetti ancak bu mücadelenin bittiğini göstermiyor.” dedi.
Örgütün yeni durum ve şartlara kolay uyum sağladığını dile getiren Dillon, Rusya'nın, IŞİD'in Suriye'de bittiğine yönelik açıklamalarının doğru olmadığını savundu.
Dillon, Suriye rejimine bağlı bazı generallerin bazı haber kaynaklarına yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak yüzlerce IŞİD'linin, Suriye rejiminin kontrol ettiği Şam'ın güney bölgelerine indiğini kaydetti.
Sözcü Dillon, “IŞİD, muhtemelen bazı savaşçıların Suriye'nin güneybatı ve kuzeybatısında güvenli bölgelere geçmesini sağlamak ve savaşa devam etmek için bir oyalama taktiği olarak Orta Fırat Vadisi'nde savunmayı sıkılaştırıyor." ifadelerini kullandı.
Rus ve Suriye rejiminin savunma kapasitelerinin zayıf olduğunu aktaran Dillon, IŞİD'lilerin rejimin kontrol ettiği alanlardan geçerek Şam'a yakın bölgelere geçtiğini kaydetti.
Sözcü Dillon, bazı IŞİD'lilerin ABD destekli muhaliflerin bulunduğu El Tanif bölgesine de geçmeye çalıştığını ancak koalisyonun desteğiyle bu IŞİD'lilerin püskürtüldüğünü söyledi.
ABD'YE IŞİD SORUSU
AA muhabirinin "Şam'ın güneyine geçen IŞİD üyeleri arasında terör örgütü PYD/PKK ile IŞİD arasında Rakka'da yapılan bir anlaşma kapsamında serbest bırakılanların olup olmadığı" sorusunu Dillon, “Biometrik taramadan geçirdiğimiz IŞİD savaşçılarının Suriye ve Irak'ın herhangi bir yerinde bir çatışmaya girdiğini görmedik.” şeklinde cevapladı.
Rusya, ABD'yi IŞİD'lilerin Rakka'dan rejimin kontrol ettiği alanlara geçmesine müsaade etmekle suçluyor.
ABD'NİN IŞİD SONRASI SURİYE'DEKİ VARLIĞININ YASALLIĞI SORGULANIYOR
ABD'nin Rusya uçaklarına önleme yapmasına da değinen Dillon, geçen hafta Fırat Nehri'nin batısında iki ABD F-22 Raptor uçağının iki Rus Su-25 uçağına önleme yapmasından sonra, Rus uçaklarının ABD ile Rusya'nın üzerinde anlaştığı ayrışma bölgesine girme teşebbüslerinin azaldığını kaydetti.
IŞİD ile mücadele yavaşladıkça ABD'nin bölgedeki sorti ve hava saldırıları sayısında da ciddi düşüşler olduğunu dile getiren Dillon, eylülde ABD öncülüğündeki koalisyonun bin 500 hava saldırısı düzenlediğini, ekimde bu sayının 750'ye, kasımda ise 300 civarına düştüğünü belirtti.
ABD'nin IŞİD'e yönelik askeri operasyonlarının yavaşlamasıyla 2001-2002 Askeri Güç Kullanma Yasası çerçevesinde ABD menfaatleri ve güvenliğine tehdit teşkil eden IŞİD'e karşı operasyon yapmak üzere Suriye'ye girdiğini açıklamasına yönelik sorular artmaya başladı.
Bir gazetecinin "ABD, Irak'a davet edildi. Suriye'de ise Rusya ve İran müdahale için davet edilirken rejim ve Rusya ABD'nin Suriye'ye yasa dışı olarak girdiğini söylüyor. IŞİD ile mücadele de bitmek üzereyken Suriye'nin egemenlik haklarını ihlal etmediğinizi hangi yasal zemine dayandırıyorsunuz?” sorusuna Dillon “IŞİD'in gücünün zirvesinde olduğu 2-3 yıl öncesine bile gitmeye gerek yok. IŞİD bugün bile tehdittir. Sadece Irak ve Suriye'ye değil dünyaya da bir tehdittir.” karşılığını verdi.
Irak'a Bağdat hükümeti tarafından davet edildiklerini ifade eden Dillon, Suriye'de ise “yerel ortaklarımız” diye tanımladığı terör örgütü PYD/PKK'nın kendilerini davet ettiğini öne sürdü.
Dillon, ayrıca ABD öncülüğündeki koalisyonun, IŞİD'in liderlerinden Ebu Faysal ve yardımcısı Ebu Kudeme'yi 1 Aralık'ta Orta Fırat Vadisi'ndeki hava saldırısında öldürdüğünü ifade etti.
Dillon, bu saldırıdan iki gün önce ise Irak'ın Şarkat ilçesine yakın bir yerde düzenlediklerini hava saldırısında, Mustafa Kemal Cesim Muhammed el-Zavi adlı IŞİD liderini öldürdüklerini söyledi.
