Demirtaş, Kürtlere ihanet eden Şerif Paşa'yı hatırlatıyor

Şerif Paşa beyaz bir Kürd idi ailesi Bedirhanilerden, Osmanlının kendilerine alaylı beş paşa bahşettiği paşaların sonuncusu idi. Genelde Stokholm'de yaşardı. İsviçre ikinci sevdiği ülke idi. Ama ölüm onu bir nevi sürgün yaşadığı Kahire'de bulmuştu.

Doksanyedi yıl önce oldukça gündemi teşkil etmiş ve o zamanların çoğunluk Müslüman Kürdlerince de neredeyse lanetlenmişti.

Ne yapmıştı bu beyaz Kürd Paşası, ona Kürdlerin öfkesini kazandıracak ne yapmıştı?

Yaşadığı Avrupa'da Kürdlerin temsilcisi olarak, İngilizlere inanmış. Kendini Kürdlerin temsilcisi olarak görmeye ve yetkilendirmeye başlamıştı. Paris'te Müslüman Kürdlere, yaşadıkları coğrafya üzerinde Ermenilerle müşterek bir devlet kurmak üzere, bir Ermeni Paşası olan, Bogos Nubar'la antlaşma imzalamıştı.

Şerif Paşa'nın Müslüman Kürdlere yaptığı bu ihanet tez zamanda Kürdistan'da duyulmuş ve müthiş derecede bir öfkeyle anılarak, kendisinin Kürdleri temsil etmediği ve böylesi bir hainin Kürdlerin temsilcisi olamayacağı cihetle başta cemiyet-i akvam olmak üzere, diğer Avrupa ülkelerine telgraflar çekilmiş ve Şerif Paşa'nın derhal müzakerelerden geri çekilmesi gerektiği istenmişti.
Olan olmuş, Müslüman Kürd şeyh meşayıh ve üleması yanında, aşiret reislerinin gönderdiği telgraflar Şerif Paşa'nın değil temsiliyetini, şahsiyetini bile yerin dibine batırmış ve istifa etmek zorunda kalarak, doğup büyüdüğü topraklarına da dönecek yüzü kalmayınca ve Avrupa'da edindiği çevre içinde prestiji sıfırlanınca, Mısıra gitmiş geri kalan hayatını orada geçirmek zorunda kalmıştı.

Ruslar tarih boyunca Kürdlere en büyük ihaneti yapan onlara sürgünler yaşatan onları anavatan topraklarından mahrum bırakan bir devlettir. Çarlık Rusya'sından Stalin'in Rusya'sına kadar Kürdlere karşı hep barbarca emeller besleyen bir ülke olarak Kürdlere ihanet etmişlerdir.

Bütün bunları bilmeyen bir Kürdün hem Müslümanlığından, hemde Kürdlüğünden şüphe etmemek mümkün değildir. Bugün orta Asya'nın çorak topraklarında hala esaret hayatını yaşayan Kürdler için Rusya'dan hesap soramayan bir Kürdün, kendine günümüz Rusya'sının yeni çarı Putin'i dost diye görmesi Kürdlere ihanetin kendisidir.

Basından takip ettiğimiz ve ülkemizin jeopolitiğine oldukça zorlu bir zamanı yaşatan küresel terörizmin ve bölgesel terörizmin saçtığı ölüm bombaları ortasında, hem de Türkiye milletvekili payesini almış bir kişinin tamda bu ortamda, Rusya'dan destek seyahatine çıkması konuya başlıkta geçtiğimiz, Kürd Şerif Paşa'nın ihanetini hatırlatmış oluyor.

Demirtaş Kürdler için ikinci bir Şerif Paşa rolünü üstlenmiş gibi. Bu rolü kendisine veren seküler siyasal mihverleri mi, yoksa dağdaki terörist Türksolu kökenli örgütün aktör kadrosu mu fısıldadı bilemem. Çok büyük bir yanlışlığın ötesinde Kürdlere çok büyük bir ihanetin içinde olduğunu bilmesi lazım. Tarih tekerrür eder diye bir deyime atfen hatırlattığımız geçmişin bu ibret alıcı yaşanmışlığı ders olsun manasında not düştük.

Kendine pay çıkarması gerekenler çok geçmeden ve yarınların onları beklediği hüsranla karşılaşmamaları için ibretli bir ikaz olsun!