Dünya Bülteni'nin haberine göre; Myanmarlı insan haklari savunucusu Aung San Suu Kyi, bu yıl Kasım ayında yapılacak seçimlere hazırlanıyor. 1989 yılında askeri cunta tarafından ev hapsine cezalandırılan Suu Kyi, askeri cunta ile aralarındaki buzların erimesinden sonra 2010 yılında siyasi reform vaatleri arasında, serbest bırakıldıktan sonra 2012 yılında partisi olan NLD'den milletvekili oldu.
San Suu Kyi, Myanmar Kanal 4'e verdiği özel röportajda, Burmalı politikacıların dikkat etmesi gereken en önemli konunun, Budistlerin çoğunlukta olduğu ülkede dini milliyetçiliğin dramatik bir şekilde giderek artması olduğunu söyledi. Kyi "Hükümetin medyaya uyguladığı kısıtlamaları gevşetmesi Müslüman Arakanlılar üzerinde uygulanan şiddet ve nefret söylemini körükledi" ifadesini kullandı.
Defalarca hukukun üstünlüğü, toplum içinde barış ve uyumun tek çıkar yol olduğunu söyleyen Suu Kyi, konu Arakanlı azınlıklara gelince, aynı isteği göstermiyor.
Arakanlıların, Myanmar'ın Rakhine şehrinin yerlileri olduğu ya da aslen Bangladeş'ten geldikleri ve Myanmar'ın İngilizlerin egemenliği altında olduğu yıllarda oraya göç ettikleri gibi iki farklı geçmiş iddiaları var. Myanmar hükümeti ikinci olasılığı varsayıyor. Ülkenin sahibi olduğunu iddia eden Budistler de onları Bangladeş'ten buraya yasal olmayan yollarla kaçak gelenler olarak kabul ediyor. 2012 yılında toplumsal şiddet salgınının ardından 140 bin Arakanlının evleri yakıldı . 100 binden fazlası Arakan eyaletinin başkenti Sittwe dışındaki gözaltı kamplarında tutuluyor.
Aung San Suu Kyi, Myanmar'da Müslüman sevgilisi olarak tasvir edilen fotoğrafları hakkında, kendisinin anti-Budist ve Müslüman yanlısı görünmesi için çok çabalayan Budist dincilerin kurbanı olduğunu iddia etti.
"Yaklaşık bir ay önce gittiğim toplantıda Katolik rahip, Müslüman müftü ve Budist rahipler de vardı. Orada çekilen bir fotoğrafımı, benim Müslüman yanlısı ya da anti-Budist olduğum imajı vermek için dağıttılar" diyen NLD lideri, Burma'da Arakanlılara karşı sempati olmadığını belirterek, seçimlerde Müslüman yanlısı görünmeyi kabul etmiyor.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden ve "devletsiz" sayılan Arakanlı Müslümanlar bölgede "Bengali" olarak tanımlanıyor.
Arakanlıların kamplarda kapatılması ile ilgili " alternatif düzenlemeler yapmadan kampları kapatamayız
Arakanlıların tartışmalı vatandaşlık hakkı konusunda arakanlılara vatandaşlık hakkı verilmelidir hatta Rakhine Budistlerine de" dedi.
