3 Haziran 2020'de hükümetin kamu bankaları eliyle vatandaşa sunduğu ev sahibi olma fırsatının bir benzeri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 9 Mayıs 2022'de açıklandı. Hükümet, ilk kez ev sahibi olmak isteyenler için en iyi şekilde niyetini ortaya koydu koymasına ama o saat itibariyle fırsatçıların 2020'de çevirdikleri filmin aynısının piyasaya sunacağını tahmin ettim. Filmin konusu ise inen faiz karşısında fırsatçılık yapıp mülklere yapılan zamlar idi. Tahminimde yanılmadığım ertesi gün emlak danışmanı olan arkadaşların feryatları ile su yüzüne çıktı. ''Faiz inince emlak piyasası rahatlar'' tezini alt üst yapan bu ahlaksızlığa kapı açan tüm ev sahiplerine sizlerin de, 'vicdansız ve insafsızlar' diyeceğinizden eminim. Dahası faizin düşmesini iple çeken kendi halinde bir vatandaşın fırsatçı ev sahipleri için ‘Evleri başlarına yıkılsın' dediğini duyunca, ben de, 'Yazıklar olsun bu memleketi çıkmaz sokaklara sürüklemek tüm fırsatçıların zihniyetine' dedim. Tabi ki bunlar birer sitem olarak görülebilir ama işin gerçekliğine bakarsak, ikiyüzlülükte yarışanların yine sahnede olduğunu görüyoruz. Peki olup bitenlere karşısında sus pus görünüp, bu da geçer yahu! diyerek avunmamız mı gerekiyor? Hayır dostlar. Bu defa ‘Atını alan Üsküdar'ı geçmesin' istiyorsak sesimizi biraz daha gürleştirip Ankara'ya kadar duyurmamızın zamanı gelmiştir diyorum.
Nükhet Duru seslendirdiği bir şarkısında, ''Haykırıyorum, her anımda, kahroluyorum yalnızlığa, insaf kalmamış şu dünyada, her çare boşuna…'' diyor. Bizler de, ''Haykırıyoruz ve yalnız olmadığımızı hissetmek istiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Nureddin Nebati'' diyoruz.
İlk önce şu mülklerin piyasa değeri ile rayiç değerleri arasındaki farka el atılmasını istiyoruz.
Ardından da dananın kuyruğunun kopacağı konuya parmak basarak, şu tapudaki değerle satış değeri arasındaki farkı cebe atanların ifşa edilmesini istiyoruz.
Tapudaki değeri 1 milyon lira bile etmeyen bir dairenin 5 milyon liraya nasıl satıldığının hesabının sorulmasını istiyoruz. Bilinen bilinmeyen tüm emlak sitelerinin spekülasyon arenasına dönüştürenlerin parayı nasıl kazandıklarının net olarak görülmesini istiyoruz.
Ayrıca söz konusu sitelerin yol geçen hanı gibi denetimsiz bir görüntü verdiğini yayınlanan yalan ve gerçkci olmayan ilanların çokluğundan anlamak mümkün.
Tabi ki şirket yöneticilerinin kullanıcılarına sunduğu imkânların suiistimal edilmesi karşısında da etkin yaptırımlar uygulaması şart.
Ticari ahlaksızlığın arenasına dönüştürülmek istenen böylesine emlak satış platformların daha sıkı bir denetimle hizmet vermesi gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum.
Her canı sıkılanın mülkine anında zam yaptığı bilindiği halde bundan elde edilen kazançtan nasıl hırsızlık yapıldığının açık açık bilinmesi gerekmiyor mu?
Bu konuda sayın Bakanımızın hiç tereddütsüz vereceği talimatla vergi müfettişlerinin harekete geçip sahaya inmesini bekliyoruz.
Aynen gıda fiyatlarını artıranların estirdiği terörde olduğu gibi emlak teröründe de caydırıcı tedbirler devreye girmesini bekliyoruz.
Yoksa sayın Cumhurbaşkanının verdiği düşük faizli kredi ile konut edinme müjdesi alıcı adaylarından ziyade gözü doymaz satıcılar için nimet oluverir.
