Dolar

32,4100

Euro

34,6353

Altın

2.386,18

Bist

10.045,74

TANAP, 20 ilde yaklaşık bin proje ile çevreyi ve kalkınmayı destekledi

Proje süreci tamamlanan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), çevre yönetimi, sürdürülebilir kalkınma ve kamusal fayda alanlarında imza attığı ulusal ve küresel başarıları Ankara'da özel bir resepsiyonla kutladı. TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol ve TANAP Kalite, İş Sağlığı Güvenliği, Sosyal, Çevre ve Uyum Direktörü Fatih Erdem'in ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte TANAP Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları (SEIP) ve sonuçlarını paylaşmak üzere hazırlanan kitabın da tanıtımı ya

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-09-26 10:42:12

TANAP, 20 ilde yaklaşık bin proje ile çevreyi ve kalkınmayı destekledi
Proje süreci tamamlanan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), çevre yönetimi, sürdürülebilir kalkınma ve kamusal fayda alanlarında imza attığı ulusal ve küresel başarıları Ankara'da özel bir resepsiyonla kutladı. TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol ve TANAP Kalite, İş Sağlığı Güvenliği, Sosyal, Çevre ve Uyum Direktörü Fatih Erdem'in ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte TANAP Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları (SEIP) ve sonuçlarını paylaşmak üzere hazırlanan kitabın da tanıtımı yapıldı.

Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ve Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile Guney Gaz Koridoru'nu oluşturan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Türkiye'de çevre yönetimi, sürdürülebilir kalkınma ve kamusal faydayı hedefleyen özel bir program yürüttü. Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları (SEIP), TANAP güzergâhı üzerinde 20 il, 67 ilçe ve 600 köyü kapsayan alanda yaklaşık 1.000 projeye ulaştı. Sosyal etkisi yüksek içerikleri ile geniş kesimlere dokunan SEIP kapsamında hayata geçirilen projeler, uluslararası arenada birçok ödüle layık görüldü.

Boru hattının geçeceği bölgelerde gerçekleştirilen saha ziyaretleri ve masaüstü araştırmalar sonucunda ortaya konan ihtiyaç analizi doğrultusunda planlanan çalışmalar, inşa süreci boyunca sırayla hayata geçirildi. TANAP'la birlikte SEIP'in de kat ettiği uzun yol, Ankara'da verilen bir resepsiyonla özetlendi; topluma kazandırılan projeler ise kitap niteliğinde bir raporla kamuoyuyla paylaşıldı. TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol ve TANAP Kalite, İş Sağlığı Güvenliği, Sosyal, Çevre ve Uyum Direktörü Fatih Erdem'in ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) Bakan Yardımcısı ve Dünya Enerji Konseyi (DEK) Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar ve kardeş ülke Azerbaycan ve konuk devletlerin saygıdeğer diplomatları ve misyon temsilcileri de katıldı.

TANAP'ın gerek vizyon gerek mühendislik gerekse de sosyal ve çevresel sorumluluk yönüyle mega bir proje olduğunu söyleyen (ETKB) Bakan Yardımcısı ve Dünya Enerji Konseyi (DEK) Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar TANAP'ın gelecek benzer projeler için de örnek bir model oluşturduğunu vurguladı.

TANAP'ın Türkiye'nin Gurcistan sınırında bulunan Ardahan'ın Posof ilçesi Türkgözü köyünden başlayarak Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ ve Edirne olmak üzere 20 ilden geçtiğini hatırlatan TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol, "TANAP, Azerbaycan'ın Hazar Denizi'ndeki Şahdeniz-2 Gaz Sahası ve Hazar Denizi'nin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğal gazı Türkiye'ye ve Avrupa'ya taşıyan 1850 kilometrelik bir hattan oluşuyor. Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliğinin artırılması ve arz kaynaklarının çeşitlendirilmesinin yanı sıra Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yeni pazarlara açılmasına, bölgenin enerji arz güvenliğine ve istikrarına katkıda bulunmayı hedefleyen bu büyük proje, Yunanistan sınırında, Edirne'nin İpsala ilçesinden Avrupa ülkelerine doğal gaz iletimi yapacak olan TAP'a bağlanacak. Proje kapsamında Türkiye sınırları içerisinde biri Eskişehir'de, diğeri Trakya'da olmak üzere ulusal doğal gaz iletim şebekesine bağlantı için iki çıkış noktası bulunuyor" dedi.

TANAP'ın güzergahındaki illerde ekosistem ile uyumlu bir birlik kurarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya ve doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunmak üzere Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları'nı oluşturduğunu belirten Saltuk Düzyol, SEIP'in kaynak hacmi itibarıyla Türkiye'de özel sektör eliyle uygulanmış en büyük sosyal ve çevresel yatırım programlarından biri olduğunu kaydetti.

SEIP yatırımlarından 30 bini aşkın kişi doğrudan yararlandı

TANAP Kalite, İş Sağlığı Güvenliği, Sosyal, Çevre ve Uyum Direktörü Fatih Erdem de SEIP yatırımlarından 20 bin 115 çocuk, 6 bin 909 yetişkin ve 4 bin 310 engelli yurttaşın doğrudan yararlandığını belirterek SEIP yatırımları ile 10 bin 796 çiftçi, 189 okul aile birliği, 73 muhtarlık, 30 dernek, 19 birlik, 18 kooperatif, 12 il-ilçe belediyesi, 11 hizmet götürme birliği, 8 il özel idaresi ve 7 üniversiteye destek sağlandığını aktardı. SEIP kapsamında eğitimde kalkınmaya yönelik projelerin de desteklendiğini ifade eden Erdem'in verdiği bilgilere göre çeşitli sivil toplum kuruluşları ile uygulanan faaliyetler doğrultusunda 32 bin 955 kişiye eğitim sağlanırken, 5 bin 74 kişiye mesleki eğitimler verildi; 14 sempozyum düzenlenirken 3 bin 700 öğretmen ve 2 bin aile çeşitli eğitimlerden faydalandı.

1000'in üzerinde arkeolojik eser bulundu

TANAP güzergahında çevrenin korunmasına yönelik örnek çalışmalarının yanı sıra, toplam 154 hiç bilinmeyen arkeolojik sahanın Türkiye kültür envanterine kazandırıldığını ifade eden Erdem, şu bilgileri verdi: "1000'i aşkın arkeolojik eser ilgili müzelere teslim edildi. Erzurum Müzesi ve Bandırma Müzesi ile yapılan kazılarda çeşitli bulgular ile karşılaşıldı. Manyas ilçesinde Bandırma Müzesi Başkanlığı'nda yapılan kazılarda hiç tahribata uğramamış ve (tarımsal faaliyet veya kaçakçılık gibi) Roma Dönemi'ne tarihlenen (M.Ö. 1.YY ve M.S. 1. YY arası) bir mezarlık alanı (nekropol) keşfedildi. 74 adet mezarda, 600 civarında esere ulaşıldı. Her bir mezarda neredeyse 8 eser ile karşılaşıldı. Eserler arasında; pişmiş toprak, çok sayıda heykelcik, kandil, gözyaşı şişesi, bronz eserler gibi eserler yer aldı. Erzurum Müzesi ile yapılan Alaybeyi Höyük ve Çayırtepe II kazılarında ise en erken M.Ö. 4000 civarına tarihlenen eserler ile karşılaşıldı. Alaybeyi arkeolojik sahasında elde edilen veriler ile bölge tarihi yeniden yazılırken bu keşifle birlikte, Kuzeydoğu Anadolu bölgesindeki yerleşimler için bilinen en eski tarih, 550 yıl daha geriye çekilerek MÖ 4750 olarak güncellendi".

Haber Ara