Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Srebrenitsa soykırımının 20. yılı

Srebrenitsa soykırımının 20. yılı

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-11 15:51:46

Srebrenitsa soykırımının 20. yılı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Srebrenitsa soykırımıyla ilgili olarak, "Burada ne olup bittiğini asla unutmayacağız ama bir nefret, intikam kültürünün yeşermesine de izin vermeyeceğiz" dedi.

Davutoğlu, Srebrenitsa soykırımının 20. yılı dolayısıyla düzenlenen anma törenine katılmak üzere helikopterle Saraybosna'dan Srebrenitsa'daki törenin yapıldığı Potoçari Anıt Mezarlığı'na geldi.

İlk olarak "1995-2015 Srebrenitsa Fotoğraf Sergisi"ni gezen Başbakan Davutoğlu, anı defterini imzaladı. Etkinlik kapsamında konuşan Başbakan Davutoğlu, Srebrenitsalı aileleri selamladı.

Kurbanların ailelerinin acılarını paylaşmak ve bu olayların tekrar meydana gelmemesi için bir araya gelindiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, Srebrenitsa'daki anma törenlerine dördüncü defa katıldığını belirtti.

Davutoğlu anma törenlerine her geldiğinde mezarları dolaştığını, isimleri okuduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu isimlerin bazıları genç, bazıları yaşlı, bazıları evliydi, bazıları bekardı belki de. Ben onların son saatlerini hayal etmeye çalışıyorum. Yok olup gitmeden önceki hayatlarını hatırlamaya çalışıyorum. Ne zaman bir kadın görsem bir mezar taşına bakıp ağlayan, gözyaşı döken, bir kurbanın eşi ya da bir babanın kızı olabilir, hep bu insanların, bireylerin en önemli özelliği insandır, insan olmalıdır. Hepsi insanlığın toplamını temsil ederler. Orada ağlayan kadınlar tüm anneleri, evlatları temsil ediyor. 8 bin Bosnalı Müslüman'ı öldürenler sadece sayısal anlamda bir katliama imza atmadılar. 8 bin birey öldürmediler aynı zamanda insan şerefini ve insanlığın tümünü yok ettiler. İşte bu sebepten buraya sadece anma törenlerine katılmak için gelmemeliyiz. 8 bin kurbanı anmak, hatırlamak için gelmemeliyiz, insanlar burada olduğumuzun nedenini ve tüm insanlığı temsilen burada olduğumuzun gerekliğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bu bizim için kutsal bir görev."

- "Onlar burada tüm insanları öldürdü"

8 bin kişiyi öldürenlerin aslında insanların tümünü öldürdüğünü vurgulayan Başbakan Davutoğlu, bu olaylara nasıl yaklaşılabileceğine ilişkin farklı ihtimallerin bulunduğunu belirtti.

Kur'an-ı Kerim'de "Birini öldüren tüm insanlığı öldürmüş sayılır" denildiğine dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Evet, gerçeğin ta kendisi de budur. Onlar burada tüm insanları öldürdü. Burada tartışılması gereken ahlaki bir boyut da var. Bu trajik soykırımın bizleri çok anlamlı bir dönemde bir araya getirdiğini hatırlatmak istiyorum. Ramazan ayındayız, ramazan başkalarının acılarını anlamakla, onlarla fedakarlık göstermekle, bizim yardımımıza, desteğimize ihtiyaç duyanlara, dayanışma elini uzatmakla ilgilidir. Bizler burada empati yapıyoruz ve şimdi ailelerin acılarını, kurbanların ailelerinin yaşadıklarını hatırlıyoruz. Ramazanda bu birlikteliğimizin çok daha önemli, kıymetli olduğunu düşünüyorum. İşte burada ahlaki sorumluluğumuzu üstlenmemiz, yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde bu trajedilerin gelecekte tekrarlanmasına engel olabiliriz."

Uluslararası toplumun Srebrenitsa'daki trajedinin ve soykırımın önüne geçemediğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bizler devlet adamları, entelektüeller, liderler, fikir önderleri olarak birleşmezsek gelecekte de benzer trajedileri yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Adaleti paylaşmak için bir araya gelirsek, adaleti savunmak, insan haklarını savunmak ve insan şerefine sahip çıkmak için bir araya gelirsek gelecekte böyle bir soykırıma kimse cesaret edemez. Biz 'bir daha asla' diyoruz ama her seferinde bu trajediler tekrarlanıyor. 'Bir daha asla' sözünü tutabilmemiz için buradan gerçekten, gerçek bir ruh yaratarak ayrılmamız gerekiyor. Barış, dayanışma ruhu ama en önemlisi de insan onuru, haysiyeti, ruhunun burada oluşturulması gerekiyor. Aileler bizlerle bugün burada. Sadece onları anlamamızı istemiyorlar gerçek bir siyasi kararlılık görmek istiyorlar ki gelecekte daha kötü trajediler meydana gelmesin."

Birleşmiş Milletlerin, tüm ulusların bir araya gelmesinin önemine değinen Davutoğlu, Balkanların çok kültürlü, etnik kökenlere sahip bir coğrafya olduğunu vurguladı. Böyle bir atmosferin yeniden canlandırılmasının görevleri olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Burada ne olup bittiğini asla unutmayacağız ama bir nefret, intikam kültürünün yeşermesine de izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

- "Bosna-Hersek'te barışı ve uyumu desteklemeliyiz"

Bosna-Hersek'in farklı etnik kökenli vatandaşlardan oluştuğunu ve onların beraber yaşama noktasındaki başarısının tüm insanlığın başarısı olacağını dile getiren Davutoğlu, "Ama eğer başarısız olurlarsa bütün insanlık başarısız olacaktır. Başarılı olmak istiyorsak Bosna-Hersek'i desteklemeliyiz, Bosna-Hersek'te barışı ve uyumu desteklemeliyiz. Burada barış tesis edilirse Balkanlarda da Avrupa'da da dünyada da barış tesis edilir" ifadelerini kullandı.

Kurbanların ailelerinin acılarını tüm Türkiye olarak paylaştıklarını belirten Davutoğu, "Türkiye'nin 78 milyon vatandaşıyla her daim Bosna-Hersek'in yanında, her zaman Srebrenitsa'nın ve Srebrenitsa'daki ailelerin yanında olacağını belirtmek istiyorum" diye konuştu.

Haber Ara