Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Katalog evliliği yapan hakim çifte, FETÖ davası

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün 'katalog evlilik' yöntemiyle evlendirilen ve HSYK kararıyla meslekten atılan hakimler Halil ve Havva Ayaz hakkında 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı- İddianameden: - 'Örgütsel bağı kuvvetlendirmek ve muhafaza etmek amacıyla daha önce aralarında sosyal bir ilişki ve tanışıklık bul

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-19 11:04:28

Katalog evliliği yapan hakim çifte, FETÖ davası
MURAT KAYA - ENES CAN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "katalog evlilik" yöntemiyle evlenen eski hakimler Halil ve Havva Ayaz hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Emine Koçak tarafından hazırlanan iddianamede, Çerkezköy hakimi olarak görev yaparken Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 24 Ağustos 2016 tarihli kararıyla meslekten çıkarılan Halil Ayaz ve eşi Havva Ayaz "şüpheli" olarak yer aldı.

Şüpheli Halil Ayaz'ın 21 Ağustos 2014'te FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, Malatya, Şanlıurfa, Tekirdağ ve Ankara Cumhuriyet başsavcılıklarınca ifadesi alınan bazı şüpheli hakim-savcıların, FETÖ/PDY yapılanması ve soruşturma dosyası şüphelileriyle ilgili beyanlarına yer verildi.

Buna göre şüpheli H.K, Halil Ayaz'ın FETÖ/PDY üyesi olduğunu, eşi Havva Ayaz ile evlenmesine örgütün aracılık ettiğini ve "katalog evliliği" yaptıklarını anlattı.

Bir başka şüpheli E.B'nin Ankara'da staj yaptığı dönemde oluşturulan sohbet grubunun sorumlusunun üzerinde Halil Ayaz'ın bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bekarlardan maaşının yüzde 15'i, evlilerden yüzde 10'u, 3 çocuğu olanlardan da yüzde 5'i isteniyordu. Ayrıca kamu görevlileri için maaşlarının yatması karşılığında verilen promosyonun tamamını istiyorlardı. Çünkü faizden elde edildiği için kullanılmayacağını söylüyorlardı. Ancak kredi ödememizde veya vergi borçlarında kullanılabileceği söylenmekteydi.

Halil Ayaz'ın devresinde 4 grup vardı. Grup mesulleri adli yargı hakim adaylarıydı. Genelde devre toplantılarını Halil Ayaz'ın evinde yapıyorduk. 2010 yılı HSYK seçimlerinden sonra 'sivil abiler' olarak tanıtılan şahıslar, sohbetlere gelmeye başladı. Cemaat, hakim adaylarını gruplandırmıştır. Ankara dışında staj yapanlar, '4'lük' veya 'refik' olarak adlandırılmaktaydı. Cemaat üyeleri, akademide sınıf temsilcisi ve yıllık kurulu üyeleri seçimine önem verirdi. Birinci dönem Halil Ayaz seçimi kazandı. O dönem itibarıyla bütün sınıf temsilcileri ve yıllık hazırlama kurulundakiler cemaat üyesiydi. Sohbetlerde tedbire çok önem veriliyordu. 'Evlerimizin yakınındaki camiye gitmememiz', 'Akademide düzenlenen baloda içki içebileceğimiz' söyleniyordu. Halil Ayaz bir gün 'ByLock programını neden kullanmadığımı' sordu. Daha sonra M.İ. programı ve bir şifreyi telefonuma gönderdi. Giriş yapamadım, hiçbir mesaj atmadım, bir hafta sonra da sildim."

Başka dosyanın şüphelerinden E.S, "Havva ile hakim adayıyken Demirtepe'de Fetullah Gülen cemaatine ait evde bir süre kaldık. Her ikisinin de Gülen cemaati mensubu olarak katalog evlilikleri yaptıklarını biliyorum." ifadesini kullandı.

- "Evde eşimi gördüm, beğendim ve evlendik"

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesi alınan şüpheli hakimlerden E.Ü de şunları anlattı:

"Hakim adayı olarak göreve başlayınca Tandoğan'da ev tuttum. Evin peşinatı, depozitosu ve ilk kirasını, 'devreci' adı verilen dönem imamımız S.A. ödedi. İlk maaşımızı cemaate bağışladık ve ondan sonra da maaşımızın yüzde 15'ini elden S.A'ya teslim ediyorduk. Sohbet ablası eve geliyor, dini içerikli sohbet veriyordu. Bir gün, S.A. yanıma gelerek, 'Seni biriyle tanıştıracağım.' dedi ve daha önce hiç gitmediğim bir eve gittik. S.A. bana eve giderken eşimin bilgilerini verdi. Normalde fotoğraf da gösteriyormuş ancak o gün eşimin fotoğrafı onlarda yokmuş. Eve girdiğimizde eşim ve Mehmet Fansa isimli hakim vardı. Bu hakim evlilikten sorumlu imammış. Ben eşimi gördüm, beğendim ve evlendik. Beğenmemiş olsaydım evlenmezdim. Evlendikten sonra maaşımızın yüzde 10'unu cemaate himmet olarak vermeye devam ettik."

- "Şüphelilerin katalog evlilik yoluyla evlendiği anlaşılmıştır"

İddianamede, örgütün "katalog evlilik" yöntemi şöyle anlatıldı:

"Örgütsel bağı kuvvetlendirmek ve muhafaza etmek amacıyla daha önce aralarında sosyal bir ilişki ve tanışıklık bulunmayan, aynı meslekten veya örgüt için stratejik öneme sahip askeri hakim, savcı, asker kişiler, mülki idare amirleri ve diğer meslek kurumlarında çalışan örgüt mensuplarının birbirleriyle evlenmeye teşvik edilmesi yönünde bir sistem oluşturulmuştur. Bu yönde katalog evlilikler yaptırıldığı, örgüt mensubu birinin örgüt dışındaki bir kadınla evlenmesinin tasvip edilmediği, örgütün sırlarının deşifre edilmesinin önüne geçmek amacıyla bu kişilere karşı mesafeli davranıldığı ya da yapıdan uzaklaştırma yoluna başvurulduğu, şüphelilerin katalog evlilik yoluyla evlendiği anlaşılmıştır."

Örgüt yapılanması içindeki hakim ve savcıların genellikle ayda bir sivil sorumluların evlerinde ya da hakim/savcı evlerinde toplantılar yaptıkları ve örgüt evlerinde "himmet" adı altında yardım toplantılarının tertip edildiğini dikkati çekilen iddianamede, "Bu toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in vaazları dinletilerek katılanların manevi etki altına alınıp bağış yapmaya teşvik edildikleri, örgüt mensubu kamu görevlilerinin ilk aylıklarının tamamını örgüte aktardığı ve bu şekilde örgüte finansman sağlandığı, bu toplantılarda dini konularla Gülen'in kasetlerinin izletildiği, ayrıca gündeme ilişkin konularda görüş alışverişinde bulunulduğu ve 'himmet' paralarının toplanıldığı, şüpheli Halil Ayaz'ın hakim savcılık mesleği döneminde örgüt toplantılarına katıldığı anlaşılmıştır." denildi.

- "HSYK seçimlerinde deşifre olmayı göze aldılar"

İddianamede, örgüt mensuplarının deşifre olmamasına dikkat edilmesi ve gizlilik önem arz etmesine rağmen HSYK seçimlerine atfedilen önemden dolayı bu dönemde deşifre olmayı göze alarak tüm il/ilçeleri kapsayan adliye ve ev ziyaretleri ile yemek organizasyonları düzenledikleri bilgisi verildi.

Bu süreçte örgüt mensubu olmayan hakim ve savcıların hediyelerle etkilenmeye çalışıldığı ve örgüt içi iletişimin ByLock üzerinden sağlandığı anlatılan iddianamede, seçim öncesi oluşturulan gizli haberleşme ağıyla HSYK üyeliğine aday olan sözde bağımsız adayların alacağı muhtemel oyların hesaplandığı kaydedildi.

İddianamede, "Hakim/savcı adaylığı döneminde 11. adil yargı dönem sorumlusu olan şüpheli Ayaz'ın hakim savcılık mesleğine başladıktan sonra örgütün politikası uyarınca HSYK seçimleri öncesinde örgüt üyeleriyle seçim çalışmalarını konuşmak amacıyla toplantı yaparak örgütün şifreli programı kullanmaları konusunda yönlendirdiği, hatta programını yüklemesini sağladığı belirlenmiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Halil Ayaz'ın "ByLock" kullandığı, hiyerarşik yapı içerisinde bilerek ve benimseyerek yer aldığı, bütün halindeki ve süreklilik arz eden eylemleriyle silahlı örgüt üyesi olduğu belirtilen iddianamede, Halil Ayaz'ın eşi Havva Ayaz'ın da adalet akademisi eğitim merkezi 11. dönem adli yargı yıllık kurulu üyesi olduğu ve ifadesi alınan diğer şüpheli hakim/savcıların beyanlarına göre FETÖ/PDY üyesi olduğu anlaşıldığı kaydedildi.

İddianamede, 17 Temmuz 2016'da tutuklanan şüpheli Halil Ayaz ile aynı tarihte tutuklanıp 26 Ağustos 2016'de tahliye edilen eşi Havva Ayaz'ın suçlamaları kabul etmedikleri belirtilerek, şüphelilerin "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Bu şüpheliler hakkında, "anayasal düzeni, TBMM'yi ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından takipsizlik kararı verildiği hatırlatıldı.

Başsavcıvekili Önder Yaman'ın onayladığı iddianame, İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Haber Ara