Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Masum'un yaptığı televizyon konuşmasında Bağdat ve diğer illerdeki halk gösterilerini yakından takip ettiği belirtilerek, "Irak halkının sabrı ve meşru talepleri karşısında devlet, siyasi güçler, parlamento ve hükümet olarak son derece sorumluluk içerisinde davranmamız gerekiyor" dediği aktarıldı.
Açıklamada sözlerine yer verilen Masum, "Başladığından beri sivil ve barışçıl gösterileri ile hükümetin reform eylemlerini de destekledik. Tüm gücüm, anayasal yetkim ve siyasi pozisyonum gereği reformların devam etmesi, siyasi, güvenlik ve hizmet hayatını kalkındıracak çeşitli alanlarda talep edilen değişiklikleri yapmak ve halkımızın hakettiği hukuk ve iradesini saygıyla koruyan 'ilerici ve demokratik' ülkede yaşaması için çalışacağım" ifadelerini kullandı.
Hükümetin 'anlık' ve 'kemer sıkma' reformlarıyla yetinmemesi gerektiğini de dile getiren Masum, "Hükümet, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizden ötürü yaşanan kemer sıkma politikasının ötesinde yolsuzlukla mücadele ve 'DAEŞ çetelerini' yenmek için kapsayıcı strateji geliştirmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Sadece petrol gelirlerine itimat eden milli ekonominin en son aşamaya kadar geliştirilmesi için tüm çaba ve uluslararası desteğe başvuracaklarını vurgulayan Masum, "Yasama ve denetleme kurulu olarak parlamentonun reform süreci için gerektiğinde ve gereken hukuki altyapıyı hazırlamadaki rolünü de vurguluyoruz" dedi.
-Anayasa değişikliği vurgusu
Masum, yargının da yapılan yolsuzluklar ve terörle ilgili konuları ivedilikle görüşmesi ve çözüme kavuşturması gerektiğine işaret ederek, "Anayasa ve kanunlar gereği yargının yapısındaki reformların da gerçekleşmesini umuyoruz" diyerek, şunları kaydetti:
"Herhangi bir reform adımı için anayasanın temel ilkelerine saygı çerçevesinde yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Anayasanın değiştirilmesinin zaruriyeti üzerinde uzlaşıyoruz, fakat halkın onayladığı bu belgenin değeri ve önemi konusunda ihtilafa düşmemeliyiz. Anayasa Iraklıları birbirine bağlayan, vatandaşlık ilişkisini inşa eden ve hukuk karşısındaki eşitliği sağlayan esas belgedir. Bu meşru belgenin dışına çıkılmasına izin vermemiz iradelerin dayatılmasına fırsat tanıyacağımız anlamına gelir. Bu da devlet ve toplumun yapısını tehdit etmenin yanı sıra en büyük risk ve felaketin habercisi olur. Halk anayasaya saygı çerçevesinde gösterilere katıldı ve bu gösteriler anayasa çerçevesinde güvenlik güçlerimiz tarafından korundu. Bu da bizlere anayasanın korunması, ona bağlılık ve değiştirme sebeplerinin zeminini hazırlamak için ekstra sorumluluk yüklüyor."
Gösterileri koruyan güvenlik güçlerinin rolünden övgüyle bahseden ve bazı illerdeki göstericiler ile basın yayın kuruluşu mensuplarına yönelik saldırı girişimlerini de kınadığını aktaran Masum, "Milli ve kapsayıcı reformlar programının gerçekleştirilmesi için siyasi güçler, parlamento ve hükümet arasında daha fazla dayanışma ve işbirliğine ihtiyaç var" dedi.
