Yüksekdağ, Adana'nın Ceyhan ilçesinde bir kafede düzenlediği basın toplantısında, askerlerin cenaze törenlerine katılmadıkları iddialarının doğru olmadığını savunarak, Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın asker cenazesi için düzenlenen törenine katıldığını belirtti.
Yüksekdağ, "Bizler, askerlerin de polislerin de gerillaların olduğu kadar, katledilen sivillerin olduğu kadar bu ülkenin, bu memleketin vatandaşları ve bizim kardeşlerimiz olduğunun farkındayız. Asker dediğiniz kimdir, benim komşum. Asker dediğiniz, benim akrabamdır, benim yeğenimdir, benim arkadaşımdır. Asker dediğiniz, benimle sokaklarda hep birlikte bu sokaklarda yaşadığımız insanlarımızdır" diye konuştu.
Partilerine, 7 Haziran seçimlerinde asker ve polislerin de oy verdiğini iddia eden Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Askerler ve polisler de Halkların Demokratik Partisi'nin sunduğu yeni yaşam projesine güvenip, inandı. Askerler, polisler de savaş siyasetinin en önce kurban seçilenleri olarak barış istediler. Barış siyasetinin, barış özleminin bir ifadesi olarak aynı zamanda partimizi destekleyen çok önemli bir kesim oldu. Hatırlarsınız, siyasi iktidarın sözcüleri, temsilcileri, 'Bir kentteki askeri lojmanda bu kadar HDP'ye oy çıkar mı? Bu bir felaket' diye askerleri, bize oy veren askerleri ve ailelerini hedef tahtası haline getirdi. Bizim askerlerle, polislerle onların aileleriyle siyasi, ideolojik bir sorunumuz yok ama siyasi iktidar öyle bir kutuplaştırma, bölme, ayrıştırma siyaseti izliyor ki, bizler karşılıklı acılarımızı ortaklaştırabilecek bir zemine sahip olamıyoruz."
Figen Yüksekdağ, doğru olanın askerlerin, polislerin cenazesine çağırmaları ve davet edilmeleri olduğunu belirterek, "Ama aynı zamanda Cumhurbaşkanını, Başbakanı, katledilen sivillerin, çatışmada yaşamını yitiren gerillaların cenazelerine de davet etmelisiniz. Çünkü bu toprakların evlatları ister dağda olsun, ister düzde ister kışlada olsun, ister Kandil'de, hepsi bu toprakların evlatlarıdır ve hepsinin ölümü bizim ortak acımızdır. Siyasilerin de bu süreç içerisinde acıları ve ölümleri birbirinden ayırmadan hepsine sahip çıkmayı başarabilmeleri gerekir. Hepsinin acısını paylaşmayı başarması gerekir" dedi.
- "Biz, sırtımızı PYD'ye yaslıyoruz"
İktidarı, PYD ile iş birliği yapmaya davet ettiklerini vurgulayan Yüksekdağ, aynı çağrıyı tekrarladığını belirtti.
Dünyanın, PYD'yi terör örgütü değil, DAEŞ'e karşı mücadelede ittifak olarak gördüğünü savunan Yüksekdağ, şunları kaydetti:
"Biz, sırtımızı PYD'ye yaslıyoruz. Türkiye halkı, sadece HDP değil. Eğer biz sırtımızı PYD'ye yaslamasaydık, IŞİD bugün Ceyhan'daydı, Adana'daydı. Sadece gizli saklı karargahlarda değil, kentin meydanlarını yaşam alanlarını ele geçirmiş vaziyetteydi. Eğer biz sırtımızı PYD'ye yaslamasaydık, PYD orada IŞİD'e karşı bir insanlık mücadelesi verip o canileri süpürüp atmasaydı, bugün Hatay, IŞİD'in elinin altındaydı, Hatay işgal edilmişti. O caniler tarafından ele geçirilmişti. Bu kadar bir insanlık dışı güç karşısında direnen bir yapıya sırtımızı yaslamalıyız tabi. Üstelik sadece 'biz ve ben sırtımı yaslıyorum' demedim. 'Gelin, siz de sırtınızı yaslayın' dedim."
"Türkiye Cumhuriyeti'nin en güvenilir dostu, IŞİD karşısında, bölgedeki bütün egemen milletlerin çıkar odakları karşısında, bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en sağlam ve güvenilir dostu Kürtlerdir, PYD'dir" diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Gelin, sırtınızı oraya yaslayın, omuz omuza verin. Tarihsel bir ittifak geliştirin, bu ittifakla birlikte Türkiye, bu savaş cehennemi içerisinde bir barış cenneti haline gelebilir. Bir tek Türk hükümeti, 'PYD eşittir PKK' diyor. Neye dayandırıyor bunu, PYD'nin bir tane kurşun atmışlığı var mıdır Türkiye'ye?. Bir tane terör eylemi yapmış mıdır PYD, YPG, YPJ?. Bir tane eylem geliştirmiş, gerçekleştirmiş midir? Hayır. Hiçbir kanıtları, ispatları yok ama buna rağmen PYD'yi IŞİD gibi bir cani terör yapılanmasıyla aynı kefeye koyarak bir insanlık suçu işliyor. Bir siyasi suç işliyor. Ama biz bu suça ortak olmak zorunda değiliz. Kusura bakmasınlar, biz sırtımızı insanlığa yaslayacağız, insanlık için barış için direnenlere yaslayacağız."
Daha sonra partisinin Sarıçam ilçe binasını da ziyaret eden Yüksekdağ, burada yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimlerinde meclise gitmeyi başardıklarını belirterek, "Değerli kadın arkadaşlarımız ve partiye gönül vermiş halklarımız, bu tarihsel eşikte çok uyanık olmak zorundadır. Oyumuz, bizim şerefimizdir. Bu kadınların şerefi, namusu, iradesidir ve hiç bir para satın alamaz. Bizlerin oylarını hiç bir güç teslim alamaz" diye konuştu.
