HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı'na katılmak için parti genel merkezine gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, bugünkü MYK'nın ardından ve yarın TBMM'de yapılacak grup toplantısında mesajlarını, tartışmalarının sonuçlarını paylaşacaklarını ifade etti.
Demirtaş, geçici bir hükümet, geçici bir başbakanın ülkeyi adım adım büyük bir savaşa sürüklediğini iddia etti.
Zaten Suriye dış politikasındaki yanlışlar nedeniyle Türkiye'nin Ortadoğu bataklığına saplandığını öne süren Demirtaş, "Fakat geçici olmanın vermiş olduğu panikle, kalıcı bir hükümete dönüşebilmek için ülkeyi her türlü çılgınlığa sürükleyebileceklerini yakın zamanda görmüştük, şimdi de bunun bir acı örneğini, acı bir deneyimini yaşıyoruz, maalesef ki izliyoruz" diye konuştu.
AK Parti iktidarının "boğazına kadar suça battığını, günaha ve kirliliğe bulaştığını" savunan Demirtaş, 7 Haziran seçimlerinin ardından yeniden tek başına iktidar olabilmenin yollarını aramaya başladığını ifade etti.
- "Erken seçimden korkacak halimiz yok"
Erken seçimin, koalisyon kurulamadığı takdirde demokratik bir seçenek olduğunu belirten Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bundan kaçacak, korkacak halimiz yok. Ama olası bir erken seçimde, kaotik bir ortamda, güvenliğin Türkiye'de tesis edilemediği bir ortamda, 'Biz iktidardan düşersek, Türkiye içeride ve dışarıda büyük bir kaos yaşar, yeniden bizim tek başına, AKP olarak iktidar olmamız lazım' korkusunu, kamuoyuna vererek bir erken seçim olasılığında, tek başına iktidar olmayı hedefliyorlar. Tabii ki tek hedef, tek amaç bu değil, bütün bu çılgınlıklar sadece bunun için yapılmıyor. Şunu bütün yurttaşlarımız bilsin ki seçim döneminde Ağrı Diyadin'de tanıklık ettik. Kendi emirleriyle askerleri ölüme gönderebilecek çılgınlığa, pervasızlığa sahip olabileceklerini gördük. Fakat şehirde, dağda, bayırda, karakolda, evinde, meydanda ölümüne sebep olduğunuz her insan bizim insanımız, Türkiye toplumunun evlatlarıdır. Üniformasına, siyasi düşüncesine bakmaksızın, biz tamamının acısını paylaşacağız, tamamının bu ülkede, bu halkın evlatları olduğu bilinciyle hareket edeceğiz. Ve evlatlarımızı sizin pisliklerinizi örtsünler diye, öldürülmelerine izin vermeyeceğiz."
- "Üryan geldik üryan gideriz"
Demirtaş, "Hele hele yolsuzluk, rüşvet ve her türlü çirkef işin içine batmış bir geçici hükümet, HDP'den hesap sorma, HDP'den fatura çıkarmaya kalkmasın" ifadesini kullanarak,"henüz hesabı verilmemiş suçlar ortada dururken kimsenin HDP'ye saldırarak, kendisini temizlemeye çalışmaması gerektiğini" söyledi.
"Şunu iyi bilsinler, bizim kaybedecek saraylarımız yok, kaybetmekten korkacağımız makamlarımız, kırmızı plakalarımız yok. Bizim kaybetmekten korkacağımız çalıp çırptığımız, ayakkabı kutularına doldurduğumuz milyarlarca dolarlarımız yok" diyen Demirtaş, "Üryan geldik yine üryan gideriz. Asıl siz kendinizi düşünün" dedi.
Demirtaş, ülkenin adım adım iç savaşa, bölgesel bir savaşa sürüklenmesine izin vermeyeceklerini belirtti.
- "Bize hesap sorma hakkına sahip değildir"
Toplumun rahat olması gerektiğini, HDP'nin görevinin başında bulunduğunu anlatan Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tıpkı seçim döneminde olduğu gibi, Türkiye'de bütün demokrasi güçlerini birleştiren; barış, demokrasi ve adalet ilkeleri etrafında yeni bir yaşam inşa etme sözü veren partimiz, bu günlerden de AKP'nin bu zoraki savaş dayatmalarından da Türkiye'yi çıkarmayı bilecektir. Kendilerini Türkiye'nin sahibi, bizi de vatan haini gibi göstermeye çalışanlar, asıl dönüp bu vatana yaptıkları haksızlıklara, zulümlere baksınlar. Kendileri bize soru sorma, hesap sorma hakkına sahip değildir. Biz, 7 Haziran'da hep birlikte halkın huzuruna çıktık, halkımız da değerlendirmesini yaptı. Bundan sonra da olası bir erken seçimde, AKP'nin bu ülkenin başına artık bela olmaması için bütün demokrasi güçleriyle birlikte biz mücadele etmeye devam edeceğiz."
- "Barış, sadece bir adım ötemizde duruyordu"
Olup bitenlerin, hükümetin mecbur kalarak gerçekleştirdiği operasyonlar olmadığını öne süren HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, şunları kaydetti:
"Barış, sadece bir adım ötemizde duruyordu. Dolmabahçe mutabakatı halen orta yerde duruyor. Sadece atılması gereken bir adım kalmıştı. Yani bu kadar şaşaalarla sınır ötesi operasyonlar, göstermelik şehirde IŞİD'e karşı operasyonlar, bunların tamamı hükümetin kendini kurtarma planlarıdır ve bunlar bir devlet politikası değil, saray politikasıdır. Saray artık yeni bir devlet kurmuş durumda. Kendisine bağlı istihbarat örgütü var, maliyesi var, kolluk gücü, yargı, medya, sosyal gücü var. Bütün bu kararları alırken geçici başbakan ve geçici hükümet de sadece devlet içerisinde devletin aldığı bu kararları uygulamakla görevli memurlardır."
- Bahçeli'nin açıklamasına tepki
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına çağrısına ilişkin bir soruya Demirtaş, "Biraz önce ifade ettiğim çerçevede hayata geçirilmeye çalışılan politika, zaten faşizan bir politikadır. Faşizan düşünceye sahip olanların da bu politikaya balıklama atlamalarından daha doğal ne olabilir ki kendi işlerini yapıyorlar" yanıtını verdi.
"Eğer korkacak bir şeyimiz olsaydı, siyasette, Ankara'nın merkezinde, parlamentoda bulunmazdık. Çekineceğimiz hiçbir şey yok. Veremeyeceğimiz hiçbir hesap yok. Asıl kendi kirli geçmişlerine tarihlerine baksınlar" ifadesini kullanan Demirtaş, "Maraş'tan, Çorum'dan Sivas'a kadar eli kana bulaşmış, boğazına kadar kana batmış olanlar, bu ülkede daha hesap vermeden hesap sormaya kalkıyorlar" dedi.
Demirtaş, şunları kaydetti:
"Partileri halk açar, halk kapatır. Tarih bunu defalarca göstermiş, ispatlamıştır. Ortada eğer suçlanacak, hatalı bir politika varsa bugün Türkiye'yi bu savaşa, bataklığa sürükleyen ve onun arkasından şakşakçılık yaparak, AKP'ye koltuk değnekliği yaparak yürüyen faşizan düşünceler olur. Sorgulanması gereken bunlardır. Bizim veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yoktur."
- Dolmabahçe'deki görüşme
Demirtaş, HDP heyetiyle Dolmabahçe'de yapılan görüşmeye ilişkin bir soru üzerine, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir açıklama yapmasını beklediklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "mutabakatı kabul etmediğini ve yanlış olduğunu söylediğini" aktaran Demirtaş, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı, fikirlerini açık açık söyledi. Biz, Sayın Davutoğlu'ndan bugüne kadar Dolmabahçe mutabakatına dair tek bir cümle duymadık. Ne diyor kendisi? Yanlış mıdır? Masa yok mudur? Fotoğraf yanlış mıydı? İçerik yanlış mıydı? Sayın Davutoğlu bunları bir açıklayın. Çünkü aylarca heyetlerimiz üzerinde birlikte çalıştılar. Sizin bakanlarınız, devlet heyeti, bizim heyetimiz. Aylarca o metin üzerinde görüşmeler yapıldı ve birlikte bir açıklama yapıldı. Aylardır, cumhurbaşkanı fikirlerini belirtirken kendisine ait bir fikri yok mu merak ediyoruz? Dolmabahçe mutabakatıyla ilgili fikri nedir? Orada bir çözüm, barış niyeti var. Kendileri de altına imza attılar. Ortak imzayla yayınlanmış bir metindi. Ortak iradeyle yayınlamış bir metindi. Bu kadar mı iradesiz olur bir başbakan? Bu kadar mı kendisini geçici olarak görür? Önce onunla ilgili bir fikir beyan etsin, biz İmralı ziyaretleri, Kandil ziyaretleriyle ilgili fikirlerimizi, düşüncelerimizi daha sağlıklı bir şekilde açıklarız."
