Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

'Ergenekon' davası temyiz duruşması

'Ergenekon' davası temyiz duruşması

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-07 18:17:25

'Ergenekon' davası temyiz duruşması
CHP İstanbul Milletvekili, emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek, taklit imza yüzünden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığını belirterek, "5 yıl duvarlara konuştuk sayın yargıçlar. TSK'nın bu davalarla niye itibarsız hale getirilmeye çalışıldığını, terörle mücadelede, laiklik karşıtı faaliyetlerle mücadelede nasıl etkisiz hale getirilmek istendiğini, kamuoyu gibi sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bu safhada bizlerin, evlatlarımızın tek isteği var. Kırılan onurumuzu ve gururumuzu iade etmenizi, onarmanızı talep ediyoruz" dedi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesince, Yargıtay konferans salonunda yapılan "Ergenekon" davasının temyiz incelemesinin ikinci duruşmasına, İlker Başbuğ, Hurşit Tolon, Dursun Çiçek'in aralarında bulunduğu bazı sanıklar, sanık yakınları ve avukatlar katıldı.

Savunmasını yapan emekli Albay Dursun Çiçek, 2004'te Genelkurmay Karargahı'nda Bilgi Destek Daire Başkanlığına atandığını, Daire'nin, devlete, Türk milletine yönelik yıkıcı faaliyetlere karşı, devlet çapında alınacak tedbirlere dair çalıştığını söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) saldıranların, öncelikle böyle bir koruma duvarının etkisiz hale getirilmesini amaçladığını, Daire'nin kapatılmasının hedef alındığını ifade eden Çiçek, Daire'de, "laiklik karşıtı eylemler" değil, "dış konulara" bakan şubede görev yaptığını anlattı.

Balyoz Davası'nda da hedef alındığını ve 16 yıl hapis cezasına çarptırıldığını ifade eden Çiçek, bu davadan beraat ettiğini hatırlattı.

Çiçek, İrticayla Mücadele Eylem Planı'nda imzası bulunduğu gerekçesiyle, terör örgütü üyesi olmakla suçlandığını ifade ederek, söz konusu planın sahte olduğunun bir çok raporla kanıtlandığını, ancak bunların dikkate alınmadığını dile getirdi.

Dursun Çiçek, İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın, hiçbir askeri yazışmaya ve karargah çalışma usullerine uymadığının tespit edildiğini de aktardı.

Islak imzasının bulunduğu iddia edilen belgeyi, Genelkurmay Başkanlığına gönderme taleplerine, dönemin savcısı Zekeriya Öz tarafından karşı çıkıldığını belirten Çiçek, parmak izleri, bilirkişi incelemesi taleplerinin de reddedildiğini söyledi. Daha sonra Jandarma tarafından yapılan kriminal incelemede, belgelerde 14 parmak izi belirlendiğini ama kendisinin parmak izine rastlanmadığını anlatan Çiçek, "Bu parmak izlerinin kime ait olduğunun bulunmasını istedik polisten. Tabii o dönem polis paralel yapının elinde olduğu için 'şahıs tespiti yapılamamıştır' diye cevap geldi" diye konuştu.

İmzanın keçeli uçlu, kalın bir kalemle atıldığını aktaran Çiçek, karargahta sadece pilot, ince uçlu kalemler kullanıldığını belirterek, "İmzanın makineyle atıldığı belli, hiçbir titreşim yok ve ellerindeki tek delil bu" ifadesini kullandı.

Hakkındaki dinleme kararına yazılan telefon numarasının Ankara'da bir inşaat işçisi olan Dursun Çiçek isimli başka birisine ait olduğunu anlatan Çiçek, "Sahtekarlık diz boyu. Ocak'tan itibaren Dursun Çiçek'i dinleyerek hakkında bilgi toplayacaklar, yandaş medyada karalama yapacaklardı. Telefon bilgilerini alan polis memuru herhalde hata yaptı" şeklinde konuştu.

-"İmama biat ettikleri için..."

"Bunlar imama biat ettiği için şerefli silahlı kuvvetleri kendi örgütleriyle karıştırıyorlar" diyen Çiçek, bu örgütün İlhan Cihaner'in de yargılandığı bu davanın Erzincan ayağı kapsamında bir cumhuriyet savcısını şantajla teslim aldığını ve gizli tanık olarak kullandığını kaydetti.

Çiçek, "Siyaset diyor ya, 'Bizi kandırdılar, aldattılar.' Bunlar kandırılmak istedi. Aynı amaca hizmet ettikleri için sıra kendilerine gelinceye kadar birlikte yürüdüler" ifadelerini kullandı.

Yargılama sürecinde taleplerinin ancak esasa ilişkin olmayan yüzde 5'inin karşılandığını, iddia makamının ise taleplerinin tamamının araştırıldığını anlatan Çiçek, şunları kaydetti:

"35 yıl ülkeme, milletime hizmet ettim. Bizi Reşadiye'nin bir köyünden çiftçi çocuğu olarak alan Cumhuriyet, bu seviyelere getirdi. Ülkemize iki evlat yetiştirdik ve son dönemde bizlere bu acıları yaşattılar. Taklit imza yüzünden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiler. 5 yıl duvarlara konuştuk sayın yargıçlar. TSK'nın bu davalarla niye itibarsız hale getirilmeye çalışıldığını, terörle mücadelede, laiklik karşıtı faaliyetlerle mücadelede nasıl etkisiz hale getirilmek istendiğini, kamuoyu gibi sizler de çok iyi biliyorsunuz.

Bu safhada bizlerin, evlatlarımızın tek isteği var. Kırılan onurumuzu ve gururumuzu iade etmenizi, onarmanızı talep ediyoruz. Bu kapsamda özellikle eski Genelkurmay Başkanımızdan dolayı birleştirilen 22 dosyadan silahlı kuvvetlerle ilgili dosyanın ayrılmasını ve Anayasa Mahkemesine gönderilmesini, bu dosyanın usulden değil esastan bozulmasını, özellikle arz ve talep ediyorum."

Ergenekon Davası'nın temyiz duruşmasının ikinci günü, Dursun Çiçek'in savunmasıyla tamamladı. Duruşma, yarın sanık savunmalarının alınmasıyla devam edecek.

Haber Ara