Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı

Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-04 16:25:50

Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Paralel Devlet Yapılanması adını verdiğimiz şer şebekesi tüm imkanlarını Türkiye'nin kazanımlarına saldırmak için seferber etti. Kendilerini ülkemiz medyasının amiral gemisi olarak görenler de bölücü ve paralel terör örgütlerinin bu ihanetlerine ortak oldular, destek verdiler" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Denizli, Düzce, Eskişehir, İstanbul, Kocaeli, Yalova ve Konya'dan gelen muhtarlarla gerçekleştirilen "Muhtarlar Toplantısı"ndaki konuşmasına "Cumhurbaşkanlığı Külliyesine, milletin evine hoşgeldiniz" diyerek başladı.

Ocak ayından bu yana muhtarlar toplantısı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, tüm muhtarlarla bir araya gelmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Seçimle işbaşına gelen mahalle ve köy muhtarlarının, demokrasinin de ilk basamağı konumunda olduklarını dile getiren Erdoğan, "Yönetim organizasyonunun en tepesinde yer alan Cumhurbaşkanı ile bu yapının tabanını oluşturan muhtarlarımız arasındaki bağ ne kadar güçlü, sağlıklı olursa Türkiye için o kadar hayırlı olur. Milletimizle her gün doğrudan, yüz yüze iletişim içinde olan muhtarlarımızın görüşleri, değerlendirmeleri bu açıdan bizim için çok önemlidir. Bu bakımdan muhtarlarımızla olan buluşmalarımızı sürdüreceğimizi, aramızdaki ilişkiyi daima canlı ve güçlü tutacağımızı özellikle burada belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.

Muhtarların, bu durumdan rahatsızlık duyanların olduğunu özellikle bilmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Osmanlı'nın son ve cumhuriyetin ilk dönemlerinde Abdullah Cevdet gibi sözde aydınlar, kendileri gibi düşünmedikleri için milletlerini sevmediklerini açıkça ifade etmekten dahi çekinmiyorlardı. Hatta bu milletin yerine dışarıdan başka bir ırk getirmeyi teklif edecek kadar ileri giden bu mankurtlara maalesef günümüzde de rastlıyoruz. İdeolojik saplantıları çerçevesinde belirledikleri istikamette gitmeyen millete her türlü hakareti yapmayı kendilerine hak gören bu güruhun etki alanı hamdolsun giderek daralıyor" değerlendirmesinde bulundu.

- "Milli iradeden başka bir tasdik makamı gözetmedik, gözetmiyoruz"

Milletin, irfanı, feraseti ve dirayetiyle bu insanlara tarih boyunca hak ettikleri dersi verdiğini ve her fırsatta vermeye devam ettiğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz milletin içinden çıkıp gelmiş bir vatandaş, bir siyasetçi olarak tüm hayatımız boyunca halkımızla birlikte yürümeyi kendimize şiar edindik. Allah'ın rızasından başka bir tasvip makamı, milli iradeden başka bir tasdik makamı gözetmedik, gözetmiyoruz. İşte bu sebeple Türkiye'nin doğrudan halkın oyuyla işbaşına gelmiş ilk cumhurbaşkanı sıfatını taşıyor olmak bu kardeşiniz için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Milletimizle birlikte, onların ilk kademe temsilcileri olan muhtarlarımızla birlikte çıktığımız bu hizmet yolunda Allah'ın izniyle hedeflerimize ulaşana kadar devam edeceğiz. Allah bizi millete hizmet yolundan ve kitabımız Kuran'ın ifadesiyle 'sırat-ı müstakimden' ayırmasın."

- "Katılımın yüksek olması, milletimizin iradesine sahip çıkışının göstergesidir"

Pazar günü tarihi bir seçim yaşandığını anımsatan Erdoğan, "Öncelikle bu seçimde oyunu kullanarak ülkesinin ve kendisinin geleceği için tercihte bulunan tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Seçime katılımın yüksek olması, milletimizin iradesine sahip çıkışının göstergesidir. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum" dedi.

Seçilen tüm milletvekillerini tebrik eden Erdoğan, Meclis'te temsil eden siyasi partilere de başarılar diledi.

"1 Kasım seçimleri 7 Haziran seçimlerinin tekrarı mahiyetinde bir erken seçimdi" ifadesini kullanan Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye'nin uzun yıllardır alışık olmadığı bir Meclis tablosunu ortaya çıkardığını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye 2002 yılı Kasım ayından beri ilk defa bir siyasi partinin tek başına hükümet kuramadığı Meclis tablosuyla karşı karşıya kaldı. 7 Haziran seçimlerinin öncesinden başlayarak 1 Kasım'a kadar geçen süreçte birtakım siyasetçilerin ve partilerin ülkenin istikrar ve güven ortamını tehdit eden söylemlerini, politikalarını hep birlikte takip ettik. Bunları sizler de izlediniz ben de izledim. Açıkçası Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin çoğunun 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını doğru değerlendiremediklerini gördük. Seçim gecesi yüzde 60'lık blok hevesiyle başlayan, rövanşist bir anlayışla tırmandırılan söylemler Türkiye'yi zorlu bir imtihanla karşı karşıya bıraktı. Yüzde 41 oy almış bir partiyi yok sayılarak masa başında tasarlanan, suni ve hayata geçirilmesi mümkün olmayan siyaset mühendisliği projeleri partilere ve millete adeta dayatılmaya çalışıldı. Bu süreçte 12 yıllık başbakanlığım döneminde çok büyük emeklerle ve fedakarlıkla tesis ettiğimiz huzur ve güven ortamının tehlikeye düştüğüne şahit olduk, şahit oldum. Bölücü terör örgütü ve sırtını ona dayadığını açıkça ifade eden bir parti, Türkiye'yi yeniden kanın, gözyaşının, kaosun hakim olduğu günlere döndürmek için var gücüyle gayret gösterdi."

- "Bunlar ihanet şebekesi"

Muhtarlara, "Caddelerin, sokakların kanal açılmak suretiyle yaşanılmaz hale getirilmesini nasıl değerlendirirsiniz" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Muhtarlar olarak çılgına dönmez misiniz? Çünkü bu bir ihanet, bunlar ihanet şebekesi. Benim huzur içinde yaşayacağım sokağıma eğer belediye bir kanal açacaksa bu kanalı ya içme suyu kanalı olarak açar ya atık su kanalı olarak açar veyahut da TEDAŞ gibi, şimdi artık özel şirketler alıyor, onlar gelirler altyapı için kanal açar, arkasından da kapatırlar. Ama bunlar tam aksine bunun için değil, oralara güvenlik güçleri giremesin, vatandaş rahat hareket edemesin diye bu tür kanalları açtı ve bunu neyle yaptılar, belediyelerin iş makineleriyle yaptılar. Ondan sonra da kapatmayı neyle yaptılar? Hizmet alımı suretiyle kendi yandaşlarına buralarda iş verdiler ve parayı da ora vasıtasıyla terör örgütüne aktardılar. Bunlar yapıldı. Bütün bunlar takip ediliyor, bütün bunlar İçişleri Bakanlığımız tarafından tüm mülkiye müfettişleriyle takip ediliyor, gereği yapılacak bunların."

- "Paralel Devlet Yapılanması adını verdiğimiz şer şebekesi"

Türkiye'nin çatışma haberleriyle, şehitlerin ve ailelerinin acılarıyla dolu bir gündeme hapsedilmeye çalışıldığını vurgulayan Erdoğan, "Aynı şekilde Paralel Devlet Yapılanması adını verdiğimiz şer şebekesi tüm imkanlarını Türkiye'nin kazanımlarına saldırmak için seferber etti. Kendilerini ülkemiz medyasının amiral gemisi olarak görenler de bölücü ve paralel terör örgütlerinin bu ihanetlerine ortak oldular, destek verdiler. İstikrar ve güven ortamına en çok ihtiyacı olan iş çevrelerinden bir grup da maalesef bu koroya katıldı."

(Sürecek)

Haber Ara