"Dijital Diplomasi" temasıyla düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu kapsamında, Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) iş birliğinde "Salgın Sırasında Mültecilerin ve Yerlerinden Edilen Diğer İnsanların Durumu: Uluslararası İşbirliği İhtiyacı" konulu video konferans yapıldı.
Bakan Çavuşoğlu'nun ev sahipliği yaptığı video konferansa, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti, Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Avusturya'nın eski Dışişleri Bakanı Karin Kneissl ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktör Yardımcısı Zsuzsanna Jakab katıldı.
AB Komisyonu İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, salgınla ve sonuçlarıyla mücadelede birlikte çalışılması gerektiğini vurgulayarak, "Küresel zorluklar, küresel yaklaşımlar gerektirir. Salgına, ancak birlikte çare bulabiliriz ve virüsten en çok etkilenenlere de ancak birlikte yardım edebiliriz. Bu kişiler, salgından önce zaten krizlerle mücadele eden göçmenler, mülteciler ve yerlerinden edilmiş kişiler gibi kırılgan bireylerdir." dedi.
Johansson, salgın krizi karşısında ülkelerin birbirine ve değerlere tutunması gerektiğini ve bu süreçte de insan haklarının öncelikle gözetilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Kovid-19 krizinin, göçmenlerin Avrupa ekonomisine ve toplumuna ne kadar katkı sunduğunu gözler önüne serdiğini de söyleyen Johansson, Avrupa genelindeki mültecilerin virüsle mücadeleye katılmaya gönüllü olduğunun altını çizdi.
Johansson, "Onların sergilediği fedakarlık, birçok insanın gözünü şu gerçeğe açtı: Göçmenler 'öteki' değil 'bizden birileri'dir." diye konuştu.
Johansson, AB'nin göçmenleri, mültecileri, yerinden edilmiş kişileri ve onlara ev sahipliği yapan ülkeleri sağlık hizmeti ve sosyoekonomik alanlarda desteklemeye devam edeceğini de vurguladı.
- Uluslararası topluma destek çağrısı
Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti, ülkelerin kendi aralarında küresel ve kolektif nitelikte güçlü bir koordinasyona ihtiyacı olduğunu söyleyerek, Lübnan'ın salgın öncesi zaten ekonomik sorunlarla mücadele ettiğini, küresel salgının ekonomi üzerindeki baskıyı daha da artırdığını kaydetti.
Buna rağmen salgının olumsuz yansımasına karşı başarılı bir mücadele yürüttüklerini belirten Hitti, bir milyondan fazla Suriyeli ve Filistinli mültecileye ev sahipliği yaptıklarına dikkati çekti.
Hitti, uluslararası toplumun da bu konuda kendilerine yardımcı olması açısından büyük sorumluluğu olduğuna değinerek, bu bağlamda büyük bir yük taşıdıklarını aktardı.
Bu yükü ancak ulusal ve bölgesel iş birliğiyle taşıyabileceklerini anlatan Hitti, "Uluslararası toplum, farklı BM kurumları ve organizasyonları temsilcileri bizimle çalışıyor. Fakat ev sahibi ülkeler için daha fazla destek almaya tekrar tekrar ihtiyacımız var." dedi.
Hitti, konunun Suriye bağlamına işaret ederek, bu krizin sadece siyasi yolla çözülebileceğine inandıklarını vurguladı.
Suriyelilerin kendi ülkelerine gönüllü ve güvenli şekilde geri döneceğine olan inancını dile getiren Hitti, "Lübnanlıların yanı sıra mülteci ve yerinden edilmiş kişilerin akışını daha iyi idare etmek için donanımlı hastaneler, tıp merkezleri gibi kurumları da desteklemeli ve donatmalıyız." şeklinde konuştu.
Hitti, salgın dolayısıyla uluslararası desteğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduklarının altını çizerek, "Hastalar gerçekten daha fazla gereksinime ihtiyaç duyuyor. Birçok Lübnanlı zaten farklı ülkelerden ülkeye dönüyor ve bazı ülkeler ve dünyanın belirli bölgeleri zor durumlarla karşı karşıya." ifadesini kullandı.
Yurt dışındaki Lübnanlıları ülkelerine geri getirmek için de üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğine değinen Hitti, "Lübnan'da çalışan BM kurumlarından daha fazla destek için birlikte çalışmamız gerekiyor." dedi.
- Çavuşoğlu: "Cesaret, iş birliği ve eyleme ihtiyacımız var"
Konferansın ev sahibi olarak Çavuşoğlu da Kovid-19 sürecinde sığınmacılara yönelik Türkiye'deki uygulamalara ilişkin bilgi paylaştı.
Çavuşoğlu, programın kapanış konuşmasında, katılımcılara görüşlerini paylaştıkları için teşekkür ederek, "Bakış açıları farklı olabilir ancak mültecileri ve yerlerinden edilmiş kişileri korumak ve onlara en azından iyi bir yaşam sağlamak, ortak hedefimiz. Bunun için cesaret, iş birliği ve eyleme ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.
