Dolar

32,5780

Euro

34,7940

Altın

2.508,75

Bist

9.693,46

Ahmet Davutoğlu: Tayyip Bey ile kırılma noktası...

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 17 Aralık sürecinde Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler'le Yüce Divan'a gitme konusunda anlaştıklarını, ertesi gün yapılacak basın açıklamasını Erdoğan'ın engellediğini söyleyerek, bunun aralarında 'kırılma noktası' olduğunu kaydetti.

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-08 00:50:04

Ahmet Davutoğlu: Tayyip Bey ile kırılma noktası...

T24'ten Murat Sabuncu'ya konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, başbakanlığı sürecind eyaşadıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu'nun açıklamaları:

"ERDOĞAN'I GEZİ PARKI'NA GÖTÜRMEK İSTEDİM"

''Türkiye'nin içinden geçtiği sıkıntılı süreçlerde, bakanlık yaptığım, Başbakanlık yaptığım günlerde sustuğum, eleştiri yapmadığım söyleniyor. Bu doğru değil. Gezi'den 17 Aralık sürecine her konuda fikirlerimi söyledim, itiraz ettim, dönüştürmeye çalıştım. Bunların bir kısmında başarılı oldum, bir kısmında istediğimi elde edemedim. Gezi sırasında Tayyip Bey'i Taksim'e, o gençlerin arasına götürmek, onlarla görüştürmek için uğraştım. İkna edemedim. Taksim Dayanışması'ndan isimlerle görüştüm, buluşma ayarladım.''

"ERDOĞAN İLE ARAMDAKİ KIRILMA NOKTASI"

''17-25 Aralık açık seçik bir FETÖ darbe girişimiydi. Daha önce 7 Şubat'ta MİT'e ve müsteşarımıza hamle yapmışlardı. Buna karşı dik durmuştuk. Ancak arkadan bu hamleyi yaptılar. 17 Aralık'ta itham edilen bakan arkadaşlarla ilgili ise benim farklı bir duruşum oldu. Bu arkadaşların Yüce Divan'a giderek aklanması gerektiğini düşünüyordum. Hatırlarsınız 17 Aralık'ı araştırmak için Meclis'te bir komisyon kurulmuştu. İçlerinde 9 AK Partili üye de vardı. Onlar belgeleri incelemişti. Ben hem onlardan bilgi aldım, hem belgelere baktım, hem de komisyon başkanı Kastamonu Milletvekilimiz Hakkı Köylü ile görüştüm. Hepsi 'Bir bakanınki usulsüzlük (dönemin Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar, yazarın notu), diğerleri ile ilgili iddialar ciddi, Yüce Divan'a gidilmeli' diyordu. Üç bakanı (Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler; yazarın notu) ofisime çağırdım. Tartışmalı bir görüşmeden sonra ertesi gün saat 11'de basın toplantısı düzenleyip gönüllü olarak Yüce Divan'a gitme konusunu açıklamalarında anlaştık. Ben o günlerde 'Kim milli hazinemize, kaynaklarımıza yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, kim hangi şekilde harama bulaşırsa, kardeşimiz de olsa, onunla mücadeleye kararlıyız' demiştim. Ertesi gün öğlen saatleri oldu. Açıklama yapılmadı. Ne olduğunu sordum. Bakanların Tayyip Bey ile görüştüklerini ve onun 'yapmayın' dediğini öğrendim. Hemen yanına gittim. Neden böyle yaptığını sordum. Önemli kırılma noktalarından biriydi."

"BARIŞ AKADEMİSYENLERİ BİLDİRİSİ YAYINLANDIĞINDA, TAYYİP BEY BANA 'ADETA TERÖRİSTLERİ SAVUNUYORSUN' DEDİ"

''Barış Akademisyenleri bildirisi yayımlandı. Eleştirilerim oldu, diline, ifade tarzına. Ama sonuçta fikir özgürlüğü idi. Tayyip Bey beni davet etti. Gittim. Bana 'Bu bildiriye karşı niye daha sert tavır almıyorsun, adeta teröristleri savunuyorsun' diye çıkıştı. Ben de bu akademisyenlerin terörist olarak tanımlanamayacağını, esas onun yaptığının fikir-ifade özgürlüğüne karşı bir tavır olduğunu söyledim. O adalet mekanizmasını işin içine sokmak istedi, ne yazık ki soktu da. Önünde bir liste vardı. 'Sizin de kurulmasında katkısı olduğunuz Şehir Üniversitesi'nden isimler de var' dedi. Ben de bunun onların doğal hakkı olduğunu söyledim.''

"FETÖCÜLER BAKAN OLARAK BİR TEK BENİM ODAMI DİNLEDİ"

''Bakanlığım sırasında FETÖ'cüler Başbakan dışında bir tek benim odamı dinledi. O yapılanmayla ilgili rezervimi hep koydum. O yüzden AK Parti ile iyi gittikleri dönemlerde bile benim tavrım yüzünden bana şüpheyle davrandılar.''

Haber Ara