Dolar

32,5560

Euro

34,9632

Altın

2.458,54

Bist

9.881,12

3 kadından 1'i şiddet mağduru

2020'de 300 kadın öldürüldü, 171 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Sadece Türkiye'de değil dünyanın dört bir yanında kadına yönelik şiddet devam etmekte....

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-03-10 22:09:52

3 kadından 1'i şiddet mağduru

Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisi de kadınlara yönelik şiddet. Bu konuda her ne kadar kamu idaresi tarafından çözüm süreci başlatılsa da bunun bir türlü önüne geçilemedi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun 2020 yılı raporuna göre ülkemizde 300 kadın öldürüldü, 171 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.Kadınların 181'i evinde, 48'i sokak ortasında, 15'i işyerinde, 14'ü de arazide, 11'i arabada, 5'i otelde, 4'ü ıssız bir yerde, 1'i odun deposunda, 1'i kuaförde öldürüldü. 20'sinin öldürüldüğü yer tespit edilemedi. Bu yıl öldürülen kadınların yüzde 60'ı evlerinde öldürüldü.

Dünyanın büyük sorunu

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyadaki kadınların üçte biri yani 736 milyon kadın fiziksel veya cinsel şiddete ve 15-24 yaş arası genç kadınların dörtte biri ilişkilerinde partnerlerinin şiddetine maruz bırakılıyor.

Hür kültürde görülen bir hastalık

DSÖ ve ortaklarının yayınladığı yeni bir çalışmaya göre son 10 yılda kadına yönelik şiddet her ülke ve her kültürde görülen bir hastalık halini aldı.Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü ve ortaklarının yayınladığı yeni bir çalışmaya göre son 10 yılda kadına yönelik şiddet her ülke ve her kültürde görülen bir hastalık halini aldı.

Şiddeti aşı ile durdurmak mümkün değil

Çalışmaya göre kadına yönelik şiddet yıkıcı bir biçimde yaygın ve çok endişe verici şekilde çok erken yaşta başlıyor.Dünyadaki kadınların üçte biri yani 736 milyon kadın fiziksel veya cinsel şiddete uğruyor.DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus “kadına yönelik şiddet pandemiyle durumları kötüleşen milyonlarca kadın ve ailelerine zarar veriyor. Ama salgının aksine kadına şiddeti aşı ile durdurmak mümkün değil” diye konuştu.

Çok erken yaşta başlıyor

Kadınlar şiddete erken yaşta maruz bırakılmaya başlıyorlar. 15-24 yaş arası genç kadınların dörtte biri ilişkilerinde partnerlerinin şiddetine maruz kalıyor.UN Women'ın Başkanı Phumzile Mlambo-Ngcuka da “Erkekler tarafından kadınlara uygulanan bu yaygın şiddetin değişmeden devam ediyor olması çok endişe verici ancak bir de genç annelerin de aralarında olduğu 15-24 yaş arası genç kadınlara uygulanması daha da kötü” diye konuştu.

Tacizi resmileştirmek istemiyorlar

Küresel olarak 641 milyon kadın yakın partnerleri tarafından uygulanan şiddete maruz bırakılıyor, kadınların yüzde 6'sı ise eşleri veya partnerleri olmayan biri tarafından cinsel tacize uğradıklarını belirtiyor. Cinsel tacizin damgalanmak korkusu nedeniyle rapor edilmemesi ihtimali nedeniyle bu yüzdenin çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.

Salgından önce de vardı

Salgından önce de varolan kadına yönelik şiddetin salgının etkisiyle bir “gölge pandemiye” dönüştüğünü belirten Mlambo-Ngcuka kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin her türlüsünün pandemi süresince arttığını vurguladı. Mlambo-Ngcuka “her hükümetin bununla mücadele için güçlü ve proaktif adımlar atması ve bunu yaparken çalışmalara kadınları da dahil etmesi gerekiyor” diye konuştu.
Yardım hatlarına ve güvenlik güçlerine yakın partnerlerin uyguladığı şiddetle ilgili gelen bildirimlerin COVID-19 döneminde arttığı gözleniyor. Ancak pandemin kadına yönelik şiddet üzerindeki tam etkisini anlayabilmek için daha fazla veriye ihtiyaç var.

Yoksul ülkelerde daha fazla

En yoksul ülkelerdeki kadınların yüzde 37'si yaşamlarının bir döneminde yakın partnerleri tarafından uygulanan fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Bu rakam bazı ülkelerde yüzde 50'lere yükseliyor.15-49 yaş arasında yakın partnerleri tarafından şiddete uğrayan kadınlar yüzde 33 ila 51 arasında değişen oranlarda Okyanusya, Güney Asya, Sahra-altı Afrika bölgelerinde görülüyor.Aynı oran yüzde 16 ile en az Güney Avrupa'da, ardından yüzde 18 ile Orta Asya, yüzde 20 ile Doğu Avrupa ve Doğu Asya ve yüzde 21 ile Batı Avrupa ve Güney Doğu Asya bölgelerinde görülüyor.

Sağlık sorununu tetikliyor

Sona erdikten çok sonra bile şiddet bir kadının sağlığını ve mutluluğunu etkilemeye devam ediyor; depresyon, kaygılar, planlanmayan gebelikler ve daha pek çok sağlık sorunu şiddet görmüş olmakla ilişkilendiriliyor.Şiddeti önlemek için ekonomik ve toplumsal eşitsizliklerle mücadele edilmesi, eğitim ve güvenli işlere erişimin garanti altına alınması, ayrımcı toplumsal cinsiyet normları ve kurumlarının değişmesi, ayrımcı yasaların düzeltilmesi ve yasal yanıtların da güçlendirilmesi gerekiyor.

 

Haber Ara