PAGEV'in düzenlediği 3. Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi'nin açılışında konuşan Eroğlu, son dönemde inovasyon kelimesinin içinin boşaltıldığını, anlamsız hale getirildiğini, günümüzde her yerde bahsedilen inovasyonun altının boş olduğunu, doldurulması gerektiğini söyledi.
Eroğlu, kongrede katma değeri yüksek sektörlerin ele alınacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de katma değeri düşük işlerde çok firmamız var. Katma değeri yüksek yapan az bilim adamı, az firmaya sahibiz. Kongre kapsamında bu riski aldık, ilaç ile kozmetik sektörlerini seçtik. Kozmetik denildiğinde güzellik, keyif ve hemen ardından katma değer aklımıza geliyor. Fransa'nın ilk 20 firmasına baktığımızda, kozmetik sektörü firmalarının başarısını görmemek mümkün değil. Size bir farklılık satıyor, size bu inovasyonla ülkesini en üste taşıyor. Keza ilaç, içi dolu inovasyonun merkezi... Bugün İsviçre firmaları... Dünyadaki listeye baktığımızda ilk 20'de birçok firma var. Çünkü gerçek inovasyondan bahsediyoruz."
Eroğlu, Türkiye'de plastik sektörü üreticilerinin katma değeri yüksek sektörlere ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, ilaç ve kozmetiğin Türkiye'deki gelişiminin de dünyadaki gibi ambalajla olacağını söyledi.
- "Gelişmemiz kozmetik ve ilaç gibi sektörlerin gelişmesi ile olacak"
Yavuz Eroğlu, katma değeri olan bir ürünün düzgün ambalajla sunulmaması halinde markalaştırılamayacağını savunarak, "Bizim ambalaj sektörü olarak gelişmemiz kozmetik ve ilaç gibi sektörlerin gelişmesi ile olacak. O sektörlerin gelişmesi de plastik ambalaj sektörünün gelişmesi ile olacak. İç içe bir süreç yaşıyoruz." dedi.
Türkiye plastik sektörünün Avrupa'da 2'nci, dünyada ise 6'ncı olduğunu belirten Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ambalaj bizim sektörümüzün en önemli kısmı. Sektörün yüzde 37-40'lık kısmı ambalaj firmalarından oluşuyor. Fakat bunun kötü bir yanı var. Rakamlara baktığımızda dünyada ilk 10 plastik ihracatçısı ülkenin ortalama plastik ihracat kilogram fiyatı yaklaşık 5,3 dolar civarında, Türkiye'nin ise 2,8 dolar. Bu çok kötü. Yaptığımız ürünlerde çok düşük katma değer var. Bugün yaptığımız ürünlerin hiç miktarını değiştirmesek, hiç büyümesek, sadece katma değeri artırsak dünya ortalamasında iki kat büyümeyi artırmamız demek. Çok gerideyiz, acilen katma değeri artırmamız gerek. Daha vahim kısmı ise dünyanın ucuz plastik üretim merkezi olarak gördüğü Çin'in ortalama kilogram fiyatı 4,1 dolar. Yani Türkiye olarak Çin'den daha ucuz plastik üretiyoruz."
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile imzaladıkları protokol kapsamında, Türkiye'nin ilk plastik mükemmeliyet merkezini kuracaklarını bildiren Eroğlu, merkezin sadece bir Ar-Ge merkezi olmayacağını, her şeyi içinde barındıracak merkezin 30 bin metrekare alanda kurulacağını, toplam bütçesinin 70 milyon liraya ulaşacağını kaydetti.
- "Bu akla mantığa uygun bir şey değil"
Plastik Tanıtım Grubu'na ilişkin eleştirilerde bulunan Eroğlu, dünyanın hiçbir yerinde ihracatçıdan zorunlu kesinti yapılarak kurulan bir tanıtım grubu bulunmadığını savundu.
PAGEV Başkanı Eroğlu, plastiğin hangi alanlarda kullanıldığına ve kullanımının yaygınlığına işaret ederek, "Bütün bu kullanım alanlarını toplayıp bir çuvala koyacaksınız, adına da tanıtım grubu diyerek ihracatçıdan kestiğiniz bedelle tanıtmaya çalışacaksınız. Bu akla mantığa uygun bir şey değil. Yoksa tanıtımı hepimiz istiyoruz ama makul ve mantıklı hedefe yönelik şeyler istiyoruz. Yüzde 10 kar eden bir firmadan binde bir kesinti yaptığınız zaman karının yüzde 1'ini alırsınız." ifadelerini kullandı.
"Ambalajda İnovatif Trendler ve Markalaşma" temasıyla düzenlenen kongrede, hammadde ve pazar, yeni teknolojiler, inovatif gelişmeler, tasarım, sürdürülebilirlik ve markalaşma konuları ele alındı. Kongrenin ana gündemini kozmetik ve ilaç sektöründeki ambalajlar oluşturdu.
