Dolar

32,5721

Euro

34,9915

Altın

2.459,90

Bist

9.891,16

Libyalılar Hafter'in konsolosuna tepkili

Libya'daki gözlemlerine devam eden Timeturk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek Kaddafi'nin memleketi Sird'de. IŞİD'in güçlü olduğu bölgede neler yaşandığını anlatan Çiçek, Libyalıların Hafter'in konsolosuna tepkili olduğunu da belirtiyor.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-08 10:50:24

Libyalılar Hafter'in konsolosuna tepkili

Libya'da ki çalışmaların 3. gününde Kaddafi'nin memlekti olan Sird'e doğru yol alıyoruz. Sird aynı zamanda Kaddafi'nin yakalandığı ve şuan IŞİD'in de en güçlü olduğu yerlerin başında geliyor.

Mısrata'dan yaklaşık üç saatlik bir yolculuktan sonra IŞİD'le çatışmaların yaşandığı sıfır noktasına varıyoruz. Geçtiğimiz kontrol noktalarından biri olan Estada kontrol noktası bir gün önce IŞİD tarafından canlı bomba ile hedef alınmış ve altı kişi hayatını kaybetmiş. Eylemi gerçekleştiren kişi 17-18 yaşlarında Sudanlı çıkmış.

IŞİD nedeniyle Mısrata'da gece 24.00'ten sonra sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve kontrol noktalarının sayısı artırılmış. Mısrata şuan Libya'nın en güvenli yerlerinden biri konumunda olsa da tedbir elden bırakılmıyor. Libya'da IŞİD saflarında bulunanların çoğu ya Tunuslu yada Sudanlı, ama ağırlıklı olarak Kaddafi'nin adamlarından oluşuyorlar. Kaddafi'nin adamları sakalları uzatarak bir gece de IŞİD'ci olmuşlar. Sird Havaalanında kaçırdıkları 57 milyon dolar ile adlarından söz ettirmişler. Gennellikle "Cennet Yolu" na inandırılan gençlerle intihar eylemleri gerçekleştiriyorlar çok fazla sıcak çatışmaya girmiyorlar. Sivilleri genel olarak kalkan olarak kullandıkları için, kolayca saklanabiliyorlar ve genellikle çarşamba günü sabah namazından sonra eylemlerini gerçekleştiriyorlar. Siviller dolayısıyla Mısratalılar Sird'de ağır silahlar kullanamıyor. Işid ağırlıklı olarak Sird bölgesinde bulunuyor ve oraya haps edilmeye çalışılıyor.Para karşılığı yabancıların da IŞİD bünyesine katıldıkları Libya Devrimcileri tarafından dillendiriliyor.

IŞİD üzerinden Libya'da çok büyük bir algı operasyonu yapılıyor. 21 Kıpti'nin öldürülmesi olayını Sisi Sird'de gerçekleştiğini iddia etse de Sird'i değil Derne'yi bombalamayı seçti. Çünkü Ensaru Şerriya Libya'da büyük oranda Devrimcilerin yanında yer aldı ve Bingazi'nin Hafter'in eline düşmemesi noktasında da hala aynı direnişi devrimcilerle birlikte gerçekleştiriyor. Ancak Ensaru Şerriya'dan kopan bir grubun IŞİD'e katıldığını herkes biliyor. Dolayısıyla Libya'da IŞİD üzerinden Ensaru Şerriya'nın davetçi ve IŞİD çizgisine uzak kanadı da hedef olarak gösteriliyor. IŞİD genellikle hedeflerini arkadan dolaşarak gece yapmayı seçiyor ve bunun için de genellikle 17-19 arası gençleri kullanıyor. IŞİD'e karşı Libya'da savaşanlar Mısratalılar ki bu İngiltere tarafından bile teyit edildi.



IŞİD ile çatışmaların yaşandığı Sird şehrinin sıfır noktasında Buhariya Elektrik Santrali bulunuyor ve burada bulunan hidrojenden dolayı IŞİD'in buraya saldırısı püskürtülmeye çalışıyor. Çünkü bir çatışma yaşanması ve patlama yaşanması halinde buradaki patlamanın 40 kilometre kareyi etkilemesinden korkuluyor, bu nedenle IŞİD, sıkıştırılıyor ve tesise yaklaştırılmıyor. IŞİD ile mücadele eden Mısratalılar özellikle yardımların azlığı, askeri malzeme eksikliği ve mayın temizleme araçları yanında özellikle gece görüş dürbünlerine özellikle ihtiyaç duyuyorlar.



IŞİD ile devam eden mücadele ve Devrim Cephesi askerlerinin durumu için Mısrata Askeri Konseyi'nin 3 üyesinden biri olan Fevzi Elmuheyşi ile görüşüyoruz. Kendisi dışişlerinde çalışmış bir diplomat olan Elmuheyşi asker olmadığını ama kaderin kendisini bu göreve getirdiğini ifade ederek başlıyor:

"Sird dünya basınında IŞİD merkezi olarak biliniyor.Sird neyi temsil ediyor biliyoruz. Elimizde fotoğraflar, görüntüler, ikrarlar var. IŞİD içerisinde yer alanların çoğu mütediyen insanlar değil.IŞİD'e katılanların isimleri bize geldiği zaman Kaddafi döneminde her türlü suça karışmış insanlar olduğunu gördük. Mısır'dan ve Afrika'nın belli yerlerinden gelen savaşçılar bir bakıyorsunuz IŞİD oluyor bir bakıyorsunuz Hafterci. Küçükte olsa Ensaru Şerriya'dan kopan bir grup var bunu biliyoruz. Cezaevinden çıkarılan insanlar var ve Kaddafi ailesi bunları açıkça destekliyor, dolayısıyla Sird, IŞİD'in merkezi mi ona siz karar verin" diyor.

MISRATALILAR TÜRKİYE'YE KARDEŞE KIZAR GİBİ KIZIYORLAR

Libya'da Mısrata'da dolaştığınızda herkes size ailesinin Türkiye kökenli olduğunu anlatır. Özellikle Köroğlu aşireti ve Çerkesler burada oldukça yaygın. Mısrata aynı zamanda Osmanlının Afrika'da son çekildiği topraktır. Turgut Reis ve Abdülhamit Han'ı özel bir saygı ile anıyorlar. Haçlılardan kendilerini kurtaran Osmanlıya karşı son derece bağlılar ve şuan ki durumu da biraz ona benzetiyorlar.

Kaddafi, Mısratalılara, "Siz Lİbyalı değil, Türksünüz" derken, bugün onlara karşı mücadele eden Hafter'de onları Türkiye'ye sürülmesi gereken bir halk olarak görüyor. Lİbya'da devrim kazanımları bugün Mısratalılar tarafından ağırlıklı olarak oluşturulan Fecr-i Libya tarafından korunuyor dersek sanırım abartmış olmayız.

"İSTANBUL KONSOLOSU HAFTER'İN ADAMI NEDEN ORADA DURUYOR"

Sokaklarda görüştüğümüz Mısratalılar özellikle İstanbul'da bulunan konslosun Hafter taraftarı olduğunu, Türkiye'ye gönderdikleri yaralıların parasını gönderdikleri halde konslosun parayı bilerek geciktirdiğini yada ödemediğini bu nedenle yaralılarının tedavi edilmediği ifade ederek, "Anlamıyoruz, burada atalarımız Türkiye'den geldiği için Kaddafi ve Hafter bizi hedefe koydu, yetmedi Hafter Türkiye'yi tehdit etti biz konslosluk değişsin diye karar aldık, bunu Dışişlerine bildirdik ama siz hala konslosu değiştirmiyorsunuz,Hafter'i tutan bu adamı hala niye tutuyorsunuz" diyerek haklı bir sitemde bulunuyorlar. Türk şirketlerinin Libya'da çok büyük proje ve alacaklarının bulunduğunu ifade eden Mısratalılar, "Biz Türk şirketlerinin şantiyelerinin yağmalanmasına izin vermedik, yağmalanma riski olanların makinalarını belediyelere götürüp kaydettirdik, ilişkilerimizi geliştirmek için lütfen sizde hassasiyet gösterin ve Hafter'in adamını gönderin" diyorlar.

LİBYA'DA MESELE SADECE PETROL DEĞİL


Libya'da meselenin sadece petrol olduğunu ve uluslararası camianın bu nedenle Libya ile ilgilendiğini düşünenler yanılırlar. Libya 6 milyonluk nüfusuna yetecek yer altı kaynaklarına sahip bir ülke. En büyük sermayesi petrol olan Libya'da özellikle Fransa çölde geniş güneş enerjisi tesisleri kurmak istiyor ve eski günlerine dönme özlemi içerisinde. Aynı şekilde yer altı su kaynakları da Libya'yı hedef yapan bir diğer unsur. Altın, uranyum ve kum da Libya'da uluslarası camianın iştahını kabartsa da özellikle Mısra'tanın Afrika için kavşak olması da herkesin burada sahip olmak istediği mıntıka olarak öne çıkıyor. Çin yakın zamanda üzüm üretimi için 400 kilometrekarelik bir alan istedi, aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri ise Cebel Ahtra'da çok ciddi arazi toluyor. Aynı şekilde Libya-Çad sınırında bulunan petrolün sevkiyatı için de Libya'ya ihtiyaç var. Uluslararası güçlerin savaştığı bu coğrafyada Libya'nın zenginlikleri Libya'da kalmalı diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri her yerde söylense de Türkiye'nin daha aktif saha da olması isteniyor.Türkiye'nin Lİbya'da tarihin eski günlerine dönmesi ve Türkiye halkının da bu konuda hükümeti sıkıştırmasını isteyen Mısratalıların isteklerini yazacağımıza söz verdik ve yazmış olduk...

İnşallah yarın Libya Başbakanı ve Meclis Başkanı ile görüşmek için Trablus'ta olacağız...

Haber Ara